Etken : Paenibacillus larvae, mikroaerofilik, gram pozitif, düz
çubuk yada eğri çubuk şeklinde, 0.5-0.8 µm genişliğinde, 1.5-6 µm
uzunluğundadır. Tek yada zincir şeklinde yada filament şeklinde
görülmektedir. Paenibacillus larvae vejetatif (çubuk biçiminde
bakteri) ve spor olmak üzere iki formu vardır. Vejetatif formu, ne
ergin arı ne de yavrular için bir tehlike oluşturmaz. Bal arılarında
sadece spor formu enfeksiyon oluşturmaktadır. Yavrular için patojen
olan spor formu ergin arılarda hastalık yapamaz. Paenibacillus larvae
subsp. larvae sporları elipsoidal şekillidir. Sporlar ısı ve kimyasallara
çok dirençlidir.
Paenibacillus larvae sporları, Amerikan yavru çürüklüğünden
ölmüş larvanın kuruyan kalıntılarında yıllarca canlı kalır. Ölü
larvalarda 35 yıldan fazla canlılığını sürdürmektedir. Hatta 69 yıl
sonra bile ölü larvalar içinde çok az sayıda canlı sporlara rastlanmıştır.
Sporlar bal içinde 1-10 yıl, peteklerde 40 yıldan daha fazla canlı
kalmaktadır. Toprakta 60 yıl, kovan içinde 33 yıl yaşamaktadır.
Erimiş bal mumunda 5 gün canlı kalmaktadır. Bu nedenle bal
mumları yüksek sıcaklıklarda sterilize edilmelidir.
Amerikan yavru çürüklüğüne karşı larvalarda yaşa bağlı direnç
söz konusudur. Larvaların yaşı 32 saatlik olduğunda, Amerikan yavru
çürüklüğüne karşı duyarlılığında azalma meydana gelmektedir. Larva
yumurtadan çıktıktan 53 saat sonra Paenibacillus larvae Amerikan
yavru çürüklüğü hastalığını oluşturamamaktadır. Yumurtadan çıkan 1
günlük larvayı enfekte etmek için 1 adet Paenibacillus larvae sporu
yeterlidir. Bir bal arısı larvalarında LD50 dozu 35 adet Paenibacillus
larvae sporudur. Larva gıdayı aldıktan yaklaşık bir gün sonra
Paenibacillus larvae sporları çoğalmaya başlar. Bakteri orta bağırsakta
üreyerek bağırsak duvarından geçerek vücut boşluğuna girmektedir.
Enfekte bir larvada ortalama 2.5 milyon spor üremektedir.
Bulaşma : Hastalık koloniden koloniye hırsızlık ve kovan
şaşırma ile yayılmaktadır. Hastalıklı ve sağlıklı koloniler arasında
yavrulu çerçeve alışverişi, hastalıklı kolonilerin bal ve polenleri ile
diğer kolonileri beslemekle hastalık bulaşmaktadır. Amerikan yavru
çürüklüğü mikrobunu taşıyan ana arılar da hastalığı nakledilmektedir.
Sterilize edilmemiş temel petekler, arıcıların bizzat kendileri,
kullanılan arıcılık kıyafet, alet ve ekipmanları, oğul arıları ile diğer
kolonilerin birleşmesi, mikrobu taşıyan ergin arılar, arılık içinde yada
arılıklar arasındaki yağmacılık faaliyetleri, hastalıklı eski peteklerin
halen kullanılıyor olması hastalığın koloniler arasında hızla artmasına
sebep olmaktadır. Larva aşamasındaki işçi arı, erkek arı ve ana
arılarda hastalık meydana gelmesine karşın ana arı ve erkek arı
larvalarında hastalık nadiren oluşur.
Klinik Muayene : Güçlü kolonilerde yeni bulaşmış hastalık fark
edilmemektedir. Hastalık ilerledikçe kolonide sürekli bir arı azalması
göze çarpar. Önceleri çok istekli ve canlı olarak çalışan koloninin,
arıların azalmasına bağlı olarak uçuş deliği önündeki canlılığı
azalmaktadır. Arılar uçuş tahtası üzerinde isteksizce gezinmektedir.
İşçi arıların kovandan dışarıya yavru atma faaliyetine dikkat etmelidir.
