Sabancı Holding ve Carrefour
iştiraki CarrefourSA, arıcılık ve bal üreticiliğinde verdiği eğitimlerle kovan
verimliliğini artırarak yerel üretime destek vermek ve arıcılık mesleğini gelecek
nesillere taşımak amacıyla Arı Varsa Hayat Var Projesi’ni başlattı.
Arı Varsa Hayat Var projesi
çerçevesinde kadın arıcıların sayısı artırılarak istihdama katkı sağlanırken
ürün güvenliği ve izlenebilirliği sağlanmış doğru ve kaliteli ballar, tüketicilerle
buluşuyor. “Arı Varsa Hayat Var” projesinin detayları CarrefourSA Gıda Kategori
Genel Müdür Yardımcısı Ayşin Işıkgece ile Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu’nun
katılımıyla bugün (26 Nisan) CarrefourSA’nın İstinye’deki Hipermarketinde
düzenlenen toplantıyla kamuoyuna duyuruldu.
Ayşin Işıkgece: “Projeyi
Adana, Ardahan ve Kars’ta başlattık, bir sonraki durak Muğla olacak”
Türkiye’nin dünya ballı
bitkiler florasının yüzde 75’in sahip bir ülke olduğunu ve Avrupa ülkelerinde
bulunan yaklaşık 11 bin 500 çiçekli bitki türünün 9 binden fazlasının
Türkiye’de bulunduğunu belirterek konuşmasına başlayan CarrefourSA Gıda
Kategori Genel Müdür Yardımcısı Ayşin Işıkgece, şunları dile getirdi: “Dünyada
bilinen 22 arı ırkının beşine ev sahipliği yapan Anadolu, sahip olduğu flora
ile de binlerce yıldır bal denince akla gelen sayılı coğrafyalardan biri olarak
karşımıza çıkıyor. Bu çerçevede ülkemizde arı ırkının devamını sağlamak ve
kaliteli balın üretimini desteklemek amacıyla Adana, Ardahan ve Kars’ta “Arı
Varsa Hayat Var” projesini başlattık. Proje kapsamında öncelikle Adana’yı
seçtik çünkü Adana’da doğan, Adanalı bir marka olan Sabancı Holding’in
perakende markasıyız. Bir diğer tercihimiz Ardahan oldu. Çünkü Ardahan Balı,
ülkemizde coğrafi işaret tesciline sahip nadir ballardan biri olarak karşımıza
çıkıyor. Kars ise sahip olduğu zengin bitki örtüsü ve dünyanın sayılı ana
ırklarından biri olan Kafkas Arı Irkı’na ev sahipliği yapmasıyla doğru ve
kaliteli bal için uygun şartlara sahip illerin başında geliyor. Özellikle
Ardahan ve Kars’taki faaliyetlerimizle başta kırsal kalkınmaya, dolayısıyla da
sürdürülebilir tarıma destek oluyoruz. Biyoçeşitliliği koruyarak işlenmeyen
tarım alanlarının değerlendirilmesini sağlıyoruz. Böylelikle bölgeyi
hareketlendirerek kalkınmasına katkı sağlayacağız, yeni istihdam imkânları
oluşturularak bölgeye olan talebi artıracağız. Proje kapsamında bir sonraki
adımımız dünya çam balının yüzde 80’inin üretildiği Muğla olacak. Böylelikle
toplam bal üretimi 114 bin ton olan ve yıllık 2 milyar TL ciroya sahip
ülkemizde dört koldan hem bal üretimini verimli hale getirerek artıracağız hem
de zamanla yurt dışındaki Carrefour marketlerine Türk balı ihraç edebilir bir
duruma geleceğiz.”
“Bu yıl 450 ton bal satıp 16
milyon TL ciro hedefliyoruz”
Arı Varsa Hayat Var projesi
kapsamında tüketicilere doğru ve kaliteli bal sunmak amacıyla Adana, Ardahan ve
Kars’ta 40’ı kadın olmak üzere 200 arıcıya toplam 20 gün teorik ve pratik
eğitimler verdiklerini dile getiren Ayşin Işıkgece, şöyle konuştu: “Ülkemizde
arıcılık ve bal üreticiliği ile uğraşanların yaş ortalaması 50’nin üzerinde
olduğu için bu mesleği genç nesillere aktarmak amacıyla eğitim verdiğimiz
arıcıların 18 – 45 yaş arasında, Arıcılar Birliği’ne bağlı ve en az 30 adet kovanları olmasına dikkat
ettik. Daha çok erkek ağırlıklı bir meslek kolu olan arıcılık ve bal
üreticiliğinde hem kadın istihdamını artırmak hem de balın yanı sıra polen –
propolis – arı sütü gibi katma değerli ürünlerle daha fazla gelir elde
edebilmelerini sağlamak amacıyla çalıştığımız arıcıların eşli olarak projeye
katılmasına ya da arıcıların kadın olmasına önem verdik. Bir yandan eğitimler
devam ederken diğer yandan da reyonlarımızdaki balları testlere tabi tuttuk.
