Temiz havası ve yeşil doğasıyla ünlü Istranca Dağları'nın
zengin bitki örtüsünde elde edilen, antioksidan oranı yüksek tescilli
Kırklareli meşe balına talep arttı.
Kırklareli İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Trakya Kalkınma
Ajansı iş birliğinde yapılan başvurunun değerlendirilmesinin ardından
Kırklareli meşe balı, Türk Patent ve Marka Kurumunca (TÜRKPATENT)
tescillendi.
İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy, AA muhabirine, meşe
balının antioksidan değerinin yüksekliğinden dolayı çok değerli olduğunu
söyledi.
Meşe palamudunun akıntısından beslenen arılardan elde edilen
balın daha çok sağlık açısından tercih edildiğini anlatan Aksoy, üretiminin ise
belirli dönemlerde az miktarda olduğunu ifade etti.
Coğrafi işaret almasının ardından meşe balına ilginin daha da
arttığını, yurt içi talebin karşılanmasında güçlük yaşandığını vurgulayan
Aksoy, "Geçen yıl mevsimden dolayı üretim az oldu. Bu yıl coğrafi işaret
aldıktan sonra inşallah bal üretimimizi artırmaya çalışacağız. Bölgemizde 43
bin kovan var. İnşallah 60-70 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Bakanlığımızın da
yüzlerce hibe desteği var. Bunun üzerinde iyi çalışırsak meşe balını Türkiye'ye
hatta bütün Avrupa'ya ihraç etme şansımız olacak." dedi.
Meşe balının özelliği hakkında bilgi veren Aksoy, "Sabah
bir kaşık alırsanız o günkü enerjinizi sağlamış oluyorsunuz. Antioksidan
özelliği olduğu için vücudun direncini artırıyor." ifadelerini kullandı.
- "Meşe balı bağışıklık sitemini güçlendiriyor"
Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü Arı ve Arı Ürünleri
Uygulama ve Araştırma Merkezinden Doç. Dr. Aslı Özkök ise Kırklareli meşe
balının adeta şifa kaynağı olduğunu dile getirdi.
Özkök, şöyle konuştu:
"Meşe ağaçlarında yapılan anatomik çalışmalara ek olarak
meşe ballarında mikroskobik analizler yapılmış, salgı ballarında rastlanan
balçiği elementleri görülmüştür. Balçiği, tatlı, viskoz, bazen sıvı veya
kristal halde bitkilerde bulunan ve arılar tarafından toplanarak salgı balına
dönüştürülen bir maddedir. Balçiği, çam balında olduğu gibi yaprak veya gövdeyi
delerek beslenebilen böceklerin çıkartılarından oluşabilir ya da meşe balında
olduğu gibi bitkilerin yaprak, meyve, gövde gibi salgılarından da dışarı
salınabilir. Dışarı salınan bu yapışkan sıvı ağaçlara bulaşmakta veya kuru
havalarda kristalleşerek yere düşmektedir."
Çalışmalarda meşe balında önemli antioksidan ve bileşenlere
rastlandığını anlatan Özkök, "Antioksidan oranı oldukça yüksek meşe
balının bağışıklık sistemini artırıcı etkisinin olduğunu söyleyebiliriz."
dedi.
- "Kuveyt, Lübnan ve Mısır gibi ülkelerden talep
var"
Meşe balı üreticisi Emrah Akol ise bala ilginin her geçen gün
arttığını, yurt içi ve dışı talebi karşılamak için yoğun çaba gösterdiklerini
söyledi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinin de bala ilgiyi
artırdığına işaret eden Akol, şunları kaydetti:
"Balımız genellikle haziranın sonları ile ağustosun
başları arasında oluyor. Verim yıllara göre değişkenlik gösteriyor. 2020
sezonunda üretim, yağışların fazla olmasından, sıcaklıkların birden
yükselmesinden dolayı düşüktü. Kovan ortalaması neredeyse 2-3 kilogramlara
kadar düştü. Ama 2019 bereketliydi. Kovan ortalaması 15 kilogramın üzerindeydi.
Şimdi büyük şarküteriler ve restoranlar ile Kuveyt, Lübnan, Mısır gibi
ülkelerden talep var. Meşe balının en fazla satıldığı yer İstanbul ve Ankara
gibi büyük şehirler." |