Mardin’de Şef Ebru Baybara Demir’in kurucusu olduğu Şükraan Derneği tarafından Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nün desteğiyle hayata geçirilen Arıcılık ve Bal Üretimi Projesi’nde 15’i Suriyeli olmak üzere 40 kadına arı kovanları teslim edildi. Arı nüfusunun artırılmasını hedefleyen proje Avrupa Birliği Göç İdaresi, Tarım ve Orman Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve Derik Kaymakamlığı ile ortak yürütülüyor. Bölgede entegrasyonun sağlanması, kültürel bilgi ve beceriye dayalı yeteneklerin eğitilerek ekonomiye dönüştürülmesi amacıyla hayata geçirilen projenin bir sonraki aşamasında arıların sağlıklı bal üretimi için yerel pamuk tohumları ekilerek kovanlar bu bölgelere yerleştirilecek.
Mardinli Şef Ebru Baybara Demir’in kurucusu olduğu Şükraan Ekonomik ve Tarımsal Kalkınmayı ve Sosyal Gelişimi Destekleme Derneği tarafından hayata geçirdiği Arıcılık ve Bal Üretimi Projesi’nde 15’i Suriyeli olmak üzere 40 kadına Eylül ayında başlayan eğitimlerini sahada devam ettirebilmeleri için arı kovanları teslim edildi. Mardin’de 2006 yılından bu yana kullanılan ticari ve tektip pamuk tohumlarından dolayı arıları besleyen nektarların azalmasıyla ortaya çıkan projede, yerel pamuk tohumlarıyla arıların sağlıklı beslenmesi ve arı nüfusunun artması hedefleniyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü – FAO’nun desteği ile geçtiğimiz Eylül ayında başlayan projenin paydaşları arasında Avrupa Birliği Göç İdaresi, Tarım ve Orman Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve bölgenin ekonomik kalkınması için halkla iç içe projeler geliştiren Derik Kaymakamı Hakan Kafkas yer alırken projede arı kovanları ise Kızılay tarafından temin edildi.
Son dönemlerde kullanımı artan tarım ilaçları ile yok olan yerel pamuk tohumları Mardinli kadınların elinde tekrar hayat bulacak. Kızılay tarafından verilen arı kovanları yerel pamuk tohumları ekilen arazilere bırakılacak. Ekimin tamamen doğal koşullarda gerçekleşeceği süreçte toprak temizlenerek kendini yenilerken, arılar yerel pamuk tohumlarındaki nektarla beslenecek. Bir yandan yerel pamuk tohumları ile arı nüfusu artarken diğer yandan üretilen bal kalitesinin artması sağlanacak.
Gerçekleştirilen projede dikkat çeken bir diğer konu ise mülteci entegrasyonu. Projede yer alan 40 kadından 15’i Suriyeli. Bu kapsamda kendi topraklarından göç etmek zorunda kalan ve bölgede tarım yapabileceği toprağı ya da iş imkânı olmayan mültecilere yeni bir istihdam alanı sağlanacak. Kültürel bilgi ve beceriye dayalı yeteneklerin eğitilerek ekonomiye dönüştürülmesini sağlayan proje kapsamında arıcılık yerel halk için de öncelikli bir geçim kaynağı haline gelecek. Eğitim alan kadınlar sürdürülebilir geçim kaynaklarını oluştururken, dünyada hıza artan arı ölümlerin de önüne geçilecek. |