Arıcılık sektöründe her yıl yeni rekorlar kırılıyor. Son 16 yıl içerisinde üretim miktarı 61 bin tondan yaklaşık 106 bin tona yükseldi ve Türkiye Çin’den sonra dünyadaki ikinci büyük üretici oldu.
10-15 LİRALIK BAL OLUR MU?
Ancak sahte bal söylentileri bu rekora gölge düşürüyor. Çünkü üretilen balın tamamı gerçek mi, değil mi bilinmiyor. Bal fiyatları arasındaki uçurum kuşkuları destekliyor. Büyük market zincirlerinde satılan denetimden geçmiş gerçek balın kilosu genellikle 30-50 lira arasında. Ancak kilosu 10-15 liraya kadar düşen balda kalite sorunu ortaya çıkıyor ve sahte olma ihtimali yükseliyor.
Genellikle kış aylarında arıların ölümünü engellemek için destekleyici besin olarak şeker şurubu veriliyor. Bahar aylarından itibaren kovanların bol çiçekli bölgelere taşınması gerekiyor. Ancak bazı üreticiler arıları çiçeklerle buluşturmanın masrafına katlanmamak için şeker şurubuyla üretimi yılın tamamına yayıyor. Böylece ürün gerçek bal olmaktan çıkıyor. En yaygın yöntem arının şeker şurubuyla beslenmesi. Ancak daha beteri var. Al-Monitor’a konuşan FER Bal kurucusu Selçuk Solmaz, Türkiye’de sahte balın arıyı hiç devreye sokmadan fruktoz ve aromayla da üretildiğine dikkat çekiyor.
AMAÇ DAHA ÇOK PARA KAZANMAK
Oysa Türkiye’de 11 bin 707 bitki türü var. Bunların 3 bin 649’u endemik, yani başka hiçbir ülkede bulunmayan türden. Bitki zenginliğine rağmen hala sahte bal sorunu yaşanıyor. Yüzlerce çiçeği dolaşıp özünü alarak peteklere taşımak yerine şeker şurubu içip bala dönüştürmek arıları da tembelleştiriyor. Ancak doğanın en çalışkan işçileri olarak bilinen arıların iş ahlakındaki bozulmanın sorumlusu üreticiler. Masraf yapmadan, hızlı bir şekilde bal elde edip çok para kazanmak istiyorlar.
SAHTE BAL FİRMALARI MANTAR GİBİ ÇOĞALIYOR
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı sahte bal üretenleri teşhir ediyor. 2015 yılında 17 sahte bal üreticisinin adı kamuoyuna açıklanmıştı. 2016 yılında sahteciliği ilan edilen firmalar listesine 12 farklı isim daha eklendi. Bakanlık sahte ürünlerin kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak şekilde bozulmuş ya da değiştirilmiş olduğuna dikkat çekiyor.
Bu arada gıda sektöründe yaygın olarak rastlanan “isimle oynama” hilesi bal satan şirketlerde de görülüyor. Tanınmış ürünlerin, ünlü markaların isimlerindeki bir harf değiştirilerek yeni bir marka oluşturuluyor. Böylece güvenilirlik algısı yaratılmaya çalışılıyor. Örneğin, 2016 yılında kamuoyuna teşhir edilen sahte bal markalarından birinin adı Enzar Bal. Bakanlık bu markada şeker oranının yüksek olduğunu açıkladı. Türkiye’nin en ünlü balı olan Anzer balını çağrıştırmak için Enzar adı verildiği açıkça görülüyor. Oysa kilosu 900 liraya satılan Anzer Yaylası balı ile Enzar arasında hiçbir bağlantı yok. Anzer balı yaklaşık 300 çeşit çiçeğin bulunduğu Rize’nin İkizdere ilçesinin 35 kilometre güneyinde yer alan 3 bin metre yükseklikteki yaylada üretiliyor ve birçok hastalığa iyi geldiği belirtiliyor. Enzer balı ise sağlığa zararlı olduğu gerekçesiyle bakanlık tarafından teşhir edilmesi kararlaştırılmış sahte bir ürün.
BAL SİPARİŞ EDENE BİR ÇİFT BOT
Ayrıca televizyon reklamlarıyla satışa sunulan ballar var. Sunucu elinde bal kavanozuyla ekrana çıkıyor, önce 1 kilo balın 100 lira olduğunu söylüyor, sonra o anda telefon açıp sipariş verenlere 5 kilosunu 100 liraya göndereceklerini belirtiyor. Balın fiyatı bir anda 100 liradan 20 liraya düşünce “fırsat” duygusuna yenik düşenler siparişi veriyor. Promosyon çılgınlığı bununla sınırlı değil: Petek bal sipariş edene iki çift bot hediye edenler bile var. Tabii ürün geldikten sonra balın sahte, botların Çin malı olduğuna ilişkin yakınmalar YouTube’a malzeme oluyor.
GERÇEK BAL ÜRETİCİLERİ DE ŞİKAYETÇİ
Gerçek bal üreticileri de sahtecilikten şikayetçi. Geçen ay Muğla’da bal hasadına katılan Türkiye’nin bal pazarındaki en büyük firmalarından Balparmak’ın Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak piyasadaki petek balların yüzde 85’inin sahte olduğunu öne sürdü: “Köylüden aldık, petek bal, şeker yok, düşüncesi yanlış. Burada işçi doğru, malzeme yanlış. Çünkü çiçek olmayan yerde veya daha çabuk sonuç almak için peteklerin önüne şeker şurubu konuyor. Arı çiçek için uzağa uçmuyor, önündeki şekeri alıp kovana dönüyor. Sahte balın oluşum süresi daha kısa.”
Türkiye toplam üretimde dünya ikincisi ama çam balı üretiminde dünya birincisi. Muğla’da Çam Balı hasadında konuşan Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin dünya çam balı üretiminin yüzde 90’ının Türkiye’de gerçekleştirildiğini açıkladı. Şahin Türk balının uluslararası marka haline gelmesi için çaba gösterdiklerini, 29 Eylül-4 Ekim 2017 tarihleri arasında İstanbul’da toplanacak Dünya Arıcılık Kongresi’nin tanıtım için büyük bir fırsat olduğunu söyledi.
BAL İHRACINDAKİ PAY YÜZDE 1.1
Üretim rekoruna rağmen Türk balının dünya piyasalarında bilinirlik sorunu yaşadığı rakamlardan da anlaşılıyor. Türkiye Ziraat Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın verdiği bilgilere göre dünya bal ihraç pazarı 2.2 milyar dolar büyüklüğünde. Türkiye bu pazardan sadece yüzde 1.1 pay alıyor.
Yazının sonunda tüketiciler için bir ipucu: Organik bal ve propolis, polen, arı sütü gibi yan ürünlerle tanınan FER Bal şirketinin kurucusu Selçuk Solmaz büyük market raflarına ulaşan balların hem bakanlık hem de marketler tarafından denetlendiği için yüzde 99 oranında güvenilir olduğunu söyledi. Solmaz tüketicilerin balı alırken etiketin üzerinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı işletme kayıt numarası bulunmasına dikkat etmelerini önerdi.
(Mehmet Çetingüleç/Al Monitor) |