Bal ürünlerine dair kalite kontrol mekanizmamızı güçlendirdik. Bal üretiminin
verimliliğini ve insan sağlığını gözeterek reyonlarımızda doğru ve kaliteli
ballara yer veriyoruz. CarrefourSA olarak bu yıl toplam 450 ton bal satmayı ve
16 milyon TL ciro elde etmeyi hedefliyoruz. Hedeflediğimiz satış miktarının 160
ton ve 6 milyon TL cirosunun Carrefour markalı ballarımızdan elde edeceğimizi
düşünüyoruz.”
Ayşin Işıkgece: “Arılar
olmazsa, yalnızca dört yıl ömrümüz kalıyor”
İnsanlık tarihinin
başlangıcından bu yana arıcılık ve bal üreticiliği faaliyetlerinin
gerçekleştirildiğini, arı ırkının yaşamına devam etmesinin doğanın ve
dolayısıyla da dünyanın devamlılığı için anahtar bir rol oynadığının altını
çizen CarrefourSA Gıda Kategori Genel Müdür Yardımcısı Ayşin Işıkgece,
sözlerini şöyle tamamladı: “Bilim insanı Albert Einstein’ın da belirttiği üzere
arıların yeryüzünden kaybolmasıyla insanlığın yalnızca dört yıl ömrünün
kalacağını unutmayalım.”
“Türkiye’de kişi başı bal
tüketimi, 1,3 kgile AB ülkelerinin iki katı”
Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu da konuşmasında
Türkiye’de arıcılık ve bal üreticiliği sektörüne ilişkin rakamlar ile
CarrefourSA’nın Arı Varsa Hayat Var projesi kapsamında arıcılara verilen
eğitimler ve balda doğru bilinen yanlışlara değindi.
Doğaroğlu, şunları dile
getirdi: “Toplam 7,8 milyon kovanın bulunduğu ülkemizde 600 bin kişi, bu
sektörden ekmek kazanıyor. Dünyanın üçüncü bal üreticisi olan ülkemizde kişi
başı yıllık bal tüketimi, 1,3 kilogramla AB ülkelerine oranlara neredeyse iki
katı fazladır. Ancak bu sektörün en önemli sorunlarının başında kovan başına
verimlilik geliyor. Arıcılara verdiğimiz eğitimlerle, geleneksel arıcılık
yöntemleri yerine modern teknik arıcılık yöntemlerinin kullanılmasını
sağlayarak mevcut verimliliği artırmayı hedefliyoruz. Bu vesileyle
CarrefourSA’nın başlattığı Arı Varsa Hayat Var projesi kapsamında Adana,
Ardahan ve Kars’taki arı üreticilerine yalnızca doğru bal üreticiliği değil,
propolis – polen – arı sütü gibi farklı ürünlerin nasıl üretileceğini, bugün 14 kilogram kovan
verimliliğini doğru yöntemlerle Kanada veya Avrupa ülkelerinde olduğu üzere 50
– 60 kilogramseviyesine nasıl çıkarabileceklerini, ilaç kullanmadan zararlılarla nasıl
mücadele edileceğini, kovanın devamlılığı için önemli olan doğru kışlatma
şartları ve en önemlisi de arının dolaştığı yerlerdeki hijyen şartlarının ne
olması gerektiğini anlattık.”
“Üreticisini bildiğiniz,
kalitesine güvendiğiniz balları tüketin”
“Şekerle yapay olarak
üretilen, şeker eklenen veya bal üretim döneminde çiçek nektarı yerine şekerle
beslenen arının ürettiği bal doğru bal değildir” diyen Prof. Dr. Muhsin
Doğaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Arı, yalnızca bal yapmadığı kış
mevsiminde uygun şekilde ve miktarda şekerle beslenebilir. Fakat bal ürettiği
dönemde nektar yerine şekerle beslenirse o bal, doğal balın sahip olduğu sağlık
faydalarını sunmaz sadece bir şeker karışımı olur. Bu şekilde tağşişe uğramış
sahte balı gözle, tadarak veya tüketicinin uygulayabileceği başka yöntemlerle
ayırt etmesi mümkün değildir. Doğru ve sahte bal ayrımı laboratuvar ortamında
ileri teknoloji ile üretilmiş ekipmanlarla yapılan analiz sonuçlarına göre
uzman kişilerce yapılabilir. Genel olarak 2 yıl raf ömrü bulunan bal, oda
sıcaklığında ve ışık görmeyen bir ortamda saklanabilir. Bal doğası gereği bu
süreçte kristalleşebilir. Kristalize balın olduğu gibi tüketilmesi faydalıdır.
Fakat mutlaka sıvı olarak tüketilmesi isteniyorsa kristalleşen bal şişesi ile
40 derece santigradı geçmeyen sıcaklıktaki bir su içine oturtularak tekrar
eritilip rahatlıkla tüketilebilir.” |