Türk tarımı, taze ve işlenmiş
meyve sebze üretimi, hayvancılık, örtü altı üretim, su ürünleri üretimi,
tohumculuk, helal gıda üretimi ve Tarım 4.0 gibi tarımsal teknoloji alanlarına
yatırım yapanlar için cazip fırsatlar barındırıyor.
AA muhabirinin, Tarım ve Orman
Bakanlığından edindiği bilgiye göre, Bakanlık bünyesindeki Tarımsal Yatırımcı
Danışma Ofisi (TARYAT) tarafından "Tarımın Geleceği Geleceğin Tarımı"
platformu kapsamında sektörün yatırım potansiyeli taşıyan alanları ortaya
konuldu.
Yatırım potansiyeli taşıyan
tarımsal üretim alanları şöyle sıralandı:
MEYVE SEBZE: Türkiye, bulunduğu
ticari bölgede taze sebze ve meyve üretiminde lider ve belirleyici konumda yer
alıyor. Avrupa'nın en büyük meyve sebze üreticilerinden biri olan Türkiye, bu
ürünleri sadece taze olarak değil, işleyerek, kurutulmuş ve dondurulmuş şekilde
pazara sunulabiliyor. Dünyada kurutulmuş, dondurulmuş ve işlenmiş meyve sebze
pazar hacmi yaklaşık 25,4 milyar dolar iken, bu büyük pazar içinde Türkiye,
üretim potansiyeli ve gelişmiş meyve sebze işleme endüstrisiyle yatırımcılar
için önemli fırsatlar sunuyor.
HAYVANCILIK: Bu sektör, artan
nüfusun hayvansal protein ihtiyacının karşılanması, ihracatın artırılması,
sanayi sektörüne ham madde sağlanması, bölgeler ve sektörler arası dengeli
kalkınma, gizli işsizliğin önlenmesi yönleriyle önemli bir potansiyele sahip
bulunuyor. Türkiye, küçükbaş hayvancılık, arıcılık, hindi ve kaz
yetiştiriciliği için önemli bir potansiyel barındırıyor.
ÖRTÜ ALTI ÜRETİMİ: Ülkenin
sunduğu bir diğer yatırım alanı ise örtü altı yetiştiriciliği. Bu alan çok
hızlı bir gelişmeyle gerek üretim gerekse ihracat açısından önemli bir sektör
haline dönüştü. Türkiye, 790 bin dekar örtü altı varlığıyla dünyada ilk 4 ülke
arasında bulunurken, Avrupa'da İspanya'nın ardından ikinci sırada yer alıyor.
Son yıllarda destek, hibe ve kredilerle modern şartlarda üretim yapan örtü altı
işletmeleri hızla arttı. Örtü altı üretimde en önemli giderin ısıtma olması
nedeniyle ülkenin sahip olduğu jeotermal kaynaklar önemli bir avantaj sunuyor.
Türkiye, 30 bin dekar serayı jeotermal kaynakla ısıtabilme potansiyeline
sahipken mevcut jeotermal enerjiyle ısıtılan sera varlığı ise yaklaşık 4 bin
350 dekarı buluyor. Bu alanda 25 bin 650 dekarlık yatırım potansiyeli
bulunuyor.
SU ÜRÜNLERİ: Türkiye'nin
denizleri, akarsuları, gölleri, göletleri ve baraj gölleri, su ürünleri
avcılığı ve yetiştiriciliği bakımından geniş imkanlar sunuyor. Bu kaynakları
kullanabilecek yeterlilikte balıkçı gemisi ve avcılık teknolojisi ile
yetiştiricilik tesisi, teknolojisi ve insan kaynağı da mevcut. Yetiştirilen
balıklar başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere 100'e yakın ülkeye ihraç
ediliyor. Yıllık 837 bin ton üretim ve 1 milyar 25 milyon dolar ihracat
değeriyle su ürünleri sektörü ülkedeki önemli yatırım alanlarından biri olarak
öne çıkıyor. Dökme ürün yerine işlenmiş, paketlenmiş ve katma değeri yüksek
ürünlerle Avrupa pazarında yer alma fırsatı bulunuyor.
HELAL GIDA: Bu pazar, hem
Türkiye'de hem dünyada büyüyor. 1,9 trilyon dolar olan helal gıda pazarının
büyüklüğünün 2024 yılına kadar 2,5 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Müslüman olmayan tüketicilerin dahi güvenilir
olması sebebiyle helal gıda ürünlerini tercih etme eğilimleri artıyor.
Özellikle gıda, tıbbi ürünler, kozmetik, deri eşyaları, otel ve katering
hizmetleri gibi alanlarda yoğunlaşan bu pazarda Türkiye'nin payı yaklaşık 15
milyar doları buluyor. Jeopolitik konumu, pazarlara olan yakınlığı, üretim
koşuları, tarihsel birikim ve ilişkileri dikkate alındığında bu sektör Türkiye
için muazzam bir fırsat barındırıyor.
