Günümüzde "Anneler günü ve annelik" fazlasıyla tüketilmekte. Sosyal medya ve gazete köşelerinde "Blogger Anneler" yer almakta. Her gün bir hikaye ve pazarlama çalışmasıyla sosyal medyadan görebiliyoruz. Çok ünlü olup yine anneliğiyle konuşulan isimde fazlasıyla. Anneler günü için üç yıldır "bu annelerden biriyle bir röportaj yapayım" demiştim ama nedense bir türlü röportaj yapmak kısmet olmadı. Bana göre çok değerli ama çok medyada yer almamış bir annenin hikayesini anlatacağım. Sevgili Aslı Elif Tanuğur'u Beeo ürünlerini anlattığı bir davet ile tanıdım. Tanışmamız sonrası kendisiyle röportaj yapmak istedim. Yine blogger annelerden Gül Süral aracılığıyla da röportajı gerçekleştirdim. Her ikisine de teşekkür ederim.
Bu röportajı aslında çok daha önce yayınlayacaktım. Lakin çok ünlü bir köşe yazarı kendisiyle röportaj yapınca biraz zaman geçmesini bekledim. İşin güzel yanı isimsiz dahi olsa kendi röportajım için çektiğim fotoğraf o ünlü köşe yazarının röportajında yayınlandı. Hala gazeteye telif hakkı ihlali sebebiyle ihtarda bulunacağım :)
Aslı Hanım'ın hikayesini aşağıda okuyacaksınız. Bir kadın olarak gurur duyuyorum. Burada yer vermemi istediğiniz kadın, anne, girişimci ya da hikayesini paylaşmamı istediğiniz her kadın ile söyleşmek isterim.
Tüm annelerin ve anne adaylarının anneler gününü kutlarım.
Beeo Arı ürünleri Nedir? Hikayeniz nasıl başladı?
Ben, Aslı Elif Tanuğur, 1996 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum ve yine aynı üniversitede Yüksek Mühendis unvanını kazanarak uzun yıllar bal sektöründe bir firmada Ar-Ge ve Kalite Direktörü olarak görev yaptım. Çalışma hayatımın bu yoğun döneminde, özel hayatımda da önemli bir sorunla baş etmeye çalışıyordum. Oğlumun birkaç ay arayla sürekli ateşi çıkıyordu ve sürekli antibiyotik kullanmak zorunda kaldığımız için antibiyotiklere karşı alerjisi oluşmuştu. Uzun süren arayışlarım sonunda, doktor tarafından oğlum için tek çarenin, bağışıklığının arttırılması olduğunu öğrendim. Oğlumun bağışıklığını doğal olarak güçlendirme yollarını aradığım dönemde propolis ve arı sütü ile tanıştım. İlk olarak kendi oğlum için ürettiğim ve oğlumda kullandığım bu ürünlerin mucizevi faydasını yaşayarak gözlemledim. Arı ürünlerinin şifasını herkese ulaştırmak ve Türkiye’de daha önce üretilmeyen propolisi yine Türkiye’de ilk kez “Sözleşmeli Arıcılık” modeli ile üretmek adına Taylan Samancı ve Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu ile 2013 yılında KOSGEB destekli propolis projesi ile yola çıktık ve BEE’O markası böylece doğmuş oldu. Ürün portföyümüzde propolis başta olmak üzere arı sütü, bal, polen ve arı ürünü karışımlarımız yer alıyor. Firmamız bugüne kadar 6 farklı ödüle layık görüldü. Son olarak ben firmanın Genel Müdür ve Kurucu Ortağı olarak, KAGİDER, Garanti Bankası ve Ekonomist Dergisi tarafından “Türkiye’nin Gelecek Vaat Eden Kadın Girişimcisi” ödülüne layık görüldüm.
Propolis çocuklar tarafından tüketilebilir mi? Çocuklar için hangi ürünleri tavsiye edersiniz?
