Erzurum Valisi Okay Memiş,
hayvancılığın kentin önemli geçim kaynaklarından olduğunu belirterek,
"Toplamda 1 milyon büyükbaş hayvan varlığıyla şu anda Türkiye'deki 81 ilde
2'nci sıradayız. Aynı şekilde, yaklaşık 1 milyon da küçükbaş hayvan varlığımız
var." dedi.
Uluslararası İşbirliği Platformu
(UİP) tarafından "Belirsizlik Çağında Yaşamak" ana temasıyla hibrit
olarak düzenlenen 11. Boğaziçi Zirvesi kapsamında "Tarımın Artan Önemi ve
Gıda Arz Güvenliği" başlıklı panel gerçekleştirildi.
Panelde konuşan Memiş, Erzurum'da
sürdürülen ekonomik faaliyetlerden bahsederek, kentin temel geçim kaynağının
sağlıklı besin üretimi, hayvancılık ve hububata dayalı olduğunu söyledi.
Memiş, "Toplamda 1 milyon
büyükbaş hayvan varlığıyla şu anda Türkiye'deki 81 ilde 2'nci sıradayız. Aynı
şekilde, yaklaşık 1 milyon da küçükbaş hayvan varlığımız var." diye
konuştu.
Türkiye'de en fazla merası olan
ilin Erzurum olduğuna dikkati çeken Memiş, neredeyse 2 milyon civarındaki
hayvan varlığının tamamıyla doğal ortamda beslendiğini bildirdi.
Erzurum'un, Türkiye'nin doğusunda
ancak Azerbaycan, İran, Nahçıvan ve Rusya'nın batısında yer aldığını ifade eden
Memiş, şu açıklamalarda bulundu:
"Böyle bir kavşak
noktasındayız. Bu anlamda Erzurum bir lojistik ve ulaşım merkezi. Artılarımız
olduğu gibi eksilerimiz de var. Kaliteli doğal ürünlerimizi tüm dünyaya
pazarlayacak sistemi oluşturamadığımızı söyleyebiliriz. Bu konuyla ilgili
çeşitli çabalar ve yatırımlar var. Erzurum'un avantajını bütün insanlığa
sunacak bir pazarlama ve entegre tesislere ihtiyacımız var."
- Doğu Anadolu'ya tarım yatırımı
çağrısı
Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanı Prof. Dr. Osman Demirdöğen, kırsal kalkınma ve tarıma
daha çok destek veren kurum olduklarını belirterek, bölgeler arası dengesizliği
ve eşitsizliği gidermek için yaptıkları çalışmalardan bahsetti.
Küreselleşme sonucu "kendi
kendisine yeten ülke" tanımının ortadan kalktığını dile getiren Demirdöğen,
şu ifadeleri kullandı:
"DAP kapsamındaki 15 il
tarım yatırımına çok müsait bir bölge. Buradaki tek sıkıntımız büyük ölçekli
yatırımın olmaması ve tarımın teknoloji ağırlıklı yapılmaması. Bu
sıkıntılarımızı özellikle bölgesel ve küresel iş birlikleri ile aşabileceğimizi
düşünüyoruz. Ülkeler arası bu tür iş birlikleri sağlanırsa her türlü desteği
vermeye hazırız. Yer tespitinden yapılacak tarımın cinsine kadar bütün
alanlarda destek verecek bir potansiyelimiz var.
Özellikle endüstriyel bitkiler
ayçiçeği, patates, susam, mısır, şeker pancarı gibi alanlarda tarım alanlarımız
çok elverişli. Tıbbi aromatik bitkiler, yem bitkileri, hububat, arıcılık,
meyvecilik, küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık, et ve süt üretimi gibi alanlarda
hem bölgesel hem uluslararası yatırıma müsait alanlarımız var. Bu konularda hem
stratejik yatırımlar desteği hem de bölgesel destekler var. Bu anlamda bütün
yatırımcıları bölgeye davet ediyoruz."
Demirdöğen, uluslararası iş
birlikleri ve teknolojinin paylaşımıyla bölgenin çok iyi yere geleceğini
sözlerine ekledi.
- "Kadın girişimcilerimizin
ve üreticilerimizin ihracat yapabilmesi için ağımızı kurduk"
Demsa Holding Kurucu Ortağı Demet
Sabancı Çetindoğan da girişimci ve üretici kadınların ürünlerini satabilmesi
için e-ticaret sitesi kurduklarını belirterek, "Bu siteye girebilmek için
kadın olmak yeterli." dedi.
Hedeflerinin, Türk kadınların
ürünlerini yurt dışına da satabilmeleri olduğunu dile getiren Çetindoğan,
"Bununla ilgili gerçekleştirdiğimiz çalışmalar sonucunda Türk kadınlarının
ürünlerini dünyanın çeşitli yerlerine satabilmesi için bir ağ oluşturduk.
Kadınlarımız ürünlerini dünyanın hemen hemen her yerine satabilecek." diye
konuştu.
Erzurum Atatürk Üniversitesi
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atilla Keskin de diğer üniversitelerden ayıran pek
çok farklılığa sahip olduğunu belirttiği Atatürk Üniversitesi'nin Doğu Anadolu
Bölgesi'nin "göz bebeği, bacasız fabrikası" olduğunu dile getirdi.
Kendilerinin de bunun bilincinde
olarak son 3 yıldır çok önemli bir değişim ve dönüşüm hareketi yürüttüklerini
aktaran Keskin, "Bu hareketin ana felsefesi, verilen derslerin topluma
katkı olarak dönmesini sağlayacak büyük bir meta sistem tasarlamaktı ve bu sistemi
Atatürk Üniversitesi tasarladı. Türk yüksek öğretimi için de uygulama örneği
olarak önümüzdeki günlerde YÖK'e sunacak duruma geldik." ifadelerini
kullandı.
Keskin ayrıca yeni nesil bir
tarım okulu tasarladıklarını ve gelecek dönemde de bu noktada güçlü bir tarım
oyuncusu çıkarılmasını hedeflendiklerini sözlerine ekledi. |