Arılar nektar akımının sona ermesi ile erkek arı pupalarını
dışarıya atarlar. Bu durum, aşırı açlık çeken kolonilerin, koloni
yaşamını emniyet altına almak için kovandan dışarıya yavru atmaları
ile karıştırılmamalıdır. Çünkü Amerikan yavru çürüklüğü
başlangıcında arılar aşırı bal tüketmekte ve bal stokları hızla
azalmaktadır. Bu nedenle hastalıkla daha iyi mücadele edebilmek için kovan içindeki yavru sayısını hızla azalmak için yavru gözlerindeki
larvaları dışarı atarlar. Bu tip kovanlarda Amerikan yavru
çürüklüğünden şüphe edilmelidir.
Sağlıklı kolonilerde larvalar inci beyazı renkte ve parlak olarak
görülmektedir. Larva, petek gözünün tabanında “C” harfi şeklinde
gelişmektedir. Larva enfekte olduğunda morfolojik yapısını
kaybetmekte ve hücreyi dolduracak şekilde yukarı doğru yerleşerek bu
pozisyonda ölmektedir. Ölü larvalar önce donuk beyaz, daha sonra
açık kahve ve koyu kahve ve sonunda siyah renkte görünmektedir.
Ölü yavru başlangıçta sulu ve hafif yapışkandır. Hastalık ilerledikçe
yapışkanlık artmaktadır. Hasta larva tutkalımsı kıvamda olup ölmüş
larvalar çikolata rengi aldığında kibrit yada bir çöp ile çekildiğinde 2.5
cm -10 cm kadar uzamaktadır. Hasta larvayla sahada yapılacak testte
2.5-10 cm kadar ipliksi uzamanın görülmesi Amerikan yavru
çürüklüğünü işaret etmektedir. Hastalıklı peteklerin yavrulu
gözlerinde gayrı muntazam görünüm vardır. Açık ve kapalı petek
gözleri alacalı bir görünüm vermektedir.
Petek gözlerindeki ölü yavrular petek gözün alt yüzeyinde
düzgünce uzanmış ve çok sıkı bir şekilde yapışmış haldedir. Larva
kurumuş halde ve serttir. Kalıntıların sökülerek çıkarılması çok
zordur. Kapalı yavru gözlerinin kapaklarının renkleri solmuş, içeri
doğru çukurlaşmış, toplu iğne başı büyüklüğünde birkaç adet delik
vardır. Larva döneminde ölmekle birlikte, ölü yavrular daha ziyade
mühürlenmiş gözler içinde bulunmaktadır. Pupa döneminde ölüm
gerçekleştiğinde petek gözü kapağının altında pupanın dilinin
yukarıya doğru kalkık ve gözün alt üst iç yüzeyine değecek biçimde
sertleşmiş bir vaziyette görülmektedir. Pupanın bu görünümü "pupa
dili" denilmektedir. Bu vaziyette kurumuş olarak fark edilmektedir.
Amerikan yavru çürüklüğünde hastalıklı larvalar, Avrupa yavru
çürüklüğünden farklı olarak genellikle petek gözünde dik pozisyonda
ölmektedir.
Larvada hastalığın ilerleyişi
Arılar larvaları temizleyip dışarı atamazlar. Amerikan yavru
çürüklüğünün ilerleyen dönemlerinde enfekte peteklerinde tipik tutkal
kokusu vardır. Amerikan yavru çürüklüğünün teşhisinde saha
şartlarında yapılan "larva uzama testi" çok önemli olmakla birlikte
mutlaka laboratuvara gönderilerek kesin teşhise yapılmalıdır. Ayrıca
saha şartlarında çabuk test olarak bilinen pratik bir test vardır. Bu
testte, hastalıklı larvalar bir şişe içine konularak sulandırılmaktadır.
Daha sonra alınan bir damla örnek hazır preparat çukuruna
konmaktadır. Renk değişikliğinin meydana gelmesi hastalığın pozitif
olduğu göstermektedir. Bu test sonucu %98 olmakla birlikte uygulama
için yeterli tecrübeye sahip olmak gerekir. Bu test sonucunda pozitif
olan örneklerin laboratuvar sonuçları da pozitif olması halinde hastalık
çıkışıyla ilgili işlemler yapılır.
