Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya
Şahin, doğada her yıl biyolojik kirlenmeler neticesinde yaklaşık 140 türün yok
olduğuna dikkat çekerek, 2017 yılında bilinçsiz ilaçlamalar nedeniyle 300 bin
civarında arı kovanın yok olduğunu söyledi.
Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği tarafından 7. Dünya
Arı Günü etkinlikleri gerçekleştirildi. Kastamonu Üniversitesi Ahmet Yesevi
Konferans Salonunda düzenlenen etkinlikte konuşan Türkiye Arı Yetiştiricileri
Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, “2010 yılında bütün Dünya’da 29 Mayıs günü
Dünya Arı Günü olarak kutlanmaya başladı. Dünya Arı Günlerinin en temel öğesi
bizim çocuklarımıza bir çağrıda bulunmak, çocuklarımızla birlikte eğlenceler
düzenlemek. Çocuklarımıza arı bilincini, çevre bilincini geliştirmek ve
arıcılık sektörünün en temel olan gençlerimize bu mesleğe öğretebilmektir. Bu
mesleğe gençlerimizle birlikte büyütüp, yaşlı nesillerimizi artık gençleştirmek
amacımız. Dünya Arı Günü’nün en temelinde çevre ve çocuklarımız yatıyor.
Dünyada her geçen gün doğal kaynakların yok edildiği, var olanlarında tahribata
uğratıldığı bir süreç yaşıyoruz. Doğanın, dış faktörlerle her geçen gün
biyolojik kirlenmeler ve bu biyolojik kirlenmeler neticesinde de canlı ve
cansız olmak üzere yaklaşık 140 türün yani her yıl 140’a varan tür yok
ediliyor. Buna birisini dur demesi lazım. Toprak verimliliğinin korunması
sürekliliğinin sağlanması içinde ülkemiz açısından son derece önemli
bulunmaktadır. Çünkü ülkemiz, bir tarım ülkesidir. Tarım yapmak zorundadır.
Tarım ve hayvancılık ülkemiz için olmazsa olmazımızdır. Günümüzdeki iklimlerin
bozulmasının, doğal varlıklarının da kaybolmasının oluşturduğu ekonomiye zararı
bütün toplum katmanları olarak yavaş yavaş hissetmekteyiz. Bahse konu toprağın
korunması ve tarımsal faaliyetlerinden sürdürülebilirliğin sağlanması için
arıya ihtiyacımız var. Neden arıya ihtiyacımız var. Toprağın korunması ve
tarımın verimli hale getirilmesi için polinasyon dediğimiz bir olay var, yani
çiçeklerin tohumlanmasıdır. Yüzde 70 ürettiğimiz ve tükettiğimiz gıdayı yapan
arılardır. Arılar, bizim için toprak, su ve gübre kadar önemlidir. Onun içinde
biz, bugünlerde arının varlığının ve arının vazgeçilmezliğinin altını çizmek
istiyoruz. Bu noktada hareketle her yıl ülkemizin değişik coğrafyasında,
değişik sistemler kanalıyla, ilaçlamalar kanalıyla 200-300 bin civarında arının
kaybolduğu bir ülkede artık bizim, bırakın yılda bir kez her gün bizim çare
bulmamız gerekiyor. Buradan tarımcı arkadaşlarımıza bir çağrıda bulunmamız gerekiyor.
Bir gün gelecek artık polinatör yapacak böcek çiçeğe, tarımı verimli hale
getirecek hiçbir tohumlayıcı bulunamayacaktır. Acımasızca yapılan bu
ilaçlamalar, acımasızca toprağın dengesinin bozulması artık Türkiye’yi dur
noktasına getirme zamana gelmiştir. 2017 yılında yüzde 30 arı civarında arı
kaybettiyseniz, 2017 yılında illerinizde 300-400 bin arı kovanını ilaçlarla
donattıysanız şapkayı önümüze koyup ta düşünmemiz gerekiyor” dedi.
Bal konusunda son derece duyarlı üretim yaptıklarına dikkat
çeken Şahin, “Biz, bal üretimini geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın
beslenmesi konusunda son derece duyarlı davranıyoruz. Bu duyarlılığımızda
yaptığımız bütün etkinliklerde ortaya koyuyoruz. Biz, arıcılıkta da bal
üretiminde de dünyada 2’inci sıradayız. Gençleştirici arıcılığın yapıldığı tek
yer Dünyada, Türkiye’dir” diye konuştu.
Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş ise, arının
hayatlarındaki yerinin çok büyük olduğunu belirterek, “Çocuklarımız için
yapılmış bir program ama burada çocuklarımızın az olması bizleri baya etkiledi.
