AK Parti Aydın Milletvekili Metin
Yavuz, gıda terörüyle ilgili kanun hazırlandığını
belirterek, "Bu kanunda
özellikle tağşiş ve sahtecilikle ilgili ciddi cezalar var. Daha önce ürünü
satan kişiye cezaveriyorduk. Üreten kişi satıcıya 'Bizi ifşa etmeyin, cezalarınızı
karşılarız.' diyordu. Bu cezayı hem hapis hem de mencezasına yükselttik."
dedi.
Türkiye'de hayvancılık ve
arıcılığın sorunlarını çözmek ve arıcıları tek çatı altında toplamak amacıyla
kurulan "TürkiyeTarım Hayvancılık ve Arıcılık Platformu"nun bölge
temsilciliği Diyarbakır'da hizmet vermeye başladı.
Bölgenin envanterini çıkartıp,
hızla tespit ederek, çözüm üretmek için kurulan plaftormun açılışı için
Diyarbakır'a gelenAK Parti Aydın Milletvekili Yavuz, AA muhabirine, bal
üretiminde Türkiye'nin Çin'den sonra ikinci sırada yer aldığınısöyledi.
Geleneksel bal üretiminde bazı
kaygıların olduğuna işaret eden Yavuz, "Geleneksel bal üretiminden çıkış
var. Dahamodern ve standart üretime doğru geçilmiş. Bu aslında tehlikenin
başlangıcı olarak görülüyor. Çünkü arı aslındatarımın bel kemiği ve olmazsa
olmazı. Doğal yaşantının devam etmesinde önemli rol alan bir hayvandır."
ifadelerinikullandı.
- Bal üreticisine destek
Yavuz, üreticilerin emeklerinin
karşılığını almadığı bir ortamda ister istemez sahtecilikle ilgili bazı
gelişmelerin deolduğuna da şahit olduklarını dile getirerek, bu konuda
reklamları yapılarak, hijyen olmayan koşullarda arısız balüretildiğini
kaydetti.
Türkiye'de tarımla ilgili alanda
arının katkısı düşünülerek bu canlının yaşatılması gerektiğini belirten Yavuz,
balüretimini gerçekleştiren çiftçileri projelerle destekleyeceklerini ifade
etti.
Daha önce bal aromalı şurupla
yapılan sahte balların önüne geçmek adına Tarım ve Orman Bakanı Bakanı BekirPakdemirli
ile görüştüklerini bildiren Yavuz, yapılan görüşme ve verilen demeçlerin
ardından balın 200 lira olanteneke fiyatının bir anda 500 liraya çıkmaya
başladığını aktardı.
- Hapis ve men cezası
"Bu piyasanın gerçeğidir. Bu
konuyu bir kanuna oturtmamız gerekiyor. Gıda terörüyle ilgili bir kanun
hazırladık. Bukanunda özellikle tağşiş ve sahtecilikle ilgili ciddi cezalar
var. Eski cezaları biraz daha farklılaştırdık." diyen Yavuz,şunları
kaydetti:
"Daha önce iz sürümü
sıkıntılı oluyordu. Yakaladığımız ürünü satan kişiye ceza veriyorduk. Fakat
üreten kişi satıcıya,
'Siz bizi ifşa etmeyin, bütün
cezalarınızı karşılarız.' diyordu. Bunun küçük bir cezası vardı. Bu cezayı hem
hapis hem de
men cezasına yükselttik. Böyle
olunca iz sürmek daha rahat olmaya başladı. Mecburen ifşa edildi. Fatura
bazında bile
olsa takibe başlanıldı. Bal
fiyatları bu demeçlerden sonra hızlı bir şekilde artmaya başladı. Bu tedbir
nedeniyleüreticiler bizlere dua ediyor. Ekim ayında yasa tasarısı Meclise
gelecek. Tüketici balı yüksek fiyata alacak diyedüşünülmesin. Tam tersine alım
fiyatında sıkıntı olmayacak. Ancak sahtecilikle kazanç sağlayanlar noktasında
çokbüyük yol alacağız."
- Üreticiye köyünde eğitim
Bu döküman, Anadolu Ajansı Kelime
Takip Sistemi’ndeki aboneliğiniz nedeniyle hazırlanmış olup, sadece kişisel
kullanım içindir. Çoğaltım ve dağıtım yapılamaz. 2 / 2Türkiye Tarım,
Hayvancılık ve Arıcılık Dayanışma Platformu Genel Başkanı Mustafa Sarıoğlu ise
açtıkları teşkilatile Diyarbakır'ı Güneydoğu'nun koordinasyon merkezi olarak
seçtiklerini söyledi.
Diyarbakır'da arıcılık, bitkisel
üretim ve hayvancılık potansiyelinin belli olduğunu dile getiren Sarıoğlu,
sahadakiüreticiyi akademik destekle raporlandıracaklarını belirtti.
Sarıoğlu, bu platformların
görevinin yereldeki envanteri çıkarıp, hızlı bir şekilde sorunları tespit edip
bölgelere göreçözüm üretmek olduğunu bildirdi.
"Bal aromalı şurubun
yasaklanması ve hızlı bir şekilde Meclisten geçmesi bu platformun gerekliliğini
gösterdi."ifadesini kullanan Sarıoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Platformumuz iklim ve
coğrafi şartları dikkate alacak. Bu bölgede ekimden şubat ayına kadar
Diyarbakır, Şanlıurfa veMardin'de ciddi pamuk ekimi yapılıyor. Pamukta ciddi
tarımsal ilaçlardan dolayı arı ölümleri yaşarız. Bu aylar arasında,köy ve
mahallelerde devletin ilgili birimleriyle, akademisyenlerimizle kimyasal
ilaçlar kullanmadan tarımın nasılyapıldığını, hangi ilaçların üründe kalıcı
hasar bırakıp insanlara zarar verdiğini herkese anlatacağız. Önce köylüyüeğitmemiz
lazım. Platform olarak sahada yerinde uygulamalarla eğitimin daha doğru
olduğunu düşündüğümüz için enyakın zamanda üreticimize köyünde, yerinde eğitim
vereceğiz."
Devletin tarımda nakit para desteğinden
ziyade ekip ve ekipman açısından teknolojik destek vermesinin önemliolduğunu
aktaran Sarıoğlu, denetimin sıkı yapılmasının da önemine dikkati çekti.
Sarıoğlu, "Farklı birimler
farklı projelerle değil, envanter çıkarıldıktan sonra merkezden yapılacak genel
çalışmaylabölgesel olarak insanların, eksikleri tamamlanarak rehabilite
edilmesi lazım. Bu şekilde verim artışını ve kaliteyi yakalarız." diye
konuştu. |