Oysa tohumdan fideye, fideden ağaca, ağaçtan meyveye, oradan soframıza gelene kadar arıların işlevini, önemini asla düşünmüyoruz.
1kg bal için 145bin km uçmak gerekiyor mesela. Bir işçi arı günde 2000 çiçek geziyor. Bütün işçi arılar da dişi bu arada.
Ve bir arının ömrü boyunca binlerce km uçup, on binlerce çiçek dolaşarak ürettiği bal sadece 1 çay kaşığı kadar, hatta ondan da az.
En çok üzüldüğüm evlerde, hele de otellerde kovalarla açık büfelere sofralara konulan ballar. Herkes alırken sağa sola dökülüyor, tabakta kaşıkta kalan bal yıkanıyor, atılıyor koca bir ömürlük emek ziyan ediliyor. Bu ziyan o balı yiyen kişinin ömürlük emeğine yapılsa bilmiyorum ne hisseder. Bir ömür çalışmasının karşılığı çöpe gitse, ne yapar? Biz bunu her gün her sofrada arıların ömürlük emeğine yapıyoruz.
Otellerden, restoranlardan ve bireylerden ricam balı ziyan etmesinler. Yiyecekleri kadar alsınlar.
Bir arının hayatını kurtarmak ‘hayat kurtarmak’ bakın. Hayvan sevgisinden bahsediyoruz, onlara yiyecek su vermek için kampanyalar düzenliyoruz.
Arıların da besin kaynakları tükeniyor, olanlar da hunharca, yanlış ve tehlikeli ilaçlama ile hasta ediliyor.
Eskiden balkonlarımız çiçek dolu olurdu. En büyük hayalim, eskisi gibi balkonlarda çiçekler görmek. Mevsim çiçekleri, ilaçlama, hormon vs konmadan, arıların besin kaynaklarını destekleyecek bitkilerin ekilmesi.
Avrupa ve Amerika’da birçok Belediye şehirlerde arı dostu bitkileri ekiyor. Porto sokakları Lavanta, biberiye, kekik kokuyordu.
Böylece hem arılara, hem insanlara mükemmel ve sağlıklı bir hizmet. Bazı Avrupalı Belediyeler, şehir sokaklarındaki biberiye, kekik, lavantalardan halka arzda da bulunuyor.
ARI DOSTU ŞEHİRLER VAR; BERLİN, PARİS, NEW YORK
Tarımsal kesimdeki kötü ilaçlama, kimyasallar yüzünden şehirler arılar için sığınak oldu.
Bakın Japonya son 10 yılda balarısı kolonilerinin %25ini, Amerika %30-40’ını, Avrupa ise neredeyse %53ünü yitirdi. Arılar bu hızla ölmeye devam ederse yaşanacak 4 yılımız kaldı gerçeği ile baş başayız.
Tozlanmanın Dünya ekonomisindeki değeri yaklaşık 265 Milyar Avro ve Dünya’nın tüm tozlanma ile hayat bulan tohumlarının %75’i arılar sayesinde.
Diyeceğim o ki, benim meselem bal filan değil. ARI!
Arıların kurtarılması korunması gerek. Yaklaşık 8 yıldır bu konuda eskiden köşemde şimdi sosyal medyamda sık sık paylaşımlarda bulunuyorum. Eskiden pek ciddiye alan duyan yoktu. Şimdi ise, “Sayende öğrettiğin yöntemle 1 arının hayatını kurtardım” diye her gün yüzlerce mesaj alıyorum. Diyorum bugün de en azından 100 tane arı kurtardık.
Hepimiz bir şey yapabiliriz, bahçede bir köşeye bitkilerin yanına bir tasa su, içine de taşlar. Arılar taşların üzerine oturup boğulmadan su içebilirler. Yorgun bitkin düşmüş bir arıya bir çay kaşığında bal verin hele. Kana kana içip uçacaktır. İşinde gücünde hayata hayat katma derdinde. Sizi sokarak kendini öldürmek niyetinde değil balarısı. Onları korkutan besin kaynaklarından yoksun bırakan, yol kenarına kovan koyarak arabalarla çarpıp öldüren, kimyasallarla zehirleyen bizleriz.
Dünya’nın en kalabalık, sağlıklı arı kolonileri Anadolu’da
Bizim kadar geniş ve çeşitli bir bitki örtüsüne sahip başka toprak parçası yok. Bizim bombus arılarımız yurtdışına kaçak satılıyor, doğal meyve sebze üretimi için. Arılar köle gibi çalıştırılıyor.
Yalçın Bey, sizi okuyan 1 kişi, yarın 1 arı kurtarsa, kendimi şanslı sayacağım.
Ben kendi adıma, bir başıma çalışmaya anlatmaya devam. TOG gençleri ile Arı Sevgisi eğitimleri yapıyoruz. Diğer STK’lar, özel kurumlar hepsi ile çalışmaya hazırım. Arı Sevgisi konuşmaları yapıyorum.
Arıların yaşam alanı olan bu canım Anadolu’yu koruyabileceğimize inancım sonsuz. En çok da çocuklara ve gençlere inanıyorum.
Hayat sevgisi saygısı olan herkes beni duyuyor, yardım ediyor. Buna da şükrediyorum.
Yonca TOKBAŞ
|