Kategoriler
Astımla İlgili Bilinmesi Gerekenler
2 Mayıs 2017

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Neslihan Tarakçı, günümüzde tedavi edilebilir hale gelen astım hastalığı hakkında 2 Mayıs Dünya Astım Günü kapsamında bilinmesi gerekenleri anlattı.

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Neslihan Tarakçı, günümüzde tedavi edilebilir hale gelen astım hastalığı hakkında 2 Mayıs Dünya Astım Günü kapsamında bilinmesi gerekenleri anlattı.

 

Astımın oluşma nedenleri ve etkilerini anlatan Dr. Tarakçı, dikkat edilmesi gereken hususlar konusunda uyarılarda bulundu. Nefes darlığı ile astımın kendisini belli ettiğini ifade eden Tarakçı, "Astım bronş dediğimiz akciğer içi hava yollarında müzmin, mikrobik olmayan iltihap olarak tanımlanıyor. Bu iltihap alerjiye veya sık geçirilen enfeksiyonlara bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Astım, sağlıklı bir insanın hava yollarında herhangi bir kasılmaya yol açmayan sigara dumanı, parfüm, yemek ve bazı diğer kokulara karşı aşırı tepki vererek bronşlarda daralma meydana getiren bir hastalık türüdür. Nefes darlığı ve öksürük gibi belirtilerin yanında göğüste tıkanıklık, göğüste ıslık sesi ve bunların yanında astım ataklarına da rastlanıyor. Sık sık astım ataklarına sebep olan nedenler olarak ise; ev tozu akarları, çimen ağaç polenleri, küfler, hamam böcekleri, nezle grip gibi enfeksiyonlar gösterebiliyor. Astım bronş dediğimiz akciğer içi hava yollarının müzmin, mikrobik olmayan iltihabi bir hastalığıdır. Bu iltihap alerjiye veya sık geçirilen enfeksiyonlara bağlı gelişebilir. Astımda, hava yolları iltihaplı, şiş ve kızarıktır. Hava yolları iltihaba bağlı daralmıştır. Hava yollarında aşırı duyarlık vardır.Nefes darlığı, 3 haftadan uzun süren öksürük, göğüste ıslık sesi, göğüste tıkanıklık hissidir. Nefes darlığı ataklar halinde gelmekte olup özellikle geceleri uykudan hastayı kaldırması tipiktir. Ataklar arasında hastanın genelde nefes darlığı yakınması yoktur. Hastaların bir kısmında nefes darlığı sürekli bir hal alabilir ve hastanın yaşam kalitesini bozarak sürekli geceleri uykudan uyandırmaya, iş gücü kaybına, acile baş vurmalara, hastaneye yatmalara neden olabilir. Astımlılarda mutlaka nefes darlığı olmak zorunda değildir. Öksürükle de seyreden astım formaları vardır. Özellikle geceleri gelen ve hastayı uykudan uyandıran öksürük, eforla gelen öksürük, uzamış kuru öksürük yakınmaları olduğunda astım olası bir tanı olarak akla gelmelidir" dedi.

 

"Astım temelde genetik bir hastalıktır"

 