Laboratuvar Muayeneleri : Klinik bulgular hastalığın
teşhisinde önem taşırsa da kesin teşhis için laboratuvar
muayenelerinin yapılması gereklidir. Laboratuvar muayeneleri özel
alet, ekipman ve uzmanlık gerektirmektedir. Amerikan yavru
çürüklüğünün teşhis edilebilmesi için hastalık belirtilerini gösteren
hastalıklı larva ve pupaları içeren yavrulu peteğe ihtiyaç vardır.
Mikroskopik görünüm : Modifiye asılı damla tekniği,
Amerikan yavru çürüklüğü ve diğer yavru çürüklüğü hastalıklarında
ayırıcı teşhis olarak kullanılır. Hastalıklı larvalar su karıştırılarak ezilir. Oluşan süspansiyondan bir damla alınarak lam üzerine
yerleştirilir. Lam üzerine konulan süspansiyon havada kuruması
sağlanır. Daha sonra alev bekinden birkaç defa geçirilmek suretiyle
ısıyla tespit işlemi yapılır. Tespit edilmiş şüpheli materyal karbol
fuksinle ile boyanır. Karbol fuksin boyası, A solüsyonu (0.3 gr basik
fuksin, 10 ml etil alkol (%95)); ile B solüsyonunun (5 gr fenol, 95 ml
distile su) karıştırılmasıyla hazırlanmaktadır. Karbolfuksin ile 10
saniye kadar boyanır. Sonra fazla boya su ile uzaklaştırılır. Preparat
hala ıslakken lam üzerine bir damla sedir yağı konarak sporların
"brownian" hareketleri görünür. Bacillus cinsine ait diğer türlerin
sporları hareketsizdir. Sporların karekteristik ve morfolojik görünümü
teşhise yardımcı olur. P. larvae’nin boyanmasında karbol fuksin
yerine giemsa boyası da kullanılabilir.
Paenibacillus larvae sporları tarafından proteolitik bir enzim
salınmaktadır. Enzim etkisi ile süt proteinleri parçalanmakta ve süt
berraklaşmaktadır. Holst süt testi için yağsız süt tozundan %1’lik 3-4
ml eriyik hazırlanır. Hastalıklı larva eriyik içine konarak karıştırılır.
Test tüpü %5-10’luk karbondioksitli ortamda 37°C’de 20 dakika
inkubasyona bırakılır. Amerikan yavru çürüklüğü varsa bulanık
çözelti 10-20 dakika içinde berraklaşmaktadır. Şayet bulanıklık
kaybolmuyor ise hastalık Amerikan yavru çürüklüğü değildir.
Paenibacillus larvae’nın üremesi için tiamine (vitamin B1)
ihtiyaç vardır. Bu amaçla besi yerlerine 0.1 mg/lt tiamin hidroklorür
katılmaktadır. Tiamin hidroklorür katıldıktan sonra pH 6.6’ya
hidroklorik asit ile ayarlanır. Paenibacillus larvae, özel bakteriyolojik
besi ortamlarında üremektedir. Bu amaçla Kanlı agar, Brain heart
infuzyon agar (BHI), Brain heart infuzyon agar + thiamin hidroklorür
(BHITA) ve Columbia agar kullanılır. Koloniler gram, giemsa,
metilen blue ve karbol fuksin ile boyanmaktadır. Şüpheli kolonilerin
saf kültürleri yapılarak tanı için katalaz ve flagella testleri yapılır.
Paenibacillus larvae, nutrient agarda üreyemez. Amerikan
yavru çürüklüğü için hazırlanan besi yerine Avrupa yavru
çürüklüğünün etkeni olan Paenibacillus alvei’nin büyümesini
engelleyen nalidiksik asit ilave edilir. Bu maksatla besi yerinin 1
mililitresine 1 µg nalidiksik asit ilave edilmektedir. Nutrient agar;
Meat extract 3.0 g
Peptone 5.0 g
Agar 12.0-18.0 g Distile su 1000 ml
pH: 7.0
Bu formülü içeren besi yerinden 28 gram alınarak 1 litre distile
su içinde eritilir. 121ºC’de 15 dakika otoklav’da tutulur. 56ºC’ye
kadar soğutulur. Steril petrilere dökülür. Bir gece inkubasyonda
kontrolde bırakıldıktan sonra kullanılır.
Nutrient brouth
Meat extract 3.0 g
Peptone 5.0 g
Distile su 1000 ml
pH: 7.0
Bu formulü içeren besi yerinden 13 gram alınarak 1 litre distile
su içinde eritilir. Tüplere 5 ml taksim edilir. 121ºC’de 15 dakika
otoklav’da tutulur. Bir gece inkubasyonda kontrolde bırakıldıktan
sonra kullanılır.
