Arı, kovan sayısı ve bal üretimi
açısından dünyanın ilk sıralarında yer alan Türkiye, bu dönemde varroa mücadele
ediyor. Samsun İli Arı Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Rasim
Kaplan, Türkiye’de varroa ve diğer parazitlere dayalı ölümlerin geçtiğimiz
yıllara oranla oldukça fazla belirterek, 8 milyon kovandan 2 milyonunun yok
olduğunu ileri sürdü. Kaplan, arıcıların kaybolan arıların yerine yeni
koloniler oluşturması gerektiğini vurguladı.
"VARROA, TÜRKİYE'YE
AVRUPA'DAN GELDİ"
Varroanın Türkiye’ye Trakya
üzerinden Avrupa’dan geldiğini anlatan Rasim Kaplan, “1960’lı yıllarda
Avrupa’da görülen Varroa, 1978 yılından itibaren Trakya’nın batısından ülkemize
geldi. Bu zamana kadar da ülkemizin her yerine yayıldı. Türkiye coğrafyası
göçer arıcılığa çok müsait bir yer. Arıcılar, doğu-batı, kuzey-güney
istikametinde göç ediyorlar. Gezginci arıcılık olduğu sürece bu parazitler
diğer arılara da geçiyor. Samsun’un iç bölgeleri dediğimiz Ayvacık, Asarcık,
Kavak, Vezirköprü, Havza ve Ladik’te arı ölümleri yüzde 50’ye yaklaştı. Diğer
bölgelerde de yüzde 30 oranında arı ölümleri var. Numunelerden alınan verilere
göre arı ölümlerinin büyük sebebinin Varroa olduğu anlaşılıyor. Veteriner
Kontrol Enstitüsü vasıtasıyla arı ölümlerini araştırdığımızda ölümlerin Varroa
ağırlıklı olduğunu gördük. İlgili hocalara oran nedir diye sorduğumuzda, bir
arıda 6-7 tane arı biti olduğunu ve bu zamana kadar bu kadar fazla bir varroa
oranı görmediklerini söylediler” dedi.
"ARI ÖLÜMLERİ İLK ÖNCE DOĞU
VE GÜNEYDAOĞI İLLERİNDE GÖRÜLDÜ"
Arı ölümlerinin incelendiğinde Varroa
dayalı olduğunun anlaşıldığının altını çizen Kaplan, “Varroa özellikle yeni
doğan erkek arıların kapalı gözlerinde kuluçka ediyorlar. Bu parazitler,
arıların sırtına konarak, arıları emiyorlar. Bir arı gözünde 6-7 tane arı biti
olunca, o kovanın çıkma şansı kalmıyor. Geriden genç arılar gelmediği için
kovan, döngüsünü sağlayamıyor. Bu sıkıntı Türkiye genelinde yaşanıyor. Mevsimsel
bir sıkıntı olabilir. İlk arı ölümleri haberi Doğu ve Güneydoğu illerinden
geldi. Bunun ardından 3 üniversite hocamızı Malatya, Bingöl, Elazığ ve
Tunceli’de görevlendirdik. Hocalarımız oralardan aldıkları örnekleri laboratuarlarında
incelediklerinde sonucun Varroa yüzünden olduğunu belirttiler” diye konuştu.
"ÇÖZÜM, TOPLU VE BİLİNÇLİ
İLAÇLAMA"
Varroadan kurtulmak için toplu
ilaçlama ve arı çoğaltılmasının şart olduğunu ifade eden Rasim Kaplan, şunları
söyledi:
“Varroa ve diğer parazitlerden
kurtulmanın en önemli yolu toplu ilaçlamadır. Arıcılar sadece kendi
kolonilerini ilaçlasa bile arıları 1
km ilerideki başka kolonideki arılarla karşılaştığında
diğer arılardan paraziti alıp, kendi kovanlarına taşıyorlar. Sadece kendi
kovanlarınızı ilaçlamanız sadece birkaç günlük çözüm sunar. Türkiye’deki bütün
kovanlar ilaçlanırsa, arı kayıplarında yüzde 80 başarı sağlarız diye
düşünüyorum. Böylece ölen arı sayımızın azalacağını düşünmüyorum. Şu anda Varroa
ile mücadele çalışmaları yapılıyor. Daha kış ayından tam çıkmadan 8 milyon
kovan varlığından yaklaşık 2 milyonu arı biti ya da diğer parazitler yüzünden
yok oldu. Arıcılarımız yeni arılar üreterek bu sorunun üstesinden gelmelidir.
Arılarını bölerek, oğul alarak kaybolan kolonilerini yerine getirmeleri
gerekiyor. Arıcılarımız, yanlış ilaçlama yapmasınlar. İlaçlama yapmak isteyen
vatandaşlar, Tarım ve Orman İl-İlçe Müdürlüklerinden yardım istesinler.” |