Türkiye'de bu yıl küresel ısınmadan
kaynaklı iklim değişimi ve bilinçsiz zirai ilaç kullanımı nedeniyle yer yer arı
kayıpları yaşanıyor.
Küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği,
sıcaklıktan yağışa, bitki gelişiminden flora yoğunluğuna kadar pek çok alanı
olumsuz etkilemeye devam ediyor.
Arı ölümleri yol açan iklim değişikliği
dışında bilinçsiz zirai ilaç kullanımı da arı kayıplarının nedenleri arasında
yer alıyor.
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği
Başkanı Ziya Şahin, AA muhabirine, Türkiye'de bal mevsiminin başladığını ve
ülkede çok değerli bal çeşitleri olduğunu anlattı.
Küresel iklim değişikliğinden kaynaklı
nedenlerle geçen yıl balda hedefi tutturamadıklarını belirten Şahin,
"Türkiye genelinde 2021 yılında 115 bin ton bal üretmeyi hedefliyoruz. Ama
bunun için arılarımızın bahar ayından iyi çıkması, zehirlenmemesi, çevre
şartlarının iyi olması, uygun hava koşullarının olması gerekiyor." dedi.
Mevsim düzensizliği nedeniyle arıların geç
geliştiğini ayrıca arı popülasyonlarında geç gelişme nedeniyle kayıplar da
yaşandığını dile getiren Şahin, şöyle devam etti:
"Küresel ısınmadan kaynaklı iklim
değişimi arı ölümlerinin görülmesine neden oluyor. Öte yandan zirai ilaçların
tarımda bilinçsiz kullanılması bal üretimini olumsuz etkiliyor. Arılara zararlı
zirai ilaç kullanımı tamamen yasaklanmalı ya da ortak bir noktada arıcı-çiftçi
buluşturulmalıdır. Bunun temeli farkındalık ve bilinçli üretim modelleri
uygulanmasından geçiyor. Tarım ve Orman Bakanlığımız bunu çok hızlı koordine
edebilir. Çiçeklenme döneminde ilaç atılmamalı, çiçeklenme bittiğinde de
ilaçlama akşam ya da sabah erken atılmalıdır. Çünkü yaşanan her aksaklık arı
ölümlerine neden oluyor. Türkiye olarak bal üretim dönemini iyi geçirmemiz için
gerekli önlemleri hep birlikte almalıyız."
Zirai ilaçların yanlış kullanımı nedeniyle
Çukurova Bölgesi'nde ve özellikle Adana'da ciddi arı ölümleri görüldüğünü
aktaran Şahin, "Akdeniz Bölgesi narenciye alanları, Konya Çeltik'teki
Kanola arazileri doğrudan kovan kaybının net bir rakamı olmasa bile, özellikle
arı kolonilerinde yüzde 30'lara varan ergin arı kaybına sebebiyet vermektedir.
Bu durum koloninin bal üretimine yetişememesini, dolayısıyla bal üretimi
yapamamasını doğurmaktadır." ifadelerini kullandı.
Şahin, bir kovandaki arıların tamamen
ölmesine arı ölümleri, belli bir kısmının ölmesine arı kayıpları denildiğini
sözlerine ekledi.
- "İstanbul'da bu yıl arı ölümleri
arttı"
İstanbul Arıcılar Birliği
Başkanı Onur Çilenk ise Türkiye'de bu yıl arı kayıpları yaşandığını
vurgulayarak, "Ayrıca bilinçsiz üretim de arı ölümlerine neden oluyor. Gün
geçtikçe arı kayıplarımız artıyor. Bakanlığımız ilaçlama konusunda gerekli
önlemleri alıyor ama çiftçilerimiz bilinçsiz davranıyor. Çiftçimizde 'ben
bilirim' havası var. Çiftçilerimiz dikkat etmeli. Mevsimlerin değişmesi arı
ölümlerine neden oluyor. Bu yaşanan durum üretici acısından büyük kayıptır.
İstanbul'da bu yıl arı ölümleri arttı, yüzde 50 kaybımız var."
değerlendirmesini yaptı.
- "Bal arıları sadece ekili kültür
alanları için değil ekin ve yabanı bitkiler için de önemli
tozlaştırıcıdır"
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tarımsal
Biyoteknoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Silici de bal arılarının
dünyanın hemen her yerinde 125 milyon yıldan fazla bir süredir varoluşunun onun
yaşam tarzı ve mükemmel organizasyonuna olduğu kadar ürünlerinin içerdiği
kimyasal bileşenlere ve eşsiz biyolojik özelliklerine atfedildiğini ifade etti.
Ancak yakın zamanda yapılan izleme
raporlarının koloni nüfusunun yıl içinde dalgalandığını, Türkiye'nin de içinde
yer aldığı birçok bölge ve ülkede farklı seviyelerde koloni kayıplarının
yaşandığını anlatan Silici, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Arı kolonisi kayıpların sebepleri,
Varroa paraziti, virüsler, böcek ve tarım ilaçları, yönetim uygulamaları, iklim
değişiklikleri ve stres faktörlerinin bir kombinasyonu şeklinde kendini
göstermektedir. Tabii ki bu koloni kayıpları hem polinasyon (tozlaşma)
yetersizliği hem de bal ve diğer arı ürünlerinin üretim kaybıyla ekonomiye
yansımaktadır. 2017 yılında alınan kayıtlarda bu kaybın Avusturya ve Çekya'da
20-30 milyon avro olduğu tahmin edilmiştir. Bal arıları sadece ekili kültür
alanları için değil ekin ve yabanı bitkiler için de önemli tozlaştırıcıdır. Bu
nedenle bu kayıpların tarımsal üretimdeki etkisi tahmin edilenden fazla
olacaktır. Arı kayıplarının engellenmesi için iyi arıcılık uygulamalarının
yaygınlaştırılması, yöresine uyum sağlamış bal arıları ile çalışarak en iyi
Varroa tedavisini yaygınlaştırıp genetik iyileştirme programlarının
geliştirilmesi, tarımsal ilaçların uygulanmasında gerekli önlemlerin alınması
gerekmektedir."
|