Brain Heart Infusion Agar
Calf Bransi Infusion from 200.0 g
Beef Heart, Infusion from 250.0 g
Bacto Proteose Peptone 10.0 g
Bacto Dextrose 2.0 g
Sodium Chloride 5.0 g
Disodium Phosphate 2.5 g
Thiamin hidroklorür 0.2 mg
Sodium Nitrat 1-2 mg
25ºC’de pH 7.4’e ayarlanır.
Bu formülü içeren besi yerinden 37 gram alınarak 1 litre distile
su içinde eritilir. 121ºC’de 15 dakika otoklav’da tutulur. 56ºC’ye
kadar soğutulur. Steril petrilere dökülür. Bir gece inkubasyonda
kontrolde bırakıldıktan sonra kullanılır.
Hastalık belirtilerini gösteren 3-5 larva 9 ml steril su içeren vida
kapaklı tüp içine konulur. Bu işlem steril pamuk svaplarla yapılır.
Alınan örnekler karıştırılarak larvalar iyice parçalanır. Tüp, benmari
içerisinde 80ºC’de 10 dakika tutulur. Isıya maruz bırakma işlemi ile
sporsuz bakteriler öldürülmektedir. Süspansiyon, steril pamuk svapla
yada steril L şekilli yayıcı bir aletle 0.2 ml süspansyon Tiamin ilaveli
Brain heart infuzyon agarın yüzeyine eşit şekilde sürülerek 37ºC’de
72 saat inkubasyona bırakılır. Koloniler küçük (1-2 mm) çapında ve
opaktır. Süspansiyondan çok fazla sayıda Paenibacillus larvae sporu
varsa besi yüzeyi kolonilerle kaplanmaktadır. Üreme olmazsa besi
yeri 7 gün kadar etüvde bekletilir. Besi yerinde koloni üreyebilmesi
için en az 100 Paenibacillus larvae sporu bulunması şarttır.
Üreyen bakteri kolonileriyle katalaz, nitrat redüksiyon testleri
yapılır. Paenibacillus larvae, nitratı nitrite indirgemektedir. Nitrat
redüksiyon testinde kırmızı rengin görülmektedir.Bu nitratın nitrite
indirgendiğini kanıtlamaktadır. Brain heart infusyon agarın bir
litresine 1-2 mg potasyum nitrat konur. Besi yerinde üreyen bakteri
kolonileri üzerine bir damla sulfanilik asit- alpha-naphtol reagenti
damlatılır. Şayet nitrat nitrite indirgenmişse kırmızı görülür.
Katalaz testi, bakteri kolonisinin üzerine 1 damla %3’lük
hidrojen peroksit damlatıldığında Paenibacillus larvae hemen hemen
daima negatif reaksiyon vermektedir. Gaz kabarcığı görülmemektedir.
Bal arılarında spor oluşturan bakterilerin farklılıkları
Türler Brownian
hareketi
Katalaz
üretme
Nitrat
indirgeme
Nutrient agarda
üreme
Paenibacillus
larvae + - + -
Paenibacillus
alvei - + - +
Brevibacillus
laterosporus - + + +
Paenibacillus
pulvifaciens - - + +
Paenibacillus larvae seviye testi: Hastalıklı petekten alınan
örneklerle spor süspansiyonu hazırlanır. Bu amaçla 10 ml sterl su ile
10 adet hastalıklı larva karıştırılır. Hastalıklı bir larva ortalama 2.5
milyar spor içermektedir. Bu karışımın 1 militresinde 2.5 milyar
amerikan yavru çürüklüğü sporu vardır. Süspansiyondan alınarak
tiamin ilaveli Brain heart infuzyon agar yüzeyine sürülen 0.2 ml
süspansiyonda (0.2=500 milyon spor) bulunmaktadır. Besi yeri 72-96
saat 37ºC’de inkube edilir. Sonuçlar bir hastalıklı larvada ne kadar
Paenibacillus larvae sporu olduğunu göstermektedir.
