Adana'da doğa ile baş başa kalmak için işlerini
çocuklarına devreden Fırat ve Cennet Gürbüz çifti, çıktıkları arı yetiştiriciliği
yolculuğunda kovan sayılarını üç yılda 200'e ulaştırarak yıllık 1,5 tona yakın
bal üretmeye başladı.
Müteahhitlik yapan 46 yaşındaki Fırat Gürbüz, arıcı
bir aile dostlarının doğayla baş başa kalmasından etkilenerek bu işi yapmaya
karar verdi.
Emlakçılık yapan eşini de ikna eden Gürbüz, işlerini 3
yıl önce 20'li yaşlardaki iki çocuğuna devrederek arı yetiştiriciliği yapmaya
başladı.
Üç yılda kovan sayılarını 200'e çıkaran ve yıllık 1,5
tona yakın bal alır hale gelen çift, Tarım ve Orman Müdürlüğünden aldıkları
malzeme desteğiyle arı sütü, propolis ve polen üretimi için de kolları sıvadı.
Fırat Gürbüz, AA muhabirine, şehrin stres ve
gürültüsünün kendilerini yıllardır çok yorduğunu söyledi.
Arıcılık yapan bir aile dostunun kovanları başka
illere götürerek seyahat etmesinden ve doğayla iç içe olmasından etkilendiğini
aktaran Gürbüz, bütün işlerini çocuklarına devrederek yolculuğunun başladığını
kaydetti.
Gürbüz, ilk olarak kendisinin arıcılık yapmaya
başladığını, gerek işlerinde yardımcı olması gerekse kovanları götürmek için
başka şehirlere gittiğinde eşinin yalnız kalmaması için onu da ikna ettiğini
belirtti.
Karı koca birlikte bu işi yapmaya başladıklarında
artık işlerinden ayrılmaya karar verdiklerini ifade eden Gürbüz, şöyle devam
etti:
"Çocuklar büyüdükten sonra sektörden ayrılmak
bize zor olmadı. Çocuklara 'bu saatten sonra bize artık izin. Bizi bu saatten
sonra artık rahat bırakın' dedim. Arılarımız sayesinde doğuya da batıya da
gidiyoruz. Muğla, Marmaris, Bodrum'a çam balına gidiyoruz. Arınla gidiyorsun,
güzel yerleri de görüyorsun, hem tatilini yapabiliyorsun, stresini
atabiliyorsun gerektiği yerde balını da alıp sezonu kapatıp
gelebiliyorsun."
Gürbüz, yaptıkları işin keyifli olmasının yanı sıra
zorluklarının da bulunduğunu, ancak doğada arı sesini dinlediği zaman bütün
yorgunluklarının gittiğini söyledi.
Balın yanı sıra arı sütü, polen gibi arıcılıkla ilgili
diğer ürünlerinin üretimine de başlayacaklarını dile getiren Gürbüz, "Arı
sütü, propolis, polen hiç yapmadık. Bunlar bal gibi değil, biraz zahmetli,
detaylı bir iş. Devletimizden Allah razı olsun bu projeye katkı verdiler. Biz
de inşallah seneye ilkbaharda ilk üretimi çıkarmayı düşünüyoruz." dedi.
- "Arıcılık kadınların yapabileceği en güzel
mesleklerden bir tanesi"
Emlakçılığı bırakarak arıcılık yapmaya başlayan Cennet
Gürbüz de eşinin kendisine birlikte yapma fikrini açtığında ilk önce karşı
çıktığını belirtti.
Hayvan besleme, tarım gibi konularda hiç bilgi sahibi
olmadığını ve ilk etapta korktuğunu ifade eden Gürbüz, "İlk bir yıl eşim
tek başına yaptı. Sonra yavaşça 'şunu getir, bunu götür' derken baktım ben de
bayağı işin içine girmişim. Zevkli gelmeye başladı. İşin içinde gezme de olunca
ben de girdim. Çünkü sabahtan akşama kadar arılarla uğraşmıyorsunuz bakımını
yaptıktan sonra siz kendi rahatınıza bakabiliyor, gezebiliyorsunuz. Dostlarınız
arkadaşlarınız geliyor, bu sizi daha çok mutlu ediyor. Arıcılık gerçekten
kadınların yapabileceği en güzel mesleklerden bir tanesi." diye konuştu.
Gürbüz, hobi olarak başladıkları arıcılıkta aldıkları
yıllık 1,5 tona yakın ürünü toptancılara sattıklarını ve kovan sayılarını daha
arttırmak için çalıştıklarını belirtti. |