Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Aydın, yaptığı açıklamada, küçük kovan böceğinin, larvalar, arı yumurtası ve yavruların yanında bal ve polen yediğini, kraliçe arıya yumurtlama alanı bırakmadığını belirtti. Türkiye'de 2014 yılında "ihbarı mecburi hastalıklar" arasına alınan bu etkenin ilk olarak 1940 yılında Güney Afrika'da meyve bahçelerinde görüldüğünü anlatan Aydın, "Bu böcek, çok kolay bir şekilde arı kovanlarına adapte oluyor. Arılara yumurtlama alanı bırakmıyor. Belli bir alanı da kapatamıyorsunuz çünkü olgunu 24 kilometre uçuyor. Yani 'varroa' dediğimiz etkenden 20 kat daha tehlikeli." dedi.
Küçük kovan böceğinin henüz Türkiye'de görülmediğini aktaran Aydın, "İtalya'da görüldüğü için ülkemizde de ihbarı mecburi hastalıklar arasına alındı. Şimdi Bulgaristan'dan da bir duyum alındı ki, bilgi henüz net değil ama Bulgaristan bize çok yakın. Türkiye'de gezginci arıcılık olduğu için çok hızlı yayılabilir." ifadesini kullandı.
"Arıcılığımız tehdit altında"
Söz konusu böceğin ülkede görülmesi halinde ilk yıl için kovan kaybının mevcut varlığın 4'te biri kadar olabileceğine dikkati çeken Aydın, şöyle devam etti:
"Biz bununla ilgili olarak Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliğinin isteğiyle bir rapor oluşturduk ve Türkiye'ye gelirse ne olacağını anlatan bir simülasyon hazırladık. Simülasyona göre, soğuk ve yüksek bölgeler dışında arıcılığımız tehdit altında. Diyelim arı kovanlarını böceğin olduğubölgelerden kaldırdınız bu kez etken meyve bahçelerine gidiyor. Ortamdan silemediğimiz için de 'varroa' dediğimiz etkenden daha zor bir mücadele gerektiriyor. Genelde de bu mücadele, birçok ülkede başarılı olamamıştır."
Aydın, bu böceğin Türk arıcılığı için büyük bir tehdit olduğunu yineleyerek, "Bu tehdit gelir mi gelmez mi bilemiyoruz. Gelirse ülkemize iki yoldan girebilir. Bir, yaş meyve ithalatıyla, iki Trakya'dan. Arı kovanı, aldığımız ürün, hatta tozlaşma da dahil önemli zararlara yol açabilir. Meyve ve sebzecilikte arılar, olmazsa olmaz bir tozlaştırıcıdır. Varroa bir tehlikeyse ki, arıcılıkta en tehlikeli hastalığımız ya da etkenimiz varroadır, küçük kovan böceği... bunu 20 ile çarpın. Çünkü varroayı toplu mücadeleyle bir yerde kontrol altına alabilirsiniz ama küçük kovan böceğini temizleyemezsiniz." diye konuştu.
Bozuk narenciye kokusuna dikkat
Bu böceğin ülkeye girişinin önüne geçmek için birtakım tedbirler alınması gerektiğini dile getiren Aydın, hastalığın olduğu ülkelerden yapılan yaş meyve ithalatına ve ayrıca Trakya gibi arıcıların toplanma yerlerine çok dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Arıcıların, bu böceğin varlığını anlayabileceğini ifade eden Aydın,"Kovanı açtığınızda bozuk narenciye kokusu alırsınız. Larvaları petek güvesinin larvalarına benzer ancak bu larvalarda belirgin 3 çift ayak vardır. Bu tür belirtileri gören arıcılar mutlaka ilgili birimleri bilgilendirmelidir" dedi. |