Tarım
ürünlerinin üçte birinden fazlası tohum ve meyve oluşumu için tozlaşma
sağlayacak arılara ihtiyaç duymaktadır. Batı Avrupa’da arıların tozlaşma
yoluyla yarattığı değerin, bal ve bal mumundan elde edilen değerden 30-50 kat
fazla olduğu tahmin edilmektedir. Afrika’da bu değer 100 kata kadar
ulaşmaktadır. Tozlaşmayı sağlayacak arı olmaması çiftçinin ürününün dörtte
üçüne kaybetmesine yol açabilir.
Birçok
ülkede çiftçiler arıcılara ödeme yaparak arazilerine arı kovanı yerleştirmesini
isterler.
Bal
arılarının tozlaşmayı kolaylaştırarak ürünlerin verimini artırdığı
bilinmektedir. Örnek olarak, erik bahçelerinde yedi ağaçtan birinin babalık
çeşitten olması gerekir. Çiçeklenme zamanında beş dekar alana bir arı kovanı
yerleştirilerek, meyve verimini artırmak mümkündür. Bahçe sahibi tozlaşmadan
avantaj sağlarken, arıcı da kaliteli bal üretme fırsatı bulur. Turunçgillerden
elde edilen bal, özel kokulu ve çok kaliteli olur.
Dünyada
yaklaşık 16 bin arı türü bulunmaktadır. Bal arısı (Apis mellifera L.) bunlardan
biri olup, tozlaşmada etkilidir. Bal arıları yavrularını yetiştirmek için
çiçektozuna (polen) ve balözüne (nektar) gereksinme duyarlar. Kıllı olan vücut
yapıları çok sayıda çiçektozunu taşımaya elverişlidir. Arıların beslenme
davranışları çiçeklerin yapısına göre özelleşmiştir.
Bitki
koruma ürünlerinin arılar üzerindeki etkisi doza ve karşılaşma koşullarına
bağlıdır. İlaçlar ölümcül etki yapabildiği gibi, başka etkileri de görülebilir.
Arıların yön bulma ve iletişim yeteneklerinde azalma olabilir. Beslenme
davranışında ve hareketlerde değişiklik olabilir. Kısa ve uzun dönemli bellek
kaybı, öğrenme davranışı ve duyusal algılamada bozulma görülebilir. Bağışıklık
sisteminde düşüş, üreme ve gelişim bozuklukları ortaya çıkabilir.
Böcek
öldürücü ilaçlardan başka ot öldürücü ilaçlar da arıları etkiler. Kovan veya
yuvalarına yakın su yoksa arılar sabahları yaprak üzerindeki çiğleri toplar,
eğer ot öldürücü ilaç atılmışsa zehirlenebilir.
Bilinçsiz
şekilde yapılan ilaçlamalar arı kovanlarına zarar verir. Bunu önlemek üzere
hazırlanmış olan ARICILIK YÖNETMELİĞİ yürürlüktedir. Bu
yönetmeliğin tarımsal savaşımla ilgili hükümleri aşağıda özetlenmiştir.
■ Madde
14 - Arılıkların ilaçlama yapılan alanlardan uzak yerlerde bulunmasına özen
gösterilir. Uzaklığın en az 6
kilometre olmasına dikkat edilir.
■ Madde 15 - Zirai mücadele yapılacak yerlerdeki ve çevresindeki
arıcılar mücadele yapacak kuruluş ve şahıslar tarafından 7 gün önceden haberdar edilir.
■ Madde 16 - Çiçek açma döneminde ilaçlama yapılmaz. Arılara en az
düzeyde etkili ilaçlar seçilerek, onların aktif olmadığı zamanlarda uygulanır.
Çiçekli yabancı otlar ilaçlamadan önce imha edilir. Arıların su içtiği kaynaklara
ilaç bulaştırılmaz. Çiçek tozları ile
birlikte kovana taşınması, arı ve larvalarını öldürmesi mümkün olan toz ve
ıslanabilir toz ilaçlar yerine, sıvı veya granül ilaçlar, hatta kuru akışkan
ilaçlar tercih edilir.
Sonuç:
İlaçların
üzerinde arılara zararlıdır diye yazıyor. Yönetmelik mevcut, alınacak önlemler
biliniyor. Ancak kurallara uyulmaması halinde uygulanacak yaptırımlar
belirtilmemiştir. Tarım İl Müdürlüğünün gerekli düzenlemeleri yapması lazım
gelir. Üreticilerin ilaçların zehirli olduğunu bilerek insanları, hayvanları ve
çevreyi koruyacak şekilde hareket etmeleri gerekir. Küçük işletmelerin
kooperatiflerde örgütlenerek bilinçli bir üretim ve pazarlama modeli
geliştirmeleri zorunludur. Herkesin aklına geleni yaptığı bir ortamda başka bir
çözüm şekli gözükmüyor.
https://www.aydinlik.com.tr/bal-arilari-telef-olmasin-cengiz-cakir-kose-yazilari-mart-2019
|