Kategoriler
Baldaki Neonikotinoidler
17 Ocak 2019

Anadolu’da arıların ve arıcılığın kökenlerinin neolitik dönemlerin başlarına kadar dayandığı biinmekte. Nature dergisinde 2015 yılında yayımlanan bir araştırma balmumunun ilk olarak bundan 7 bin yıl kadar önce Anadolu’da kullanıldığını ortaya çıkarmıştı

1. Çatalhöyük’ün kaşifi Arkeolog James Mellaart 1967’de Çatalhöyük’teki yerleşim yerlerini tasvir ederken yapıların bal peteğine benzer olduklarını belirtmekteydi2. Yine Çatalhöyük’te yer alan duvar resimlerinde bal peteği şekilleri göze çarpmaktadır. Anadolu topraklarında arıların ürünü olan bal ve balmumunun kullanımı oldukça eskiye dayanmakta yani.İnsanlığın yerleşik tarihi kadar eski bu ilişkinin, neolitik dönemlerden antik Yunan’a, antik Yunan’dan günümüze süregeldiğini söyleyebiliriz. Antik Yunan’da balarısı Artemis’in kutsal sembolü olarak kabul edilirdi. Efes’te yaklaşık 6 yüzyıl boyunca sikkelerin üzerini balarısı resimlerinin süslediği bilinmekte. Arılarla olan bu ilişkimiz yoğun sanayileşmenin yol açtığı çevre kirliliği, zararlı haşarelerle mücadelede kullanılan böcek ilaçlarının yol açtığı toprak ve su kirliliği  gibi nedenlerle her geçen gün giderek bozulmakta. Neonikotinoid türü böcek ilaçlarının arıların yumurtlamasını geciktirerek arıların üremesini bozduğu geçtiğimiz yıllarda yapılmış çalışmalardan bilinmektedir. Arıların ekosistemde yok oluşlarında neonikotinoid böcek ilaçlarının baş şüpheli olduğu uzun bir zamandır düşünülmekte. Science dergisinde 6 Ekim 2017 tarihinde yayınlanan çalışma bu kimyasallarla ilgili oldukça çarpıcı bilgileri açığa çıkardı3. Dünyanın 198 farklı yerinden toplanan bal örneklerini neonikotinoidler bakımından analiz eden çalışmada, örneklerin yaklaşık yüzde 75’inde test edilen beş neonikotinoidden en az birine rastlandı. Bu kimyasallar acetamiprid, clothianidin, imidacloprid, thiacloprid, ile thiamethoxam’dı. Örneklerin yüzde 45’i ise bu kimyasalların en az iki tanesini içermekteydi. Balların ve onların neonikotinoid içeriklerinin coğrafi dağılımına baktığımızda ülkemizden de bal örneklemesi yapıldığı ve buradan alınan örneklerde de değişik oranlarda bu kimyasallara rastlandığı göze çarpmaktadır.  

Araştırmacılar bu kimyasalların baldaki miktarlarının insana zarar verecek değerlerin altında olduğunu ifade etseler de, bu kimyasalların arılara verdiği/verebileceği zararlar düşünülerek önlemler alınması; arı popülasyonlarının, polinasyonun, ekosistemin ve tabii insan yaşamının korunması açısından elzemdir. 

Simecs Group
BEVETA
Arıcılık Gazetesi Reklam Verin
Arıcılık Kongreleri
Arıcılık Fuarları
Tarım Fuarları
Arıcılık Festivali
Arıcılık Çalıştayı
Dünya Arı Günü
Arıcılık Konferansı
Arıcılık Semineri
Arıcılık Eğitimi