Besi yerinde 0 koloni varsa = < her bir larvada 100 canlı spordan
az var
Besi yerinde 1-9 koloni varsa = < her bir larvada 1000 canlı
spordan az var
Besi yerinde 10-99 koloni varsa = > her bir larvada 10000 canlı
spordan fazla var
Besi yeri yüzeyi tamamen kolonilerle kaplamışsa = Canlı spor
sayısındaki azalma fark edilememektedir.
Hastalıklı larvanın besi yerine ekilmesinden sonra üreyen
bakteri kolonisine bakılarak, kovandaki Amerikan yavru
çürüklüğünün değerlendirilmesi aşağıdaki şekilde yapılmaktadır.
Hastalık yok = Spor yok(Bakteri koloni büyümesi yok)
Hastalık 1. seviye = Düşük enfeksiyon düzeyi (1-45 bakteri
kolonisi)
Hastalık 2. seviye = Yüksek enfeksiyon düzeyi (> 45 bakteri
kolonisi)
Bal :Klasik olarak 1 kısım bal + 9 kısım su karıştırılmaktadır.
Süspansiyonun santrifüj edilmesiyle tüpün dibinde sediment oluşur.
Sedimentin mikroskopta incelenmesiyle sporlar aranır. Ancak
amerikan yavru çürüklüğü sporlarının kesin teşhisi için kültürel
tekniklerle çalışılmalıdır.
Diğer bir yöntemde 125 ml bal örneği, 250 ml PBS ile
karıştırılır. 500 militrelik şişelerde 3000 G’de 45 dakika santrifüj
edilir. Üstteki süpernatant dökülür. Yaklaşık 3 ml karışım ayrılır, tüpe
konur. Tüp, benmari içerisinde 80ºC’de 10 dakika tutulur. Besi
yerlerine ekim yapılarak 37ºde 72 saat inkube edilir.
Bal örneği 45ºC’ye ısıtılarak ve sallanarak akışkanlığı artılır.
Sporların bal içinde eşit bir şekilde dağılmaları Daha sonra 25 ml bal
içinde 10 ml steril su bulunan steril şişeye aktarılır,karıştırılmak
suretiyle sulandırılır. 44 ml pora sahip dializ tüpünün bir tarafı
bağlanarak sulandırılmış bal dializ tüpüne konur ve öbür ucu da
bağlanır. Tüpler 18 saat akan suyun altında tutularak veya yine aynı
süre içerisinde 3-4 kez suyu değiştirilmek suretiyle dializ edilir.
Dializden sonra içerik 20000 G’de 20 dakika santrifüj edilir.
Süpernatant dikkatlice uzaklaştırıldıktan sonra pipetle dipteki
kalıntıdan 1 ml alınarak 9 ml su ile vida kapaklı tüp içinde sulandırılır.
Süspansiyon 80ºC’ de 10 dakika su banyosunda tutularak bakterilerin
sporsuz formu öldürülür. BHIT agara 0.4 ml süspansiyon ekilir.
37ºC’de 72 saat inkube edilir.
Baldan besi yerlerine yapılan ekimler sonucunda besi yerinde
birçok koloni üremektedir. Besi yerinde meydana gelen koloni sayısı
ile hastalığın kovan içindeki seviyesi arasında pozitif bir ilişki vardır.
Baldan yapılan ekimlerde besi yerinde üreyen bakteri kolonileri 3.
günden sonra sayılabilir. Ancak en iyi değerlendirme 6. günde
yapılmaktadır. Bal örneklerinin besi yerideki incelenmelerinde;
Bakteri kolonisi yoksa = Hastalık etkeni yok.
Bakteri kolonisi 45 az ise = Hastalık ihbar edilmez.
Bakteri kolonisi 45’den fazla ise = Hastalık ihbar edilir.
Bal mumu : Bal mumu kaynayan suda eritilir. Soğuduktan
sonra bal mumu tabakası uzaklaştırılarak su kısmı 5000 G’de 20
dakika santifüj edilir. Kloroform ekstrasyonu işlemi ile kontamine bal
mumundan sporlar ayrılır.
Floresan Antikor Tekniği : Paenibacillus larvae sporları, 1
yaşlı tavşanlara enjekte edilerek immun serum elde edilir. Serumun
saflaştırılmasından sonra florokrom boyası ile antiserumun
konjugasyonu sağlanır. Şüpheli materyal ile konjugat %90 oranında
nemli ortamda iki saat inkube edilir. Floresan mikroskopta incelenir.