TOHUMCULUK: Bu sektör Türkiye'de
hızla gelişirken, tohumluk üretimi son 17 yılda 8 kat artarak 1 milyon 134 bin
tona, tohum ihracatı ise 9 kat artarak 150 milyon dolara ulaştı. Bugün
meyvecilikte kullanılan fidan ve fidelerin yüzde 96'sı yurt içinde üretilip
sertifikalandırılıyor. Tohumculuğun 2019 yılında 69 milyar dolar olan toplam
dünya pazar değerinin 2023 yılında 86 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
TARIM 4.0: Yeni dönemde tarım
sektörünün gelişme alanı, yapay zeka, tarımsal teknolojiler ve dijitalleşmeyi
içeren Tarım 4.0 süreci olarak görülüyor. Tarım 4.0, üretimde zamandan ve iş
gücünden kazanım, girdi optimizasyonu, saha şartlarının kapsamlı ve doğru
analizi ile çevre gibi konularda avantajlarla beraber daha düşük maliyetle
kaliteli ve verimli ürün elde edilmesini sağlayacak. Türkiye'nin tarımda
ilerleyişini sürdürebilmesi bu teknolojiyi üretmekle mümkün olacak.
- Tarımsal destekler
Türkiye'de tarım sektöründe
faaliyet gösterenlere pek çok alanda çeşitli destekler veriliyor.
Kırsal kalkınma destekleri
kapsamında, büyükbaş ve küçükbaş hayvan, kanatlı yetiştiriciliği ve kültür
mantarı üretimine yönelik sabit yatırımlar, modern sera yapımı, kesimhaneler,
tıbbi ve aromatik bitkiler ile bitkisel ve hayvansal ürünlerin işlenmesi,
kurutulması, dondurulması, soğuk hava deposu ve çelik silo yapımı, seralar için
yenilenebilir enerji üretim tesisleri, denizler ve iç sularda su ürünleri
yetiştiriciliği, gübre işlenmesi gibi konulara yönelik yatırımlar
destekleniyor. Bu yatırım konuları, hibeye esas proje tutarı yeni tesis
yatırımlarında 3 milyon lira, tamamlama yatırımlarında 2 milyon lira, kapasite
artırım veya yenileme yatırımlarında ise
1,5 milyon lirayı geçmeyecek şekilde yüzde 50 oranında destekleniyor.
Ayrıca, kırsal ekonomik altyapı
yatırım konuları kapsamında da aile işletmeciliği, arıcılık, bilişim
sistemleri, el sanatları, ipek böceği ve su ürünleri yetiştiriciliği, tarımsal
amaçlı kooperatif ve birlikler için makine parkları ile tıbbi ve aromatik bitki
yetiştiriciliği konularına, hibeye esas proje tutarı 500 bin lirayı geçmeyecek
şekilde yüzde 50 destek veriliyor. Modern sulama sistemlerinin kurulması
amacıyla da yatırımlara destek sağlanıyor.
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı
Destekleme Kurumu ile Avrupa Birliği (AB) Kırsal Kalkınma Programı (IPARD-II)
destekleri kapsamında da süt, kırmızı et, kanatlı eti ve yumurta üreten
işletmelere yönelik yatırımlar, süt, kırmızı et, kanatlı eti, su ürünleri ile
meyve ve sebze ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanmasına yönelik yatırımlar
destekleniyor. Çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi amacıyla da bitkisel
ürünlerin işlenmesi ve pazarlanması, arıcılık, arı ürünlerinin işlenmesi, yerel
ürün işletmeleri, kırsal turizm, makine parkları, yenilenebilir enerji
yatırımları gibi alanlara destek veriliyor. Söz konusu başlıklardaki
yatırımlara ait 5 bin avro ile 3 milyon avro arasındaki projelere yüzde 40 ile
yüzde 70 arasında değişen oranlarda hibe desteği sağlanıyor ancak bu
alanlardaki destek programları başvuru çağrı dönemleri süreli olurken, bu
süreçlerin takip edilmesi önem taşıyor.
- Teşvik sisteminden de
yararlanma imkanı
Tarım sektöründe yatırım
yapacaklar, Bakanlığın sağladığı destekler haricinde Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı tarafından yürütülen teşvik sisteminden de faydalanabiliyor. Bu
yatırımcılara, yatırım yeri tahsisi, gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası ve
iadesi, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, faiz veya kar
payı desteği, sigorta primi desteği, gelir vergisi stopajı desteği gibi birçok
alanda muafiyet ve destekler veriliyor.
Bu kapsamda, bölgelere göre
oranları ve destek çeşitleri değişmekle birlikte, entegre hayvancılık
yatırımları, gıda ürünleri ve içecek imalatı, su ürünleri yetiştiriciliği,
soğuk hava deposu hizmetleri, lisanslı depoculuk ve seracılık alanındaki
yatırımlara destek sağlanıyor. |