Dünden bugüne Türkiye arıcısının en temel sorunu dağda üretilen ovada üretilen balın dışında bir de sanayi de üretilen ve hiç arı yüzü görmemiş ballar vardır. Tabi ki dağda üretilen bala bir emek veriliyor. Sanayi de üretilen balda çok küçük sermayelerle Türkiye insanına ikram ediliyor. Burada ne oluyor? Burada şu oluyor. Birincisi üretici ciddi bir şekilde mağdur ediliyor. Üreticinin alın teri, emeği heba ediliyor. Diğer taraftan tüketicilere, baktığımız zaman da tüketiciler nezdinde de biz doğal arı ürünleri yerine zehir tükettiriliyor. Dolayısıyla 100 bin arıcı ailesi olarak böyle bir baskını dört gözle bekliyorduk.

Dünden bugüne sahte ürünler, Türkiye'deki kamuoyunu ciddi bir biçimde meşgul etmektedir. Bu meşguliyet çerçevesinde Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği de Tarım ve Orman Bakanlığımız ile birlikte ciddi projeler üretilmiş ve bu proje çıktıları uluslararası arenada da yer edilecek şekilde çalışmaları devam etmiştir. Bu çalışmalar da bunun bir ürünü olarak tezahür etmektedir. Şunu açıklıkla ifade etmek istiyorum. Gerek Tarım ve Orman Bakanlığımızın gerekse özellikle Ankara Valiliğimizin, Jandarma Komutanlığımızın ve KOM Başkanlığımızın yapacağı bu tür çalışmalarda Türkiye Arıcılar Birliği 100 bin aile olarak sonuna kadar destek veriyoruz. Sonuna kadar da bu çalışmaların takipçisiyiz. Çünkü arıcımızın alın terini arıcımızın emeğini hiç kimseye sömürtmek istemiyoruz. Bunun özellikle devamının gelmesini istiyoruz. Türkiye'de Türkiye arıcısını, Türkiye arıcılığını baltalayan 3-4 tane firma var. İnşallah bunun devamının geleceğini ümit ediyor ve bekliyoruz.

Başta Tarım ve Orman Bakanlığımız, Ankara Valiliğimiz olmak üzere, KOM Başkanlığımıza ve Jandarma Komutanlığımıza, emek veren tüm kamu kurum ve kuruluşlara 100 bin arıcı ailesi olarak şükranlarımızı arz ediyoruz.