Hastalık Etkileşimleri : Paenibacillus larvae, bal arılarındaki
diğer bakterileri yok eden güçlü bir antibiyotik üretmektedir. Bu
nedenle kolonilerde Amerikan yavru çürüklüğü ve Avrupa yavru
çürüklüğü nadiren birarada bulunmaktadır. Böyle bir peteğe tesadüf
edildiğinde, Avrupa yavru çürüklüğünün önce bulunduğu daha sonra
Amerikan yavru çürüklüğünün oluştuğu kabul edilmektedir.
Ascophaera apis, linoleik asit üretmektedir. Linoleik asit, hem
Amerikan yavru çürüklüğü etkeni Paenibacillus larvae’nın hem de
Avrupa yavru çürüklüğü etkeni Melissococcus pluton’un üremesini
durdurmaktadır. Kireç hastalığının Amerika’da görülmesinden sonra
Avrupa yavru çürüklüğünde belirgin olarak azalma meydana gelmiş;
Amerikan yavru çürüklüğü ise aynı seviyede kalmıştır. Bu durum
linoleik asitin P. larvae üzerindeki etkisinin düşük etkinlikte olduğunu
göstermektedir.
Laboratuvara Marazi Madde Gönderme : Hastalıklı
olduğundan şüphe edilen kovandan hastalık belirtilerini en çok
gösteren bir adet kapalı gözlü yavru içeren petek çerçevesi ile birlikte
Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüklerine
gönderilmelidir. Örnek ambalaj işleminde plastik çanta, alüminyum
folyo, yağlı kağıt, teneke veya cam gibi malzemeler kesin teşhisi
imkansız hale getirdiği için kullanılmamalıdır. Numune tahta veya
kalın karton kutular içinde kargoya verilmelidir.
Korunma ve Mücadele : Arılıklar temiz ve düzenli olmalıdır.
Yerlere petek, petek kırıntıları, propolis parçaları atılmamalı, eski ve
hastalıklı petekler yakılarak imha edilmelidir.
Güçlü arı kolonileri ile çalışılmalıdır. Zayıf koloniler
birleştirilmelidir. Ana arı yaşlı yada verimsizse, yavrulu petek
gözlerine düzensiz olarak yumurta bırakır. Böyle ana arılar
değiştirilmelidir.
Arılar bol nektar ve polen almaları halinde hastalıkla mücadele
edebilir. Bu nedenle arılar nektar ve polenin bol olduğu yerlere
götürülmelidir. Arıların beslenmesinde sağlıklı kovanların balları
kullanılmalıdır. Sağlıklı bal yoksa arıların beslemesinde şeker
şurubunun verilmelidir. Gezginci arıcılık faaliyeti hastalıksız
bölgelerde yapılmalı ve diğer arılıklardan en az 6 km uzakta olmaya
dikkat edilmelidir.
Hastalık ihbarlarında yaptığım kontrollerde arıcıların yaptığı en
büyük yanlışlık, sönmüş kovanların peteklerinin diğer kovanların ön
kısmına atılmış olmasıdır. Arıcılar bu işlemi yaparken kovanlardaki
çok az miktardaki balın diğer kovanın arılarınca kullanılması
istemektedir. Böylece ellerindeki malzemeyi ekonomik olarak
kullandıklarını düşünürler. Halbuki sağlıklı olan diğer kovanın arıları
bal içindeki sporları alarak kendi kovanlarına götürmektedir. Böylece
sağlıklı olan diğer koloniler de bir süre sonra hastalık belirtileri
gösterirler. Bu nedenle hastalıklı kovanın tüm malzemelerinin arı, bal,
tüm arıcılık ekipmanları ile birlikte imha edilmesi çok önemlidir.
Koloni satın alınması sırasında hastalık olup olmadığı kontrol
edilerek hasta koloniler satın alınmamalıdır. Kullanılmış arıcılık
malzemeleri arılığa sokulmamalıdır. Bal mumları temel petek üretim
izni almış olan firmalardan alınmalıdır. Bal mumları 120°C de 10-15
dakika süreyle sterilize edildikten temel petek haline getirilmektedir.
