Siirt'te
sınıf öğretmenliği yapan 1 çocuk babası 43 yaşındaki Musa Polat, 10 adet
kovanla başladığı arıcılığı, bugünlerde 200 kovanla sürdürüyor. Arıcılıktan
kazandığı para ile satın aldığı kayalık bir alanı, iş makineleri ile bağa
çeviren Polat, 70 adet üzüm, 100 adet fıstık ve diğer meyvelerden oluşan 250
adet meyve ağacı fidesi dikti. Bununla da yetinmeyen Polat, bahçesinde
yetiştirdiği çeşitli gülleri de eşiyle birlikte pazara sunarak, önemli ölçüde
ticari kazanç sağlıyor.
Siirt'in
Tillo İlçesi'ne bağlı kırsalda aracılık yapan sınıf öğretmeni bir çocuk babası
Musa Polat, ürettiği arı ve ballar sayesinde devletten aldığı maaşın 2 katını
kazanmaya başladı. "Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ" sözünün tam
karşılığını gerçeğe çeviren Polat, üreticiliğe 7 yıl önce başladığını söyledi.
İlki olarak aldığı 10 arı kovanı ile başlayan Polat, balcılıktan kazandığı 15
bin lira para karşılığında, kayalıklardan oluşan 8 dönümlük bir arazi satın
aldı. Daha sonra yine arıcılıktan kazandığı para ile kayaları arazisinden
temizleyen Polat, kayalık alanı büyük bir bağ ve bahçeye dönüştürdü. Bahçesine
70 adet üzüm ağacı, 100 adet fıstık ağacı ile çeşitli meyvelerden oluşan toplam
250 ağaç fidesi eken Polat, bununla da yetinmeyerek eşiyle birlikte bahçeye
çeşitli güller yetiştirip satmaya başladı. Arıcılığa başladığı ve topladığı 15
bin lira ile kayalık araziyi aldığı zaman yakın akrabaları ve arkadaşlarının
tamamının kendisiyle dalga geçen Polat, aldığı arsanın bugünlerde 150-200 bin
lira arasında bir değere ulaştığını söyledi.
Yaklaşık 7
yıl önce 10 arı kovanı aldığında çevresindeki herkesin kendisine güldüğünü
belirten Polat, hiç bir kurum ve kişiden destek almadığını her şeyi okuduğu
kitaplarla başardığını söyledi.
Polis Amca
İlk Okulu'nda sınıf öğretmenliği yapan Polat, "İlkokul öğretmeniyim
yaklaşık 8-10 yıldır aracılık yapıyorum. İlk başladığım sıralarda arıcılık
yapacak bir mekanım yoktu. Sürdürülebilir tarım nasıl yapılır diye düşünüyordum
ve bu şekilde başladım. O sırlarda kitapları karıştırırken biçilmiş bir
kaftandı. İlk olarak 10 arı kovanı ile işe başladım. Arazim yoktu, toprağım
yoktu, kayalıklarda başladım, kayalık olan yerlerde aslında sahibi olmayan
arazilerde başladım. Zaman içerisinde 10 kovan, 40-50 kovana yükseldi, şuan ise
200 arı kovanım bulunuyor. Bu işe başladığımda bana herkes deli gözü ile baktı.
'Sen öğretmensin, ne işin var arıcılıkla?' dediler. Ancak ben yılmadım ve
arılarıma baktım. Şuan nesli tükenen arıları özel bölümlerde besliyorum ve bu
arılar çoğaldığı zaman bana kaliteli bal vereceğini umut ediyorum. Geçen sene
ballarımı kilosunu 80-150 ve 350'ya sattım. Yaklaşık 300 kilo balı satarak, 25
bin lira para kazandım. Daha şimdiden yaptığım masrafları çıkardım" dedi.
Arı
kovanlarının yavaş yavaş çoğalttığını ve arılardan gelen geliri bir kumbaraya
koyarak topladığını anlatan Polat, "Arılardan kazandığım parayı biriktirip
hiçbir yere harcamadan kumbaraya atarda biriktiriyordum. 7-8 yıl sonra u gördüğünüz
bu mekanı aldım. Bu mekan bana ucuza geldi. Nedeni ise burası bildiğiniz
kayalıktı, ben de yavaş yavaş bu kayaları iş makineleri sayesinde kırdırttım ve
toprağa çevirdim, yani dağı bağ yaptım; üzüm ve fıstık ağacı ektim. Bağımda
Siirt'e has 70'e yakın üzüm çeşidi ektim ve bu üzümler inşallah bana bu sene
verim verecek. Bunun dışında bir yıldın balkonda süt kutuları içerisinde
yetiştirdiğim 100 adet fıstık fidelerini bahçeye diktim. Bunlardan bu sene ürün
alamam ama gelecekte çok özel fıstık tutacak. Bunların dışında, Kaysı, kiraz,
vişne, badem, armut, elma, aluc, summak ve benzeri aklınıza gelebilecek her
meyve çeşitlerinden oluşan 250 ağaç fidesi ektim. Eşimle birlikte yine çok
çeşitli gül ektik. Bu gülleri eşim ev hanımlarına satıyor. Yani eşimle birlikte
çok aktif şekilde üretken bir hayat sürdürüyoruz" diye konuştu.