Biz çocukların propolisi daha rahat tüketebilmesi amacıyla, çocuklara özel propolis ve arı sütü oranları daha az, bal oranları daha yüksek arı ürünleri karışımları geliştirdik. Bu ürünlerden çocuklar sabah akşam birer tatlı kaşığı tükettiklerinde günlük alması gereken antioksidanı almış oluyor. Böylece bağışıklık sistemleri güçleniyor; daha az hasta oluyorlar dolayısıyla antibiyotik kullanma sıklıkları da azalıyor. Propolis, arı sütü ve ham bal içeren sürülebilir kıvamdaki bu %100 doğal ve sağlıklı karışımları çocuklarınıza doğrudan verebileceğiniz gibi ılık süt, yoğurt vb. gıdalara karıştırarak da verebiliyorsunuz. Ilık süt, yoğurt vb. gıdaların içerisinde tadı daha az anlaşılıyor…
Çocuklar için günlük bağışıklık desteği olarak Suda Çözünür Propolis Damla ve Propolis Arı Sütü Ham Bal (çocuk) karışım ürünlerimizi tavsiye ediyoruz. Suda Çözünür Propolis Damla ürününü günde 10 damla, karışım ürününden de sabah akşam 1 tatlı kaşığı tüketmeleri yeterli oluyor. Bu ürünleri düzenli kullanan çocukların hastalanma sıklığı en az %50 oranında azalıyor; aynı şekilde hastalıkları atlatma süresi de en az %50 oranında kısalıyor. En önemlisi her seferinde antibiyotik kullanmak zorunda kalmıyor olmaları… Dinlenerek ve sağlıklı beslenerek hastalığı atlatmaları mümkün oluyor. Bu yüzden çocuklarda bağışıklığın güçlendirilmesi ve hastalanma sıklığının azaltılması adına çok önemli bir ürün propolis…
Propolis damla 6. aydan itibaren günde 1 damla ile başlanarak, ayda 1 damla arttırılarak kullanılabilir. Anneler de tüketerek anne sütü yoluyla bebeğe geçmesini sağlayabilirler. Propolis, tamamen doğal bir ürün olduğu için diğer ilaçlarla, gıda takviyeleriyle de birlikte kullanılabilir, etkileşime girmez. Bala alerjisi olmayan kişiler rahatlıkla tüketebilir. Bal ve bal içeren karışım ürünlerimizin ise 1 yaşından sonra tüketilmesini tavsiye ediyoruz.
Ayrıca, hem çocukların hem de yetişkinlerin tatlı ihtiyacını doğal yollarla karşılayabilecek keçi boynuzlu, antep fıstıklı, kakao-fındıklı sağlıklı atıştırmalık ürünlerimiz mevcut. Bunlar, özellikle kahvaltılarda tükettiğimiz çikolatalı, fındıklı sürülebilir karışımlara alternatif ilave yağ, şeker, koruyucu katkı maddesi içermeyen hem sağlıklı hem de lezzetli ürünler… İçerisinde şeker yerine bal; yapay koruyucular yerine propolis var. Propolis kovanı nasıl koruyorsa; ürün içerisine girdiğinde de ürünü koruyor. Raf ömrü boyunca ürünlerin bozulmadan kalmasını sağlayan madde; propolis. Kahvaltılarda, öğün aralarında tatlı ihtiyacını doğal yollarla karşılamak için çocuğunuza dilediği kadar bu ürünlerden verebilirsiniz, siz kendiniz de tüketebilirsiniz, oldukça lezzetli :)
Türkiye’de ilk, hem yerli, hem de tek Propolis üreticisiniz. Peki Doğal arı ürünlerinden biri olan propolis nedir? Faydaları nelerdir?