Kovanların yerleştirilmesi sırasında arıların kovanları
şaşırmasını önleyici tedbirler (giriş deliklerinin farklı yönlere bakması,
kovanların değişik renklerde boyanması gibi) alınmalıdır. Kovanların
bir yada iki sıra halinde yan yana dizilmesi neticesinde en kenarda
olan kovanlar bir süre sonra arı sayısının azaldığından güçsüz
kalmaktadır. En ortadaki kovanların arılarının artması nedeniyle bu
koloniler arılığın en güçlü kolonileri olmaktadır. Şayet arılıktaki
kovanlar iki sıra halinde ise ön sıranın kolonileri arka sıradakilere
kıyasla daha güçlü olacaklardır. Çünkü arılar polen ve nektarla dolu
geldiklerinde yorulduklarından kendi kovanları yerine başka bir
kovana girebilmektedir. Girdikleri koloninin arıları gelen başka bir
kovanın arısı olmasına karşın besinle yüklü olduğundan kovanlarına
kabul etmektedirler. Bu nedenle kovanların giriş yönlerinin farklı
yönlere bakması ile kovan şaşırmaları ve yağmacılık faaliyetleri en
aza indirilmelebilir. Kovanlar S yada U şeklinde dizilmelidir.
Koloniler sık sık kontrol edilerek, hastalık görüldüğü anda
hastalıklı koloniler kovanlar, arılar, tüm petekler ve kullanılan arıcılık
malzemeleri imha edilmelidir. Sağlıklı olan kolonilere vitamin ve
mineral madde içeren şeker şuruplaması yapılarak genel durumlarını
muhafaza etmeleri sağlanır.
Hastalık klinik olarak ortaya çıktığında arı ailesi petekleri ile
birlikte yakılarak imha edilir. İmha işlemi arılıklardan uzak bir yerde
gerçekleşmelidir. Arıların tümünün yok edilmesi için akşam üzeri
kovanın uçma deliği kapatılır. Arıların üzerine herhangi bir insektisit
uygulanarak arılar öldürülür. Çukur kazılarak içine çerçeveler ve
ölmüş arılar atılır. Üzerlerine benzin yada mazot dökülerek yakılırlar.
Yakma işi tamamlandıktan sonra çukur toprakla kapatılır.
Kullanılacak tüm arıcılık alet ve ekipmanları dezenfekte
edilmelidir. Bakteri ile bulaşık olan eldiven ve arıcı el demiri hastalığı
sağlıklı kovanlara nakletmektedir. Bu sebeple arıcının uygulamaları
önem taşımaktadır. Arıcının malzemeleri birden fazla olmalı, biri
kullanılırken diğeri dezenfekte edilmelidir. Günümüzde en çok
kullanılan dezenfektan maddeler potasyum hipoklorit, küllü su,
zefiran, hidrojen peroksit ve kloramin’dir. Potasyum hipoklorit,
çamaşır sodası olarak bilinir. Metal şurupluklar, el demiri, körük, ana
arı ızgarası, maske, eldiven v.b. gibi malzemeler, 5 lt kaynar suya katılan 500 ml çamaşır suyu çözeltisinde 5-10 dakika kadar tutulur,
sonra bol suyla durulanır ve güneşte kurutulur. Hazırlanan sodalı suya
250 gr Kalsiyum klorit ilave edilirse daha güvenilir bir dezenfeksiyon
gerçekleştirilir. Metal arıcılık malzemeleri % 1'lik küllü suda 1 saat
kaynatılarak dezenfekte sağlanır. Zefiran, 100 ml'de 10 gr
Benzalkonyum klorür içerir. Maske, eldiven gibi kıyafetlerin
sterilizasyonu için 1/4000'lik eriğiyi kullanılır. Çözelti için saf su
kullanılmalıdır. % 1'lik hidrojen peroksit çözeltisi ile arıcılık alet ve
ekipmanları, boş kovanlar ve çerçeveler sprey şeklinde ilaç
püskürtülerek dezenfeksiyon yapılır. Boş kovan ve peteklerin
dezenfeksiyonunda % 4'lük kloramin çözeltisi kullanılmaktadır.
Kovanın gövde, kapak, dip tahtası ve işletmede kullanılan her
türlü malzeme dezenfektan maddelerle dezenfekte edilmeli ve
yüzeyler iyice kazındıktan sonra pürmüzle yakılarak kullanılmasına
izin verilmelidir. Strafor kovanlar çamaşır suyu ile yıkanıp 2 gün
güneşte kurutulduktan sonra kullanılmalıdır.
