Edirne'de geleneksel arıcılığın yanı sıra Trakya'ya özgü konik sepet kovanlarla yapılan arıcılık, bu yöntemin nesilden nesle aktarılmasını da sağlıyor.
Süloğlu ilçesinde yaşayan 30 yaşındaki bal üreticisi Uğur Boz, bugün nadir uygulanan bu yöntemle hem bal üretiyor hem de unutulmaya yüz tutmuş geleneği yaşatıyor.
Boz, AA muhabirine, çocukluktan bu yana içinde olduğu arıcılıkla kendisini babaannesinin tanıştırdığını söyledi.
Eskiden evlerinin yanında "arılı bahçe" ismini verdikleri yerde sepet kovanlarla arıcılık yaptıklarını anlatan Boz, şimdi ise hem modern hem de sepet kovanlarla arıcılığa devam ettiklerini belirtti.
Trakya'ya özgü koni şeklindeki sepet kovanlarla yapılan arıcılığın hem ekonomik hem de daha kolay olduğunu anlatan Boz, "Söğüt dallarından örülen sepetler bir süre güneşte kurutulduktan sonra kül ve hayvan gübresiyle sıvanıp iyice kuruduktan sonra içlerine arılar yerleştiriliyor. Bu sepetler arıları kışın soğuktan, yazın da sıcaktan koruyor. Sepet içine konulan arılara hiçbir şekilde besleme yapılmıyor. Arılar kendi doğal peteklerini örüp, peteklerini balla dolduruyor." dedi.
Boz, sepet kovanlarda üretilen balın miktarının modern kovanlarda üretilenden daha az olmasına rağmen daha kaliteli ve aromasının farklı olduğunu kaydetti.
Arıcılığa yeni başlayanların kolaylıkla sepet kovan temin ederek bal üretebileceklerini ifade eden Boz, şöyle devam etti:
"Sepet kovanlar daha ekonomik, fiyatları 20-25 lira civarında ayrıca arıların bakımı çok daha kolay. Modern kovanlara göre dışardan müdahale etmiyorsunuz. Her şeyi arılar yapıyor, siz sadece eylül ayında balı alıyorsunuz. Bu sepetlerde ürettiğimiz bal çok kalitelidir. Aroması farklı, tadı çok güzeldir. Atalarımızdan aldığımız yöntemi gelecek kuşaklara aktarmak istiyorum."
Boz, Edirne Halk Eğitim Merkezinde arıcılık kursuna katılan gençlere de bu konuda eğitmenlik yaptığını sözlerine ekledi.
|