Propolis arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladıkları çok güçlü antioksidan ve antimikrobiyal etkilere sahip tamamen doğal bir arı ürünüdür. Arılar tarafından, kovandaki mikropları yok etmek ve kovanın sterilizasyonu için kullanılır. Propolis kovanda hangi görevi görüyorsa, -doğru işlendiği takdirde- insan vücudunda da aynı etkileri gösterir. Virüs ve bakterileri yok ederek vücudun hastalıklarla savaşmasına yardımcı olur. Çocuklar kreş, okul vb. kalabalık ortamlarda maruz kaldığı mikroplardan dolayı sık sık hasta olurlar. Propolis düzenli tüketildiğinde bağışıklığı güçlendirerek hastalanma sıklığının azalmasına yardımcı olur. Buna bağlı olarak antibiyotik kullanımını da azaltır. Propolis hem yetişkinler hem de çocuklar tarafından rahatlıkla tüketilebilir. Alerjen sınıfında bir ürün değildir. Bal tüketebiliyorsanız propolis tüketmenizde de herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra, propolisin solunum sistemi rahatsızlıklarında, ağızda çıkan yaralar, aftlar, uçuklarda, mide bağırsak rahatsızlıklarında kullanım alanının bulunduğu ve kansere karşı etkilerinin olduğu yapılan bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmıştır. Ayrıca, yapılan bilimsel çalışmalarda propolisin vücutta sağlıklı ve canlı hücre sayısını arttırdığı kanıtlanmıştır.
İki çeşit propolis damla ürünümüz mevcut; Propolis Damla ve Suda Çözünür Propolis Damla. Propolis damlanın içerisinde %20 oranında saf propolis bulunur ve propolis oranı standardize edilmiştir. Suda çözünür özellikte değildir. Bu yüzden, bal, yoğurt, pekmez veya bir parça ekmeğin üzerine damlatarak tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Bu ürünün özellikle kulak burun boğaz, bademcik iltihabı, mevsimsel alerji, ağız yaraları vb. durumlarda kullanımını tavsiye ediyoruz. Suda Çözünür Propolis Damla ise bileşiminde %10 oranında saf propolis içerir, propolis oranı standardize edilmiştir. Suda çözünür özelliğinden dolayı doğrudan su, süt, meyve suyu vb. içeceklere damlatarak tüketilebilir. Suda Çözünür Propolis Damla’yı ise günlük bağışıklık desteği olarak düşünebilirsiniz. Çocuklar için de Suda Çözünür Propolis Damla ürününü tavsiye ediyoruz. Her iki damla için de yetişkinler için günde 20 damla, çocuklar için günde 10 damla tüketilmesini öneriyoruz.
Arı sütü, polen, bal, propolis pardon ama hepsi aynı bize göre. Hepsinin birbirinden farkı nedir?
Arı sütü, yine arılar tarafından üretilen, propolis ve baldan tamamen farklı bir arı ürünüdür. Arı sütü anne sütü gibi aslında… Arılar bu ürünü, yavru arıları beslemek için kendi vücutlarından salgılar. Arı sütü aynı zamanda kovandaki kraliçe arının yaşam boyu kullandığı besin maddesidir. Kovandaki işçi arılar yalnızca 45 gün yaşarken; hayatı boyunca arı sütü ile beslenen kraliçe arı 5-7 yıl arası yaşayabilmektedir. Buradan arı sütünün etkilerini çıkarmak mümkün… Arı sütü, doğal bir enerji ve zindelik kaynağı gibi düşünülebilir. Yapılan bilimsel çalışmalarda düzenli arı sütü tüketiminin çocuklarda bedensel ve zihinsel gelişmeyi desteklediği, beyin aktivitesini geliştirici etkilerinin bulunduğu kanıtlanmıştır. Ayrıca, düzenli arı sütü tüketiminin ciltte kolajen sentezini arttırdığı, bunun yanı sıra kadınlarda yumurta sayısı, erkeklerde de sperm kalitesini arttırarak doğurganlık üzerine etkilerinin bulunduğu yapılan bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmıştır. Arı sütü, performans ve zindeliği arttırarak gün içerisinde kendinizi daha enerjik hissetmenize yardımcı olur. Özellikle, spor öncesi kullanıldığında etkilerini bizzat kendiniz gözlemleyebilirsiniz…
Polen ise bitkilerin üreme organlarının başlıklarında bulunan üreme hücreleridir. Arılar tarafından polen, yavru beslemesinde ve arı sütü salgılayan genç işçi arıların beslenmesinde yüksek miktarda kullanılır. Arıların beslenmesinde protein kaynağı olarak önem taşıyan polen, bileşimindeki yağlar, şekerler, lifler, mineraller, amino asitler, fenolik bileşikler ve vitaminler nedeniyle değerli bir besin maddesidir. Düzenli polen tüketiminin mide, bağırsak ve sindirim sağlığını geliştirici, performans ve zindeliği arttırıcı, karaciğer sağlığını geliştirici ayrıca bağışıklığı destekleyici etkilerinin bulunduğu yapılan bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmıştır. Yetişkinler günde 1 yemek kaşığı, çocuklar 1 tatlı kaşığı doğrudan çiğneyerek ya da süt, meyve suyu, yoğurt vb. gıdalarla karıştırarak da tüketebilirler.