Astım atağında nelerin yaşandığından bahseden Dr. Neslihan Tarakçı, "Astım atağında genelde tetiği çeken bir faktör vardır. Altta yatan temel neden çoğu hastada alerji olmakla beraber en sık olarak enfeksiyonları takiben hastalarda astım ataklarına rastlanır. Astım atağında hava yollarında var olan iltihap daha da artarak hava yollarını iyice daraltır. Hava yollarında balgam üreten hücrelerin salgısı artar ve balgam tıkaçları oluşarak hava yollarını tıkar. Ayrıca hava yollarını etrafında var olan kas lifleri kasılarak var olan patolojinin daha da artmasına ve hava yollarının daha da daralmasına neden olur. Astım temelde genetik bir hastalıktır. Yakın aile çevresinde astım olan kişilerde astım gelişme olasılığı daha yüksektir. Aile yakınlarında astım olmadan da genetik bazı bozukluklara bağlı olarak astım gelişme olasılığı vardır. Ayrıca çevresel faktörlerde astım gelişiminde rol oynayabilir. Astım ataklarını neler oluşturabilir? Sık olarak astım atağına yol açan etkenler şunlardır, ev tozu akarları, çimen, ağaç, hububat polenleri, küfler, hamam böcekleri, kedi, köpek, kuş gibi ev içerisinde beslenen hayvanlar, nezle grip gibi enfeksiyonlar, sigara dumanı, odun, kömür dumanı, tezek yakma, parfüm, saç spreyleri, yemek, boya kokuları gibi ağır kokular, otomobil içerisindeki kokular, sis ve hava kirliliği, psikolojik faktörler, egzersiz, aşırı rutubetli iklim, hava ve mevsim şartlarında değişim, gülme, ağlama gibi ani sık nefes alış verişini gerektiren manevralar, mesleki faktörler" şeklinde konuştu.

 

"Düzenli kontrollerine gitmelidir"

 

Polenlerden korunma konusunda bilgiler veren Tarakçı, tedavi yöntemlerinden de bahsetti. Tarakçı, "Polen sezonu yani nisan, mayıs, haziran aylarında gerekli olmadıkça dışarıda dolaşmamalı, pikniğe gidilmemelidir. Ev ve arabalarda polenleri tutan hava filtreleri, hava temizleme cihazları kullanılabilir. Polenin yoğun olduğu günlerde dış ortamda maske ve gözlük takılabilir. Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde kapı ve pencereler kapalı tutulmalıdır. Evdeki pencerelerin ince örgülü telle kapatılması yarar sağlayabilir. Polen sezonu boyunca alerjiye karşı koruyucu antialerjik ilaçlar alınmalıdır.Astımlı hastaların büyük bir kısmında egzersiz sonrası nefes darlığı şikayetleri ortaya çıkmaktadır. Korunmak için özellikle soğuk kuru havalarda egzersiz yapmaktan kaçının. Kirli, sisli havalarda egzersiz yapmaktan kaçının. Egzersiz öncesi kısa sprintlerle ısınma hareketleri yapın. Gerekiyorsa egzersiz öncesi rahatlatıcı ilacınızı alın. Astımlı hastaların tedavisinin temelini eğitim oluşturmaktadır. Hasta hastalığı ile ilgili tüm bilgilere sahip olmalı, hekim ile sürekli diyalog halinde olmalıdır. Sağlığındaki en ufak değişimleri hekimiyle paylaşmalı, önerilen ilaçları önerilen süre düzenli kullanmalı, düzenli kontrollerine gitmelidir. Eğer hasta günlüğü tutması ve PEF metre ölçümleri yapması istendiyse bunları aksatmadan ve bıkmadan yerine getirmelidir bu öneriler tutulduğu zaman astımın tam kontrolü mümkün olabilir. Astım ilaçlarının büyük bir kısmı soluk alma yolu ile kullanılan ilaçlardır ve özel aletlerle verilmektedir. Bu değişik aletlerin kullanımı konusunda mutlak surette hekiminizden eğitim almalı ve tekrarlayan vizitelerde doğru kullanıp kullanmadığınız hekim tarafından kontrol edilmelidir" diye konuştu.

 

"İlaçlarınızı kendiliğinizden bırakmayın"

 

Astım tedavisinin ikiye ayrıldığını aktaran Dr. Tarakçı, sözlerine şu şekilde devam etti:

 