Hastalık tedavi için yurt dışında birçok antibiyotik
kullanılmasına karşın ülkemizin Avrupa Birliği ile uyum sürecine
bağlı olarak antibiyotik kullanımı yasaklanmıştır. Yurt dışında
kullanılan antibiyotikler P. larvae sporlarını yok edememektedir.
Sporun üremesini baskılayarak hastalığın klinik olarak ortaya çıkması
engellenmektedir. Balın gıda olarak tüketilmesinde balda antibiyotik
kalıntısı ciddi bir problemdir. İnsan sağlığını direkt ilgilendiren bu
hususta gerekli özen gösterilmeli ve arıcılar uyarılmalıdır. Ayrıca
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının uyguladığı cezalar hem antibiyotik
veren Veteriner Hekimler, hem de ilacı kullanan arıcılar için çok
caydırıcıdır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından bal arıları için
bu amaçla ruhsatlandırılmış bir antibiyotik yoktur. Buna rağmen bir
kısım arıcı oksitetrasiklin, eritromisin gibi antibiyotikleri yasak
olmasına rağmen kullanmaktadır. Arıcıların hastalığı bildirmemeleri
ve yanlış uygulamalarına bağlı olarak Amerikan yavru çürüklüğü ile
mücadele istenilen ölçüde yapılamamaktadır.
Yurtdışında antibiyotik kullanılmadan Amerikan yavru
çürüklüğünü yok eden bir yöntem mevcuttur. Amerikan yavru
çürüklüğü tespit edilen kovanın arıları, dezenfekte edilmiş ve yeni
çerçeve ve temel petekler verilmiş kovana yapay olarak aktarılır.
Kovanın üst kısmı arıların geçemeyeceği büyüklükteki gözenekli tel
yada bez ile kapatılarak arıların hareketleri sınırlanır. Kovan karanlık ve serin yere alınarak 48 saat tutulur. Arılar 48 saatten daha fazla aç
tutulursa açlıktan ölmeye başlarlar. Daha sonra yapay oğullar
dezenfekte edilmiş yeni kovanlara aktarılarak 2-3 litre şeker şurubu ile
beslenir. Bu tür kolonilerin aktif sezonun sonunda başarılı bir şekilde
kışladıkları görülmüştür. Bu işlem sırasında karantina tedbirleri,
hastalıklı kovanlarda 15 gün aralıklarla yapılan P. larvae yönünden
laboratuvar kontrolleri, hastalıklı kovanların ballarının laboratuvar
kontrolleri yapılmaktadır. Dolayısıyla sıkı bir takip gerektirmektedir.
Ancak antibiyotik kulanılmadan hastalık ortadan kalkmaktadır.
Yavru hastalıkları ile mücadelede etkili yöntemlerden birisi de
hijyenik davranışı kabiliyeti yüksek kolonilerle çalışmaktadır. Bu
maksatla yapılan çalışmalarda 24 saat sonunda ölü larvaların %
80’den fazlasını temizleyen koloniler seçilmektedir. Bu kolonilerde
yavru hastalığı görülme oranı belirgin olarak azalmaktadır. Arıcılar
temizlik davranışı yüksek kolonilerle çalışarak yavru hastalıklarıyla
ilaçsız mücadele edebilir.
Amerikan yavru çürüklüğü olan kolonilerin arıları dezenfekte
edilmiş çerçeve ve petekli kovanlara silkilir. Kovanlardaki arıların
giriş çıkışına müsade edilir. Dört gün sonra arılar yeniden
dezenfeksiyonu yapılmış kovanlara verilir. Kovanlardaki arılar şeker
şurubu beslenir. Bu yöntem ile kovanlardaki hastalık belirtileri
kaybolmaktadır. Ancak hastalık sporları tamamen yok edilemez.
Hastalık sporları kabul edilebilir sınırlara indirilmektedir. Yöntem yurt
dışındaki bazı ülkelerde uzun yıllardır kullanılmaktadır.
Amerikan yavru çürüklüğü; İhbarı Mecburi Hastalıklar arasında
yer almaktadır. 3285 Sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanununa
göre işlem yapılmaktadır.
Kordon bölgesindeki kovanlarda arıların Amerikan yavru
çürüklüğü hastalığı belirtilerinin kaybolmasından 2 ay sonra
dezenfeksiyon yapılarak kordon kaldırılır.
https://vetkontrol.tarimorman.gov.tr/samsun/Belgeler/Makaleler/ARI%20HASTALIKLARI.pdf
|