Tüm dünya arılar için
endişeleniyor. Varlığı tehlike altında olan bu yararlı
böceklere dikkat çekiyor. Almanya’da da varlıkları tehlike altında olan arılar,
Federal Hükümetin koalisyon sözleşmesinde bile kendine yer bulmuş durumda:
Hükümet “arıların korunmasına büyük bir önem atfediyoruz”, denen sözleşme
doğrultusunda biyolojik çeşitlilik ve çevre dostu tarımı kendine görev
ediniyor. “Böcekleri Koruma Eylem Programı”nın hedefi bu hayvanların yaşam
koşullarını iyileştirmek. Alınacak önlemler arasında tarım ilaçlarının
uygulanmasında daha sıkı kısıtlamalara gidilmesi de yer alıyor.
Politikacılar neden arıların
durumuyla ilgileniyor?
Bunun son derece geçerli sebepleri
var. Arılar sığır ve domuzlardan sonra insanların faydalandığı en önemli üçüncü
hayvan türü. Arılar da insanların beslenmesine yeri doldurulmaz bir katkı
sağlıyorlar: Meyve, sebze ve hayvan besini için üretilen bitkilerin büyük
çoğunluğunun tozlaşmasını arılar sağlıyor ve biyolojik çeşitliliğe büyük katkı
sağlıyorlar. Almanya’daki bitkilerin yüzde sekseninin tozlaşmasını arılar
gerçekleştiriyor. Federal Tarım Bakanı Julia Klöckner Hükümet’in açıklanan
programına koyduğu “arılar sistem için belirleyicidir” cümlesiyle konuyu
özetliyor.
Bal arılarının yerine getirdiği
görevin ekonomik değeri para cinsinden hesaplandığında küresel ekonomiye katkıları
yılda 153 milyar Avroya denk geliyor. Fransa ve Almanya’dan bilimcilerin
gerçekleştirdiği ve bu sonuca ulaşan araştırma 2009 yılında “Ecological
Economics” adlı dergide yayınlanmıştı.
Arı ölümlerinin sebebi ne?
Bilim dünyası arıların sayısının
tüm dünyada endişe verici bir hızla azaldığını gözlemliyor. Arı ölümlerinde
monokültüre dayalı tarım ve genel geçer tarımda tarım ilaçlarının kullanımı
gibi faktörler etkili. Almanya’da yaşayan yaklaşık 570 yabani arı türünün
yarısı soylarının tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıya.
Almanya bu nedenle 2018 Nisanında
AB bünyesinde alınan ve arılara zarar veren neonikotinoid bazlı tarım
ilaçlarının açık tarım alanlarında yasaklanmasına yönelik kararı destekledi.
Ayrıca Almanya’da bu ilaç türünün önceden uygulanmış olduğu kanola, mısır ve
tahıl tohumlarının ekilmesi de yasak. Çok tartışma yaratan tarım ilacı glifosat
için de Almanya çapında genel geçer bir yasak getirilmesi için çalışılıyor.
Federal Yönetim bu doğrultuda tarım sektörünün temsilcileriyle birlikte ortak
bir strateji hazırlıyor.
Almanya arıları korumaya yönelik
başka neler yapıyor?
Federal Gıda ve Tarım Bakanlığı
(BMEL) 2017 yılında Alman Arıcılık Birliği ile birlikte arıların korunmasını
tartışmaya yönelik 500 uluslararası katılımcıyı bir araya getiren ilk
Uluslararası Arı Konferansını düzenledi.
“Almanya Vızıldıyor” inisiyatifi
de tüm ülke çapında hem büyük şehirlerde hem de taşra bölgelerinde daha çok
arının yaşayabilmesi için çalışıyor. Arıcılık Almanya’da giderek daha popüler
hale geliyor ve “urban beekeeping” trendi giderek yükseliyor. Şehirlerde
balkonlarına birer kovan yerleştiren genç insanların sayısı artıyor.
“Federal Meclis arıları” da
devletin korumasını çok yakından hissediyor: 2016 yılından bu yana Federal
Alman Meclisinin avlusunda bir arı kovanı bulunuyor. Burada yaşayan üç arı
kolonisi her yıl 80 ila 100 kilo arasında bal üretiyor. Bu bal “Meclis Çiçeği”
etiketiyle satışa sunuluyor ve geliri arıları korumaya yönelik projelere
aktarılıyor.
www.deutschland.de |