Bal ise arıların bitki nektarları ve salgılardan ürettiği, kendine özgü maddeler ile birleştirerek değişikliğe uğrattığı, su içeriğini düşürdüğü ve petekte depolayarak olgunlaştırdığı doğal ve değerli bir besindir. Arılar tarafından yirmi milyon yıldır bal üretilmektedir. 1 kg bal üretmek için arı kolonisi 8 kg bal tüketmek ve dünyanın çevresini 6 kez dolaşacak kadar uçmak durumunda kalır. Bizim ballarımızın farkı, ham bal oluşu aslında. Ham bal nedir diye soracak olursanız; ham bal kovandan alındığı hali ile tüketime sunulan doğal baldır, pastörize ve filtre edilmemiştir. Pastörizasyon balın içerisinde doğal olarak bulunan enzimler, vitaminler ve antioksidan özelliğe sahip bazı ve fenolik ve flavonoid yapıdaki değerli bileşenlerin azalmasına neden olur. Filtrasyon ise balın içerisinde yer alan polenlerin azalmasına neden olur. Bee’o balları pastörize ve filtre edilmediğinden besin içeriği tüm doğallık ve saflığıyla korunmaktadır. Ham balın ayrıca yüksek antibakteriyel aktivite gösterdiği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Beeo Arı ürünlerini herkes kullanabilir mi? Mesela benim insülin direncim var bal nasıl tüketebilirim ki?
İnsülin direnci olanlar için propolis damla ürünümüzü öneriyoruz. Propolisin diyabete karşı etkili olduğu yapılan bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmıştır. Yetişkinler günde 20 damla, çocuklar ise 10 damla bal, yoğurt, pekmez vb. gıdaların üzerine damlatarak tüketebilirler.
Propolis, arı sütü alerjen sınıfında ürünler değildir. Bala alerjiniz yoksa diğer arı ürünlerini de rahatlıkla tüketebilirsiniz. Maalesef ülkemize propolisin büyük kısmı Çin’den toz halde geliyor. İçerisine birçok katkı maddesi, boyar madde vb. yapay bileşenler ilave ediliyor. Propolisin alerjen olduğu vb. söylemlerin dayanağı aslında propolis değil; propolisin içerisine ilave edilen katkı maddeleri…Bu yüzden tüketicilerimizin bu konuda bilinçli olması gerekiyor. Propolis oldukça hassas bir konu. Propolisin mutlaka uzmanlar tarafından uygun koşullarda işlenmesi gerekiyor. Biz arı ürünleri alanında hem sektörel hem de akademik deneyime sahip uzman kadromuzla toplamda 45 yıllık bir deneyimle en iyi bildiğimiz işi yapıyoruz.
Beeo olarak Türkiye’de ilk defa hayata geçirdiğiniz “Sözleşmeli Arıcılık” modeli söz konusu. Biraz bahseder misiniz? Sözleşmeli arıcılar sizin için ne yapıyorlar?