Keşke burada çocuklarımız olup ta burası cıvıl cıval olsaydı. Bu yapılan
etkinliklerin hepsi geleceğimiz olan çocuklarımız içindir. Çünkü çocuk yaşta
arının balın, çevrenin, toprağın önemini çocuklarımızı anlatmamız aşılamamız
lazım. İnşallah önümüzdeki günlerde arıcılarımıza plastik polen dudaklarından
dağıtacağız” şeklinde konuştu.
Kastamonu’da bal üretiminin az olduğuna işaret eden Başkan
Babaş, “Kastamonu’da bal üretimi biraz az. Bunun için ne yapılması gerekiyor,
bunları bir kere masaya yatırmamız lazım. Özellikle Tarım İl Müdürlüğü ile
STK’larla bir araya gelerek kararlar almamız gerekiyor. Bu konuda ne gibi
çözümler üretebilirsek bizim için kardır. Bu yüzden bunların bir programını
yapmamız lazım. İnşallah bizde, böyle bir şeye vesile oluruz. Kastamonu, tarım ve
hayvancılığın yapıldığı bir ildir. Ama görüyoruz ki kimse köylerinde,
tarlalarında tarım yapmak istemiyor. Gençlerin çoğu köylerde durmuyor. Tarım
arazilerinde çalışmıyor. İlla ki bir elinde bordrolu iş olacak orada çalışacak.
Baktığımız zaman fazlasıyla tarım alanı, hayvancılık yapılabilecek alanlarımız
var ki, ayrıca köyünde arısı bulunuyor, hayvanı bulunuyor ama ille de elime
bordro alacağım diyor. Bunlar bizim için büyük problem, bunu nasıl kıracağımız
üzerinde durmamız gerekiyor. İnsanlarımızı tarım ve hayvancılığa ciddi manada
yönlendirmemiz gerek. Köylerimizin boşalmamasını sağlamamız gerek, herkes şehre
geliyor o zamanda ne yazık ki çarpık kentleşme oluyor. Ardından sosyal
boyuttaki sıkıntılar gelip bizleri buluyor” ifadelerini kullandı.
Kastamonu’ya yapılan yatırımlar hakkında da katılımcılara
bilgiler veren Başkan Babaş, Kırık Barajı’nın ihalesinin gerçekleştirildiğini
ve çalışmalarında başladığını belirterek, “Kırık Barajı tamamlandığında kapalı
sulama sistemine geçilecek. Bu sistem sayesinde tarım arazilerimiz çok daha
verimli ve kolay sulanabilecek. Bu sayede tarımcılıkta da hem verim hem de
üretim inşallah artacak” dedi. Başkan Babaş, Kastamonu Belediyesi’nin de
desteklediği 7. Kastamonu Ahşap Fuarı’nın Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Faruk Özlü’nün katılımıyla açıldığını hatırlatarak, Kastamonu’nun yüzde 70’inin
ormanlarla kaplı olmasından dolayı ahşap şehre olduğunu ve bu yüzde herkesi
fuarı mutlaka gezip görmeye davet etti. Kastamonu Arı Yetiştiriciliği Birliği
Başkanı Ahmet Erden de, 2003 yılında kurdukları birliğin şuanda 853 üyesinin
bulunduğunu ifade ederek, “Bu üyelerimizin 2016 yılı itibarıyla Bakanlığımız
(AKS) Arıcılık Kayıt Sisteminde kayıtlı arı kovan plakaları takılı olarak aktif
55 bin aşkın arılı kovanımız vardır. Bal üretimimiz bazı yıllar değişmekle
birlikte yıllık 550-600 ton civarındadır. Ancak mevsimsel etkenlerden kaynaklı
bu yıl üretim miktarı ortalamanın çok altında kalarak 150-200 ton civarında
gerçekleşmiştir. Bu da kovan başı üretimin bu yıl ortalama 3-4 kg olarak gerçekleşmesine
sebebiyet vermiştir” dedi.
Erden, 29 Eylül 2017 tarihinde açılacak olan ve 100’ü aşkın
ülkenin katılacağı 45. Dünya Arıcılık Kongresine tüm üyelerini davet ederek
katılmaları çağrısında bulundu.
Konuşmaların ardından yöresel halk oyunları ile çeşitli
etkinlikler düzenlendi. Ayrıca 7. Dünya Arı Günü nedeniyle okullarda düzenlenen
resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri
verildi. Ayrıca etkinliklerde Taşköprü Belediyesi tarafından davetlilere
baklava, keşkek ve ekmek ikram ederken, ilçenin tanıtımının bulunduğu
broşürlerde dağıtıldı. Cide Belediyesi de yöresel sarı yazma dağıtarak,
davetlilere keşkek ve dolma ikramında bulundu. Etkinlikte yöresel kestane balı
davetlilere ikram edildi. Kastamonu Arı Yetiştiriciliği Birliği de etkinlikte
arıcılara bilgilendirici broşürler dağıttı.
|