Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü
Öğretim Üyesi ve Arıcılık Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Sorumlusu
Doç. Dr. Sevgi Durna Daştan, toplu arı ölümlerinin nedenlerinin iklim
değişikliği ile elektromanyetik alanların değişmesi ve farklılaşması olabileceğini
belirtti.
Daştan, yazılı açıklamasında, son yıllarda yaşanan bal arısı
ölümlerine dikkati çekti.
Bal arılarının milyonlarca yıldır bitkilerin tozlaşmasına,
böylelikle biyolojik çeşitliliğin korunmasına katkı sağladığını aktaran Daştan,
arıların ekolojik denge çerçevesinde varlığını sürdürmeye devam ettiğini,
böylece doğada üstlerine düşen polinatörlük görevini yerine getirdiğini ifade
etti.
- "Toplu arı ölümlerinde iklim değişikliği ilk
faktör"
Arıların yaşamını tehdit eden birtakım faktörlerin varlığına
işaret eden Daştan, şöyle devam etti:
"Son yıllarda
dünyanın gündeminde olan iklim değişikliği arıları etkileyen en önemli
faktörlerin başında gelmektedir. Dünyanın her geçen gün ısınması ve iklim
hareketlerinin dengesiz bir şekilde gerçekleşmesi bütün canlıları olduğu gibi
arıların yaşamına da olumsuz etki etmektedir. İklimsel değişimlerin flora üzerine
olumsuz etkilerinin olması, çiçeklerden beslenen bal arılarını da doğrudan
etkilemektedir. Zira iklimsel koşullar bitkilerin çiçeklenmeye başlama ve bitiş
tarihleri ile çiçeklenme süresinde önemli düzeyde değişikliklere sebep
olmaktadır. Bal arısı ile bitkiler arasındaki senkronizasyon bozulmakta, bal
arıları yetersiz beslenmeyle karşı karşıya kalmaktadır. Havaların yağışlı ve
kurak gitmesi durumunda bitkilerin nektar ve polen verimi de olumsuz
etkilenmektedir."
- Elektromanyetik alanların arılara etkisi
İklim değişikliğinin yanı sıra elektromanyetik alanların
değişmesi ve farklılaşmasının arıları tehdit ettiğine dair birçok çalışma
olduğunu belirten Daştan, "Etrafımızdaki elektromanyetik alanların
değişmesi ve farklılaşması arıların kovanı ve besini bulma faaliyetlerini
olumsuz etkilemektedir. Bal arılarının, kovan ve besinlerini bulmalarında
onlara yol gösteren bir manyetik etkileşimin olduğuna yönelik çalışmalar
vardır." ifadelerini kullandı.
Yapılan çalışmalarda, bal arılarının karınlarında, demir
partikülleri içeren çok küçük manyetik kristallere rastlandığını vurgulayan
Daştan, "Manyetik alanı algılamaları engellenen arıların, besin kaynağını
veya kovanı bulamadıkları gözlenmiştir. Arılar çiçekleri sadece renkleri ve
kokusundan değil, aynı zamanda elektrik alanlarından da algılayabilmektedir.
Çiçekler bu alanları kullanarak polen taşıyıcı böcekleri ve arıları kendilerine
çekebilmektedir." açıklamasında bulundu. |