Bekir Pakdemirli,
meteorolojik verilerin arıcılıktaki önemine dikkati çekerek,
"Arıcılarımızın olumsuz meteorolojik durumdan daha az etkilenmeleri için
Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) olarak tahmin ve erken uyarılarımızla süreçte
yer alacağız. Kuvvetli meteorolojik hadiselerle ilgili uyarılarımızı SMS ile
arıcılarımıza direkt ulaştıracağız. Böylece balın miktarına ve kalitesine katkı
sağlamış olacağız." dedi.
Pakdemirli, MGM ile Türkiye Arı
Yetiştiricileri Birliği (TAB) arasında tarımsal alandaki meteorolojik
tahminlerin paylaşımı konusundaki iş birliği protokolünün imza töreninde
yaptığı konuşmada, arının geleceğinin gıdanın geleceği demek olduğunu,
arıcılığın devamının hayatın devamı olduğunu söyledi.
Türkiye'nin bitki örtüsü, bitki
çeşitliliği, iklimi, coğrafî yapısı ve koloni varlığı bakımından tam bir
arıcılık üssü olduğunu aktaran Pakdemirli, "8,1 milyon arılı kovan, 83 bin
210 arıcılık işletmesi ve 114 bin 471 ton bal üretimiyle de ülkemiz, dünyada
ikinci sırada yer almakta. Üretilen 114 bin 471 ton balın 30-40 bin tonu çam
balı olmakta ve bunun 6 ila 8 bin tonu ihraç edilmektedir. Türkiye'de bal
üretiminin yaklaşık yüzde 25'i çam balı niteliğinde olup, doğrudan çam orman
alanlarından elde edilmektedir. Dünya çam balı üretiminin yüzde 90'ını da
ülkemiz karşılamaktadır." şeklinde konuştu.
Pakdemirli, balın ülke ekonomine
yaklaşık 9 milyar lira katkı sağlandığı bilgisini vererek, "Bu veriler
sadece bal üretimi ile elde edilen gelirler. Bunlara polen, balmumu, arı sütü
gibi katma değeri olan ürünler dahil değil. Arılı kovan ve ana arı gibi
materyallerin sağladığı ekonomik değerler de hesaba katılırsa bu sektörden elde
edilecek toplam gelir yaklaşık 16 milyar liradır." ifadelerini kullandı.
Gelişmiş ülkelerdeki yapılan
araştırmalarda, arıcılığın polinasyon yoluyla ekonomiye olan katkısının, bal ve
balmumu gibi arı ürünlerinden elde edilen gelirin en az 10-12 katı olduğunun
ortaya konulduğuna dikkati çeken Pakdemirli, "Bu duruma göre de arıcılığın
Türkiye ekonomisine yaklaşık 160 milyar lira gibi önemli bir katkısı olduğu
sonucuna varılmaktadır. Yani biz, arıcılık faaliyetlerimizi daha da
geliştirdiğimiz takdirde, hem arıcımız kazanacak hem de ülkemize çok ciddi bir
gelir sağlamış olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Arılı kovan ve damızlık ana arı
desteklerini sürdürdüklerini anlatan Pakdemirli, Bal Ormanı Eylem Planı
kapsamında, 585 bal ormanını arıcıların kullanımına sunmalarının ardından
üretimde yüzde 20 civarında bir artışın sağlanmasına katkıda bulunduklarını
söyledi.
Pakdemirli, son 5 yılda da
Türkiye genelinde arıcılık eğitiminde 2 bin 550 faaliyet yaptıklarını ve bu
eğitimlere 32 bin civarında kişinin katıldığını ifade etti.
- "Girişimcilerimizi yatırım
yapmaya davet ediyorum"
Pakdemirli, bu yıl devreye
aldıkları Dijital Tarım Pazarı'nın (DİTAP) arıcıların elini güçlendirecek bir
platform olduğunu ve arıcılık ürünlerinin de sistem üzerinde işlem görmeye
başladığını belirterek, arıcıları burada yerlerini almaya davet etti.