Biz yerli propolis üretimini gerçekleştiren Türkiye’nin ilk ve tek propolis firmasıyız. Türkiye’de yine ilk defa firmamız tarafından hayata geçirilen “Sözleşmeli Arıcılık” modeliyle kovandan sofraya izlenebilir arı ürünleri üretimi gerçekleştiriyoruz. Bu model ile, uzman ekibimizde yer alan ziraat mühendisleri kontrolünde, ülkemizin farklı bölgelerinde yer alan arıcılarımızla sözleşmeler imzalıyor, kovandan itibaren doğru arıcılık uygulamalarının hedeflendiği bi iş modeliyle hareket ediyoruz. Ürünlerimizi doğrudan arıcılardan temin ediyor ve kontrollü koşullarda üretim yapılmasını sağlıyor, arıcılarımıza yerinde eğitimler veriyoruz. Türkiye genelinde şu anda 250 sözleşmeli arıcı ve 60.000 arı kovanı ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ürünlerimizin analizlerini İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yer alan laboratuvarlarımızda yapıyor ve tüketicilerimize kovandan sofraya izlenebilir, doğal besin içeriği ve biyolojik aktivitesi korunmuş ürünler sunuyoruz.
Ayrıca yürüttüğümüz Sosyal Sorumluluk projesi kapsamında, sattığımız her ürünün 1 TL’sini arıcılara daha modern ekipmanlarla üretim yapmaları ve arıcılığın sürdürülebilirliğine katkıda bulunmak için bir fonda topluyoruz. Uyguladığımız Sözleşmeli Model ile her bir arıcının ürettiği ürünleri kesin olarak hangi rakamdan alacağının taahhütünü vererek bu şekilde “Adil Ticaret” sağlıyoruz. Tüm bunlar uyguladığımız, iyi arıcılık uygulamalarının sağlanabilmesi için yegane tek yöntem olan Sözleşmeli Arıcılık Modelinin sürdürülebilir olmasını ve hem arıcıların hem de üreticinin güven içerisinde karşılıklı bir çalışma hayatı yürütebilmesini olanaklı kılıyor.
BEEO ürünleri Türkiye genelinde nerelerde satılıyor?
Ürünlerimiz www.beeo.com.tr web sitemiz üzerinden, ayrıca tüm Carrefour Gurme mağazalarında, Macrocenter, Joker, Gratis, BTA Tadında Anadolu ve Unifree mağazalarında satışa sunulmaktadır. Eczanelere özel Bee’o Up ürünlerimizi de tüm Türkiye’deki seçkin eczanelerden bulabilirsiniz. Eczanede yoksa, eczacılar Hedef Ecza deposundan ürünlerimizi getirebilirler.
Türkiye’nin ilk ve tek TÜBİTAK ödüllü yerli propolisi sizsiniz. Ayrıca yakın zamanda Amerika’dan da ödül aldınız. Bunu başarmak için hangi yollardan geçtiniz?
