Kategoriler
TAB'ın Varroa'ya Karşı Toplu Mücadele Programı
17 Aralık 2018

Toplu Mücadelenin Gerekçesi, Varroa jacobsoni (Java) 1904 olarak bilinen etkenin, yapılan genetik-morfometrik çalışmalarla VARROA DESTRUCTOR (Akdeniz Ortadoğu) 2000 Kore hattı olduğu tespit edilmiştir.

Varroa paraziti, latent viral enfeksiyonları yeniden aktive edebilir, arı virüslerine ve patojenlere vektörlük yapabilir, arıların bağışıklık sistemini baskılayabilir, açtıkları yara odaklarından farklı patojenlerin girmesine sebep olur. Ülkemizdeki tüm bal arısı kolonileri bu parazitle enfestedir ve tahmin edilenin üzerinde kayıp ve zarara sebep olmaktadır. 
Bal arılarında bakteriyel hastalıklara (Amerikan – Avrupa yavru çürüklüğü dâhil) karşı ilaç kullanımı Avrupa Birliği ve Ülkemiz yasalarına göre yasaklanmıştır. Bu nedenle bal arılarında ANTİBİYOTİK KULLANILMAMALIDIR.
Arılarda hastalık ve zararlılara karşı kullanılan en önemli ilaçlar Varroa ilaçlarıdır. İlaçlar tam dozunda ve civar arılıklarla birlikte(Yöre/bölge)eş zamanlı olarak kullanılmalıdır(Toplu Mücadele).
Kışlatma sonunda koloni ölüm oranı;
% 0-5 ise çok iyi
% 10 ise Kabul edilebilir
% 10’dan fazla kayıp varsa zarar (DİKKAT BAŞKA NEDENLER VAR!!!!)
EĞER BİR KOLONİDE VARROA VARSA DİĞER HASTALIKLARIN GÖRÜLMESİ SÜPRİZ DEĞİLDİR.
Varroa’nın arılara yaptığı zararlar
• Yaşam kısalığı(vitollojen azalımı)
• Abdomen kısalması 
• Kanat ve ön ayaklarda deformasyonlar 
• Pupa ölümleri 
• Canlı ağırlık kaybı 
• Koloni gelişme hızında ve üretim etkinliğinde azalma 
• Kolonide yavru yetiştirmede azalma 
• Enfeksiyonlara karşı doğal direncin kaybolması, enfeksiyon kaynağı oluşturması 
(Yavru Çürüklükleri)
• Yavaş Paraliz Virüsü (SPV), Deformasyon Kanat Virüsü (DWV), Akut Arı Felci Virüsü(ABPV),IAPV,Kaşmir Arı Virüsü(CBV), Sacbrood virüs
gibi birçok viral hastalığı taşımaları
VARROA MÜCADELE STRATEJİSİ ve KOLLEKTİF ÇALIŞMA
• Arı uçuşu 5km içinde tüm arılıklar aynı ilaçla aynı gün
• AYNI yöre (ilçe) en geç 3 gün içinde aynı ilaçla
• AYNI bölge(il) en geç 1 hafta içinde aynı ilaçla
• Ülkesel düzeyde mücadele için gerekli düzenlemeleri yapmak
• Zamanında, uygun ilaçla müdahale ve sürekli kontrol 
• 2-3 yılda bir ilaç değiştirilir.
• Esas olan mücadele sonbahardır:Uzun süre kalıcılığı olan ilaçlar kontrollü kullanılmalıdır.
• Bireysel Mücadele Anlam İfade Etmez
• Zayıf Koloni İle Güçlü Koloni Aynı Arılıkta Bir Arada Olmamalı
• Arı Hastalıkları İçin Kovan Kaydı Tutulması Şarttır
• Gezginci Arıcılığa Dikkat!!! Daha koordineli olmalıdır.
• En Az 3 Sezon Sonra Olumlu Sonuç Görülebilir.
• Ruhsatlı Arı İlaçlarında Dirence Dikkat!!!
• Balda Kalıntı ve Zamanlama önemlidir.
• 
VARROA MÜCADELESİNE BAŞLAMADAN ÖNCE NOSEMA HASTALIĞI MUTLAKA KONTROL EDİLMELİDİR.
Kolonilerde Nosema hastalığı(Nosema ceranae) varsa hızla arılı çerçeve sayısının azaldığı ve arıların uyuşuk olduğu unutulmamalıdır. BAŞKA BİR BELİRTİ YOKTUR. ARICILARIMIZIN TANIDIĞI ESKİ NOSEMA BELİRTİLERİNE BENZEMEZ, 1-2 hafta içinde gıda bulunan koloniler bileANİDEN söner.
UNUTULMAMALIDIR Ki BİR KOLONİDE NOSEMA VARSA VARROA İLAÇLARI YETERİNCE GÖREV YAPMAYACAKTIR. ARICILARIMIZ BUNU HESABA KATMALIDIR. Varroa’yı tedavi etmenin yolu, kolonileri önce Nosema’dan korumaktır.
Bu nedenle arıcılar sonbahar ve erken ilkbaharda Nosema varmış gibi;
8 lt (1/1) şeker şurubuna + 1 lt kekik suyu hazırlayıp koloni başına 0.5 lt vermeli ve 1 hafta sonra tekrarlamalıdır. Şurubu alamayacak kadar zayıf kolonilere spreyleme ile uygulanmalıdır. Bu uygulamayı hem sonbahar hem de ilkbaharda mutlaka uygulamalı sonra varroa mücadelesine başlamalıdır.
YAĞMACILIK OLMAMASI İÇİN KOLONİLERE ŞURUP AKŞAM ÜSTÜ 17:00’den sonra VERİLMELİDİR.
İLK VE SONBAHARDA EN FAZLA İKİŞER UYGULAMA YAPILMALIDIR.EĞER ARI ŞURUBU ALAMAYACAK KADAR ZAYIF İSE SPREYLEME İLE UYGULANMALIDIR.
• YA DA NOSEMOSİS’E KARŞI ETKİNLİĞİ BİLİNEN BİTKİSEL YAĞ PREPARATLARI PROSPEKTÜSLERİNE UYGUN OLARAK KULLANILMALIDIR.
VARROA MÜCADELESİ İÇİN;
• ÖNCE NOSEMA SIFIR OLMALI 
• ÇEVRE KONTROL ALTINDA OLMALI
• ORTAK ÇALIŞILMALI
• KOLONİ YÖNETİMİ VE İYİ ARICILIK UYGULAMALARI ESAS ALINMALIDIR

