Edirne Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü arıcılıkta
farkındalık yaratmak amacıyla Dünya Arı Günü'nde düzenlediği semineri müdürlük
binasındaki Vali Dursun Ali Şahin Konferans Salonu'nda gerçekleştirdi. Namık
Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Necati
Muz, “Edirne arıcılığı Türkiye'nin vazgeçilmezi, kraliçesidir” dedi.
Dünya Arı Günü semineri Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl
Müdürlüğü Vali Dursun Ali Şahin Konferans Salonu'nda arıcıları bir araya
getirdi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Atilla Bayazıt konferans öncesi
gazetecilere arıcılığın önemine ilişkin şunları söyledi:
"GIDA ZENGİNLİĞİMİZİ ARILARA BORÇLUYUZ"
“Bal arıları, özellikle açık alanlarda polinasyonu yani
tozlaşmayı en iyi yapan böceklerdir. Bal arısının polen yayma faaliyetleri,
keyfini çıkardığımız gıda zenginliğine sahip olmamızı sağlar. Gıdaların yüzde
90'ınından fazlasını sağlayan 100 bitki cinsinden 71'inin poleninin arılar
tarafından yayıldığı tespit edilmiştir.
Bugün farkındalık yaratalım istedik. Kırsal alanda istihdam
sağlamak amacıyla arıcılık önemli. Çok küçük maliyetlerle gelir elde
edilebiliyor. Bal satışlarından insanlar geçimlerini sağlayabiliyor. Bu he
geçen gün de artıyor. Eğer biz arıları kaybedersek, arılar yok olursa yediğimiz
sebze ve meyvelerin çoğunu kaybetmiş olacağız. Tahıllarla sadece beslenmek
zorunda kalacağız. O nedenle biz bu küçük böcekleri dikkate almalıyız. Arılar
gerçekten doğada ve insan hayatında önemli yeri olduğunu insanlara bu
seminerimizle biraz daha fark ettirebilirsek ne mutlu bize diye düşünüyorum.
Sabit arıcıların arılarını arttırmalarını istiyoruz. Arılar bizim ve
geleceğimiz, gıda kaynaklarımızın sürdürülebilir olması için önemli.
Ülkemiz genelinde 726 arıcılık işletmesi ve bu işletmelere
ait toplam 54 bin 185 kovan bulunuyor. Yıllık 867 ton bal ve 14 ton bal mumu
bulunuyor. Bal ormanları da önemli. Kestane, Karaçalı, Ihlamur Balları hepsi
çiçekli orman ürünleri arıların bal kaynağı. O nedenle önemli. Orman
İşletmemizin çalışmaları arıcılığın gelişmesi ve geleceği açısından önemli. Bal
ormanlarından sonra insanlar arıcılığa yöneliyor. Biz meyve ve sebzelerimizin
sürdürülebilir olarak devamlı tüketebilmemiz için bu küçük böceklere ihtiyacımız
var. Onlara iyi bakmalıyız ve kollamalıyız.
Karaçalı balının da birçok hastalıklara karşı iyi geldiği
söyleniyor. Bölgemizde Karaçalı ve Ayçiçeği balı üretilmektedir. Karaçalı'nın
daha yoğun olduğu Keşan, Lalapaşa ve Süloğlu'da arıcılık biraz daha gelişmiş
durumda. Arıların ve diğer tozlayıcıların insanlık ve dünyamız için taşıdıkları
önemi hatırlayarak, bu konuda farkındalık oluşturmak ayrıca arıcılık
faaliyetleri ile uğraşan değerli üreticilerimize bir katkıda bulunmak amacıyla
düzenlediğimiz Dünya Arı Günü Semineri'nin ilimize ve arıcılık sektöründe
hayırlı olmasını temenni ederiz."
GÖZLE MİLLİ İLAÇ PROJESİ'NDE
Namık Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Mustafa Necati Muz da, Milli İlaç Projesi'nden söz ederek, şunları
aktardı:
“Bizim burada yürüttüğümüz çok ilginç bir projemiz var.
Edirne Arıcılar Birliği'nin desteğiyle Türkiye'de ilk defa milli bir ilaç
üretmeye çalışıyoruz. Projemizin adı; Milli İlaç Projesi ve proje ortağı Edirne
Arıcılar Birliği ve Tekirdağ ile Kırklareli Arıcılar Birliği de proje ortağı.
Projeyi destekleyen ana kuruluş Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı TAGEM.
Tekirdağ Uçmakdere'de Şarköy yakınlarında bir proje
arılığımız var. Ihlamurlar Vadisi diye tabir ettiğimiz alan ve 10 km çapında izole bölgemiz
var. Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli'den götürdüğümüz en üst ırktaki arılarımızı
bir araya getirdik. Arıların üzerinde onlara zarar veren parazit var. Son
yıllarda yaşanan arı ölümlerinin en önemli etkenlerden bir tanesi olan parazit
arılara virüslü hastalık bulaştırıyor ve tedavisine yönelik bir ilaç
geliştirmeye çalışıyoruz. İsmi Milli İlaç Projesi ve Edirne Arıcılar Birliği de
bu projeye ciddi destek veriyor. Edirne Arıcılar Birliği nezdinde tüm Edirne
arıcılarına teşekkür ediyorum. Bu ilaç geliştirildiğinde yurt dışına bağımlılık
ortadan kalkacak. İthal edilen bu ilacı ihraç eder duruma geçeceğimize
inanıyoruz.
“AYÇİÇEĞİ BALI, DÜNYADA OLMAZSA OLMAZ TEK BAL TÜRÜ”
Bölgenin en büyük özelliği Ayçiçeği Balı ve dünya üzerinde
olmazsa olmaz diyebileceğimiz tek bal türüdür. Diğer türlü balla istediğiniz
oranda karışır, o balın tadını, kokusunu, rengini değiştirmez. Türkiye ve
dünyada bal üretimi yapan firmalar ayçiçeği balını alıp toplamaya, kendi diğer
ballarıyla karıştırmaya mecburdur. Böyle de önemli kritik bir önemi vardır.
Meyve bahçesi üreticilerinin de arılara zararı olmayan tür ilaçları kullanması
arıcılarımızın menfaatine olacaktır.
"EDİRNE, TÜRKİYE ARICILIĞININ KRALİÇESİ"
Edirne iki nedenden dolayı Türkiye arıcılığının benim gözümde
kraliçesi. Birincisi burada bir Karaçalı balı var ki, dünyanın en kıymetli
ballarından birisidir. Üst solunum yolu hastalıklarında grip, nezle ya da
sigara içenlerin, sigarayı bırakmak için kullanabilecekleri, dünyadaki en
kıymetli baldır. Saflık oranı yüksektir. En saf üretildiği yerlerden biri
Edirne'dir. Edirne'nin diğer önemli yönü de ayçiçeği balının da çok saf olarak
elde edildiği en önemli bölgelerimizden birisi olmasıdır. Edirne arıcılığı
Türkiye'nin vazgeçilmezidir.”
Namık Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Mustafa Necati Muz, Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Devrim Oskay ve
İl Müdürlüğü Gıda ve Yem Şubesi'nde görevli Gıda Yüksek Mühendisi Kadir Süzme
seminerde sunum yaptı.
http://www.hudutgazetesi.com/haber/47788/ariciligin-kralicesi-edirne.html |