Propolis ham halde tüketilebilir özellikte değil. Ham halde vücudumuz propolisten yalnızca %2 oranında yararlanıyor. Yani sindirilmeden vücudumuzdan atılıyor. Propolisin vücudumuz tarafından sindirilebilmesi için mutlaka ekstrakte edilmesi yani özütlenmesi gerekiyor. Biz, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirdiğimiz, 2013 yılında başlayan ve 2 yıl süren Ar-Ge projemizle propolisi insan tüketimine uygun hale getirecek ve içerisindeki yararlı bileşenlerden maksimum oranda faydalanmanızı sağlayacak özütleme yöntemini geliştirdik. Türkiye’de ilk defa propolis üretimini gerçekleştiren firmayız. Ayrıca, geliştirdiğimiz propolis özütleme yöntemiyle TÜBİTAK İnovasyon ödülüne layık görüldük. Bu işlemi uzman gıda mühendisleri kontrolünde gerçekleştiriyoruz. Şu anda Bee’o propolis piyasadaki en yakın benzer üründen en az 5 kat daha yüksek antioksidan aktiviteye sahip.. 4 yıl içerisinde 6 farklı ödüle layık görüldük. İlki, Borsa İstanbul tarafından verilen “En Hızlı Büyüyen Kobi Ödülü”, ardından İTÜ Arı Teknokent tarafından verilen “BEETECH” ödülü, ardından TÜBİTAK, TTGV ve TÜSİAD tarafından verilen “2016 İnovasyon Ödülü”, bir diğeri KAGİDER, Ekonomist Dergisi ve Garanti Bankası tarafından verilen “TÜRKİYE’NİN KADIN GİRİŞİMCİSİ” ve Avrupa Birliği tarafından verilen “ECO EFFICIENCY” ödülü…
Son olarak, 2016 Kasım ayında Amerika’da pazara sunduğumuz Propolis Fındık Kakao Ham Bal karışımı ile Gıdanın Oskarları olarak bilinen Gurme Özel Ürünler İnovasyon Ödülleri’nde yeni ürün kategorisinde birinci olduk. Amerika’da 62 uzman tarafından 12 gün boyunca yapılan değerlendirme sonucu tüm dünyadan katılan 3000 ürün arasından kazanılan bu ödül, ABD’de bu alanda en çok bilinen en ünlü ödül… Bu anlamda BEE’O Türkiye’nin ilk ve tek yerli, ödüle doymayan propolisi…
2016 yılında Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nda “Türkiye’nin Gelecek Vaat Eden Kadın Girişimcisi” seçildiniz. Yeni hedefiniz nedir?
Genel Müdür ve Kurucu Ortağı olarak yer aldığım şirketimizle, yenilikçilik ve sürekli gelişme yaklaşımı ile uzmanlık üzerine kurulu, bilgi üreten, doğal, güvenilir sağlıklı arı ürünleri ve buna yönelik teknolojileri geliştiren, Türkiye’de arıcılık sektörünün gelişimine ve sürdürülebilirliğine destek vererek önderlik eden, uluslararası tanınırlığı ve saygınlığı yüksek bir firma olmayı vizyon haline getirdik. Şu anda ürünlerimiz BEE&YOU markasıyla Amerika’da da satılmaktadır. Firmamız, Amerika Gıda ve İlaç Kurumu’ndan (FDA) onay alan, Türkiye’deki sayılı gıda firmalarından biridir. Bu anlamda, arı ürünleri sektöründe uzun yıllara dayanan bilgi, birikim ve deneyimlerimizle kontrollü koşullarda üretimini gerçekleştirdiğimiz ve geliştirdiğimiz özel proses yöntemleriyle insan tüketimine uygun nitelik kazandırdığımız, ülkemizde ilk kez ihracatını gerçekleştirdiğimiz Türkiye’nin ilk ve tek yerli propolisini bir dünya markası haline getirmeyi ve ülkemizin bu değerli ürününü dünyaya tanıtmayı hedefliyoruz. Bunu yaparken de insanların bu sağlıklı ve doğal ürünler ile daha kaliteli ve mutlu bir yaşam sürdürmesi en büyük hayalimiz.
Arı ürünleri sektörüne girmek isteyen kişilere ve özellikle kadınlara iletmek istediğiniz mesajınız var mı?
Bu işi gerçekten seviyorlarsa ve istiyorlarsa adım atmaktan çekinmesinler. Bu sektöre katkıda bulunacak çalışkan, istekli, azimli arıcılara her zaman ihtiyaç var. Bitkilerin %80’i arılar sayesinde tozlaşıyor. Arılar yok olursa yaşam yok olur…
Kadın girişimcilere de en önemli tavsiyem; her şeyden önce kendilerine inanmaları, arzu etmeleri, çok çalışmaları ve risk almaktan çekinmemeleri olacaktır. İnsan bir işi gerçekten isteyerek, inanarak yaparsa ve emek verirse başarmaması için hiçbir sebep yok.
|