Pakdemirli, ayrıca "Tarımın
Geleceği-Geleceğin Tarımı" platformuyla da tarım sanayi entegrasyonunun
sağlanması ve arıcılık faaliyetlerine yeni yatırımcıların kazandırılması için
çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Polen, arı sütü, propolis, arı
ekmeği ve apilarnil gibi ürünlerin, son zamanlarda gıda takviyesi olarak
kullanılmasının yaygınlaşmasıyla bu ürünlere olan yatırımcı açığının da
bulunduğunu vurgulayan Pakdemirli, şöyle devam etti:
"Ülkemizin coğrafyasında
yetişen balların, Yeni Zelanda'da üretilen 'manuka balı' gibi dünyaya, mühürlü
kutularla pazarlanması gerektiğine inanıyorum. Bunun için de yatırımcılarımızı,
girişimcilerimizi, bal ve arı ürünleri konusunda yatırım yapmaya davet ediyorum."
- "Balın miktarına ve
kalitesine katkı sağlayacağız"
Pakdemirli, 2018'de meydan gelen
koloni çöküşlerinin sadece Türkiye'de değil, dünyada da uzun yıllardır
yaşandığına işaret ederek, bu durumun nedenlerini anlamak üzerine yapılan
çalışmalarda ise genel kanaatin meteorolojik parametrelerin,
bazı parazitlerin ve kimyasalların etkisi
yönünde olduğu bilgisini paylaştı.
Kendilerinin de meteorolojik
parametrelerin bu kadar önemli olduğu arıcılık için en önemli üretici birliği
olan 70 bin üyeli TAB ile iş birliği kararı aldıklarının altını çizen
Pakdemirli, şunları söyledi:
"Bu protokol sayesinde,
arıcılarımızın olumsuz meteorolojik durumdan daha az etkilenmeleri için, MGM
olarak 7 gün 24 saat yaptığımız tahmin ve erken uyarılarımızla süreçte yer alacağız.
Kuvvetli meteorolojik hadiselerle ilgili uyarılarımızı SMS ile arıcılarımıza
direkt ulaştıracağız. Arıların beslenme sahasını ve arıcılarımızın
konaklayacakları bölgeleri daha iyi tespit edebilmeleri için geçmiş yıla ait
verilerimizi kendileri ile paylaşacağız. Paylaşılan bu bilgilerle sıcak hava ve
soğuk hava dalgalarını, kuvvetli meteorolojik hadiselerin tahminini
arıcılarımıza direkt ulaştıracağız. Böylece balın miktarına ve kalitesine katkı
sağlamış olacağız."
- "Üreticilerimizin yanında
olmaya devam edeceğiz"
Meteoroloji Genel Müdürü Volkan
Mutlu Coşkun da tahmin ve erken uyarı kuruluşu olan MGM'nin başta tarım,
ulaştırma, sağlık, çevre, enerji ve savunma gibi sektörlere ihtiyaç duydukları
stratejik öneme haiz meteorolojik hizmetleri sağladığını aktardı.
Bunun için ülke geneline yayılmış
2 bin 47 modern gözlem sistemi, sahip oldukları büyük veri bankası ve kapsamlı
uluslararası ilişkileriyle 7 gün 24 saat görevlerinin başında olduklarını
belirten Coşkun, şunları kaydetti:
"Bu protokol kapsamında
kuvvetli meteorolojik hadiselerle ilgili uyarılarımızı SMS ile arıcılarımıza
direkt ulaştıracağız. Böylece arıcılarımız konaklayacağı bölgeleri daha iyi
tespit edebilmeleri için geçmiş yıllara ait verileri de kendileriyle
paylaşacağız. Taşra teşkilatımızda görev yapan çalışma arkadaşlarımızla
birlikte üreticilerin her zaman yanında olduk, olmaya devam edeceğiz."
TAB Başkanı Ziya Şahin ise
arıcıların selden dondan zarar görmemesi için birkaç gün öncesinden
uyarılacaklarını vurgulayarak, "Ayrıca arıcılarımızın gideceği
noktalardaki hava durumları da kendileriyle paylaşılacak." dedi.
İmza töreninin ardından Şahin,
Pakdemirli'ye ahşaptan arı maketi hediye etti. |