Kırklareli’nin Vize İlçesi’ne
bağlı, doğa harikası Istranca Ormanları’nın içindeki Soğucak Köyü yakınlarına
yapılması planlanan kalker ocağı ısrarı sürüyor. Soğucak Muhtarı Rami Beler
bölgede ardıç ağaçlarının ve su kaynaklarının olduğuna dikkat çekerek “Kalker
ocağı bölgemize zarar verir. Su kaynaklarımız kirlenir. Köy halkı olarak
istemiyoruz” dedi. Projenin halkın katılım toplantısı 10 Nisan’da
gerçekleşecek.
‘Orman ekosistemini bozar’
Kırklareli Çevre ve Şehircilik
İl Müdürlüğü Soğucak Köyü’nde özel bir şirket tarafından 24 hektarlık alana
açılmak istenen kalker ocağına ilişkin “Çevresel Etki Değrlendirmesi (ÇED)
Gerekli Değildir” kararı verdi. Soğucak Köyü Muhtarı Rami Beler karara karşı
dava açarak ocak açılmak istenen bölgenin köyün su kaynaklarına, arıcılık
faaliyetlerine, hayvancılık, mantar ve aromatik bilgi toplayıcılığı gibi geçim
kaynaklarına zarar vereceğini belirtti. Beler orman ekosistemi ve yeraltı
sularının da zarar göreceğine dikkat çekerek yaban hayatının da olumsuz
etkileneceğini ifade etti. Edirne İdare Mahkemesi de bunun üzerine “ÇED Gerekli
Değildir” kararını iptal etti.
Şirket bu defa ÇED süreci için
bakanlığa başvurdu. “Kalker Ocakları ve Kırma-Eleme Tesisi” projesinin “Halkın
Katılımı Toplantısı” 10 Nisan’da Soğucak Köyü Kahvehanesi’nde saat 09.30’da
gerçekleşecek. Bölge sakinleri köylerine sahip çıkmak için seferber oldu.
Gazetemize konuşan Soğucak Muhtarı Beler bölgeye ilişkin tehditlere karşı
davalar açtıklarını ve davaları kazanmalarına karşın tehditlerin sürdüğünü
belirtti. Beler, “Çok güzel bir köyümüz var. Su kaynakları var. Buradan geçiyor
sular ve Ergene’ye ulaşıyor. Burası öyle bir köy ki başka tür bir arının
getirilmesi bile yasak. Taşocağına karşıyız. Dinamitler su kaynaklarına zarar
verecek ve kirletecek. Üstelik köyümüz Ergene Havzası’nda kalıyor” dedi. Beler
10 Nisan’da köylülerle birlikte toplantıya katılarak itirazlarını
ileteceklerini söyledi.
‘Hayatlar çalınıyor’
Kırklareli Kent Konseyi ve
Çevre Meclisi Başkanı Göksal Çidem de şöyle konuştu: “Bekledikçe ormanlarda
dinamitler patlıyor. Sular kirleniyor. Orman ve su varlığımız azalıyor.
Geçmişten bize kalanı miras olarak görüp, yok etmeye devam. Miras değil de, gelecek
nesillerin emaneti olduğunu anlarsak ve emanete ihanet etmekten vazgeçersek,
işte o zaman geleceğe bırakacağımız onların yaşamları ve hayatlarıdır. Gelecek
nesillerin yaşam alanlarını yok etmeye hakkımız yok. Onlar bunu hak etmiyor.
Bugün ÇED raporları ile hak gördüklerimiz, aslında yarınlardan
çaldıklarımızdır. Çalınan gelecek nesillerin hayatlarıdır. Istrancaların ve
Kırklareli’nin geleceği doğasıdır, denizidir, turizmdir, eğitimdir. Nüfusun 7
katı turist gelmesi de bunun göstergesidir. Yetkililere bir kez daha düşünün
demiyoruz. Çünkü siz düşünürken kalanlar da yok olacak.” |