Dünya arı ürünleri (propolis, polen, arı ekmeği, bal) standartlarının belirlenmesi amacıyla Paris'te toplanan Uluslararası Standartlar Organizasyonu'nda (ISO) temsilciler arasında yer alan Samancı, dünya pazarından topladığıkları 86 ürünün antioksidan aktivitesini incelediklerini açıkladı.

Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı; ISO'daki sunumunda yurt içi ve yurt dışında raflarda satılan 86 propolisli ürünün ve Türkiye'deki arıcılardan elde ettiği propolislerin analiz sonuçlarını karşılaştırdı.

Bu sonuçlarla, doğru bir şekilde üretilmiş Anadolu propolisinin, diğer coğrafyalarda üretilen propolislerden daha yüksek biyolojik aktiviteye sahip olduğunun anlaşıldığını belirten Samancı, Anadolu propolisinin bu farkının, Anadolu coğrafyasındaki endemik bitkiler ve zengin floradan kaynaklandığını belirtti ve ekledi: 

"Propolisin kalitesini belirleyen en önemli parametrelerden biri; antioksidan aktivitesidir. Biz de, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde gerçekleştirdiğimiz analizlerde, dünya pazarından topladığımız 86 ürünün antioksidan aktivitesini inceledik.

"Sonuç olarak, ürünlerin yüzde 95'inin etiketinde yanlış beyan olduğunu tespit ettik. Piyasada, su ve yağ bazlı olarak satılan pek çok ürün mevcut. Su ve yağ bazlı propolislerin antioksidan kapasitesi çok az ve bu ürünler neredeyse hiç propolis içermiyor. Ürünlerin çoğu koruyucu katkı maddesi içeriyor, ancak etikette hepsi beyan edilmiyor.

"Ürünler etiket üzerinde beyan edilen miktarda propolis içermiyor ve tüketici bu anlamda aldatılıyor diyebiliriz. Dünya genelinde çoğunlukla Çin'den ithal edilen propolislerin olduğunu görüyoruz.

"Çin propolislerinde pek çok katkı kalıntı sorunları mevcut. Gerçekleştirdiğimiz analizler sonucunda; Çin propolislerine, ağaçların yaprak, sap ve tomurcuklarının toz haline getirilerek katıldığını, maltodekstrin, silikon dioksit vb. doldurucu maddelerle propolisin çoğaltıldığını ve propolise benzemesi için boyar maddeler katıldığını da belirledik."