Sivas'ın Ulaş ilçesinde yaklaşık 80 yıl önce arıcılığa
başlayan Gül ailesinin ikinci ve üçüncü kuşak temsilcileri, ata mesleğini
devlet desteğiyle daha da geliştirerek organik bal üretimine devam ediyor.
Gül ailesinin arıcılık macerası, 1940'lı yılların
başında ilçeye 30
kilometre uzaklıkta yer alan 1750 rakımlı Çevirme
köyünde başladı.
Ailenin arıcılıkla uğraşan ilk ferdi Sultan Gül, uzun
yıllar köyde organik kara kovan balı üretirken mesleğin püf noktalarını da
torunu Hasan Gül'e öğretti.
Sultan Gül, bölgede 1980'li yılların başında yaşanan
arı ölümlerinden kendi kovanları da etkilenince mesleğe birkaç yıl ara verdi.
Arıcılığı sürdürmekte kararlı olan büyükanne ve
torunu, 5 kovanla tekrar işe koyularak bal üretimine devam etti.
Büyükannesinden mesleği tamamen devralan Hasan Gül,
kovan sayısını 20'ye çıkardıktan sonra 2006 yılında Tarım ve Orman Bakanlığının
kovan başı desteklerinden yararlanmaya başladı.
Yaklaşık 15 yıl boyunca her yıl 2 bin liraya yakın
destek alan 3 çocuk babası 49 yaşındaki Gül, bu sayede ürettiği balın
ticaretini yaparak kovan sayısını 130'a çıkardı.
- "Köyde bu işle uğraşan herkes sertifikasını
aldı"
Gül, AA muhabirine, arıcılığı çocukluk yıllarında
büyükannesinden öğrendiğini belirterek, "Büyükannemin kara kovanları
vardı. Sürekli yanında bizi getirip götürürdü. Daha sonra bu işi sevdik ve
devam ettirdik. 1996 yılından itibaren ise arıcılığı tamamen geliştirdim. Ben orta
kuşağım. Büyükannemden öğrendiklerimi çocuklarıma öğrettim." dedi.
Kovan sayısını 100'e çıkardıktan sonra köylülere kovan
satmaya başladığını dile getiren Gül, köyde ailesi sayesinde arıcılığın
yaygınlaştığını ifade etti.
Gül, bölgenin arıcılığa müsait olduğunu ve yüksek
verim aldıklarını belirterek, "Merkeze uzak bir yerde olduğu için hastalık
da olmuyor. Köylülere kovan sattıktan sonra bir baktık köyde 300 kovan oldu.
Ardından arıcılık kursu açıldı ve köyde bu işle uğraşan herkes sertifikasını
aldı." diye konuştu.
Balı ham petekten ürettiklerini vurgulayan Gül,
şunları söyledi:
"Balı biz organik, yani tamamen şeker ilavesiz
yapıyoruz. Çevrede herkes bunu bildiği için alan bir daha geliyor. 'Şekersiz
bal nerede bulurum?' diye sorulduğunda bizi söylüyorlar. Kendi tüketmediğimiz
balı da kimseye satmıyoruz. Yılda 2 bin liraya kadar destek alıyorum. Şu an 130
kovana sahibiz. Ayrıca burada saf Kafkas arıları var, bunlar sertifikalı. Hem
ırk hem de bal üzerine çalışmaya devam ediyoruz."
Gül ailesinin arıcılıkla uğraşan 3'üncü kuşak
temsilcisi Karadeniz Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği
Bölümü öğrencisi 21 yaşındaki İsmail Gül de arıcılığı küçük yaşlarda babasının
yanında öğrendiğini dile getirerek, "Ben de küçük kardeşime öğrettim. Tüm
aile bu işi birlikte yapıyoruz." dedi. |