"Tedavi ikiye ayrılır. İlk olarak koruyucu, tedavi edici ilaçlar, ikinci olarak rahatlatıcı, bronş genişletici ilaçlar. Koruyucu, tedavi edici ilaçlar nedir? Bu ilaçların temelini sprey veya toz şeklinde verilen kortizonlu ilaçlar oluşturmaktadır. Bunlar tek başına veya alerji iltihap giderici etkisi olduğuna inanılan uzun etkili beta mimetik denen ilaçlar la birlikte verilebilir. Bu ilaçların sürekli önerilen dozlarda kullanılması tam olarak kontrolü sağlayabilir. Dozları kontrollerde doktorunuz tarafından ayarlanabilir. İnhalasyon yolu ile kullanılan kortizonlu ilaçların önerilen dozlarda kullanılması halinde yan etkileri çok çok az olup uzun yıllar güvenle kullanılabilir. Aynı şekilde kombine şekilde verilen uzun etkili beta mimetik ilaçların da yan etkileri ihmal edilebilecek düzeylerdedir. Yardımcı tedavide bir diğer kullanabilecek ilaç lökotrien antagonistleri denen ilaç grubu olup, tablet şeklinde kullanılan bu ilaçların etkinliği gerek kortizonlu gerekse de kombine ilaçlara göre daha az olup özel durumlarda doktor tavsiyesi ile kullanılabilir. Astımınızın kontrolünde güçlük çekilen bazı durumlarda doktorunuz size ağızdan kortizon verebilir. Doktorun önerdiği süre ve gerekli önlemlerle birlikte kullanılan tablet şeklinde kullanılan kortizonunyan etkiler sanıldığı kadar çok değildir. Ancak bu ilacı kesinlikle aklınıza geldiği zaman ve düzensiz bir şekilde doktor önerisi olmadan kullanmayınız! Bu takdirde tedavinizde geri dönüşümü olmayan bazı sorunların ortaya çıkmasına neden olabilirsiniz. Rahatlatıcı, bronş genişletici ilaçlar nedir? Bunlar kısa etkili beta mimetik ilaçlar dediğimiz ilaçlardır etkileri çok kısa sürede başlar. Bronşları genişletir. Bronş kaslarında spazmı çözer ve hastanın katı balgam parçalarını kolaylıkla çıkarmasını sağlar. Bu ilaçları tek başına çok sık ve hekime danışmadan kullanmanız doğru değildir. Özellikle kalp hastalarında tehlikeli sonuçlara neden olabilir. Hayat boyu ilaç mı kullanacağım? Gerekirse evet. Tedavide kullanılan ilaçlar yıllardan beri kullanılan, milyonlarca insanda denenmiş güvenilir ilaçlardır. Çok uzun süreler kullanımlarında güvenilirlikleri kanıtlanmıştır. Astım tedavisinde amaç ağır bir astımlıyı orta derecede astımlı hale getirebilmek, orta astımlıyı ise hafif astımlı hale getirebilmektir. Bu amaçla bazen ilaçların hiç dozunu azaltmadan sizin kontrolünüzün sağlandığı dozda 6 ay- 1 sene sürekli kullanmak gerekebilir. Bu süre sonunda tam olarak kontrol sağlandı ise hekiminizin dozu düşmeyi deneyebilir. Dozu kendiniz düşmeyiniz. Doz gittikçe düşürülerek bir süre sonra hiç ilaç kullanmaz hale gelebilmek hastaların bir kısmında mümkün olabilmektedir. Ancak ilaçların dozunu kendiniz azaltmayın ve ilaçlarınızı kendiliğinizden bırakmayın. Astım atağında ne yapacağım? Astım atağında kullanmakta olduğunuz kısa etkili beta mimetik ilacı 2 nefes almanız gerekmektedir. Şayet nefesinizde bir düzelme hissetmezseniz 20 dakika sonra 2 nefes daha bu ilaçtan alabilirsiniz. İkinci ilaç alımından 20 dakika sonra hala nefesiniz düzelmedi ise ve özellikle durumunuz daha da kötüye gidiyorsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurarak acil yardım almanız gerekebilir."

Simecs Group
BEVETA
Arıcılık Gazetesi Reklam Verin
Arıcılık Kongreleri
Arıcılık Fuarları
Tarım Fuarları
Arıcılık Festivali
Arıcılık Çalıştayı
Dünya Arı Günü
Arıcılık Konferansı
Arıcılık Semineri
Arıcılık Eğitimi