TÜRKİYE’DE RUHSATLI VARROA İLAÇLARI

Ruhsat Tarihi No Tipi Farmakolojik Grup/ 
Etken madde Adı Uygulama Farmakolojik
Şekil Ruhsat Sahibi 
Firma
1 7/26/2018 028/0011 Yerli Ektoparaziter Flumethrin BEEVARFLU kovan içi şerit Santavet
2 7/26/2018 028/0010 Yerli Ektoparaziter Amitraz BEERAZ kovan içi şerit Santavet
3 7/14/2014 014/0092 İthal Ektoparaziter Tau-fluvalinate APISTAN %10 kovan içi şerit Bavet
4 10/2/2012 014/0062 İthal Ektoparaziter Tymol ABvarBio kovan içi tablet Biohayat
5 12/20/2010 023/0061 Yerli Ektoparaziter Formik asit ARIFOR kovan içi pat Biyoteknik
6 7/5/2010 023/0003 Yerli Ektoparaziter Tymol BİYOVAR-T kovan içi sünger Biyoteknik
7 4/12/2010 013/0036 İthal Ektoparaziter Coumaphos AB VAR C kovan içi tablet Biohayat
8 7/17/2008 012/0011 İthal Ektoparaziter Tymol ECOSTOP kovan içi tablet Lavita
9 2/20/2008 011/0076 İthal Ektoparaziter Flumethrin VAROSTOP kovan içi şerit Lavita
10 9/4/2007 011/0032 İthal Ektoparaziter Tyhmol APIGUARD kovan içi jel Bavet
11 5/14/2007 018/0035 Yerli Ektoparaziter Formik asit FORBEEVAR kovan içi jel Biohayat
12 5/2/2007 018/0026 Yerli Ektoparaziter Tyhmol THYMOSET kovan içi toz Arıfarma
13 1/18/2005 009/0880 İthal Ektoparaziter Tyhmol THYMOVAR (KOVAN İÇİ SÜNGER) haricen-deri sünger Verim İnş.tur.
14 11/18/1999 009/0877 Yerli Ektoparaziter Amitraz VARROSET kovan içi tütsü kağıdı Santavet
15 5/18/1998 009/0821 Yerli Ektoparaziter Formik asit FORMİSET haricen-deri şerit Arıfarma
16 11/23/1995 005/0496 İthal Ektoparaziter Flumethrin BAYVAROL kovan içi şerit Bayer
17 10/10/1986 006/0535 Yerli Ektoparaziter Amitraz RULAMİT-VA kovan içi tütsü kağıdı Teknovet
18 1/27/1986 006/0504 Yerli Ektoparaziter Amitraz VARROASON kovan içi tütsü kağıdı İlteriş

1-KİMYASAL İLAÇLAR;
a-Klasik akarİsitler
Coumaphos (Organik fosforlu) veAmitraz (Formamidin) içerikli ilaçlar, genelde tütsü, solüsyon veya tablet şeklindedir.Son yıllarda yavaş salınımlı Şerit preparat olarak da piyasaya sunulmuştur. Gerçekte kalıntı arınma süreleri uzun olduğundan SONBAHAR hasat sonrası kullanılmalıdırlar.
SONBAHAR Kullanımında şeritler yaklaşık 8 hafta kovanda kalmalı ve sonra geri alınmalıdır.
ERKEN İLKBAHAR(Gerekli yoğun enfestasyonlarda) en fazla 6 haftakovanda kalabilirler ama tercih sebebi olmamalıdır.

b-Yeni Nesil Kimyasal akarasitler
Sentetik pyrethroid olarak isimlendirilenTau-fluvalinat ve Flumethrin etken maddeli ilaçlardır.
Kalıntı düzeyleri düşük ama parazitin direnç gelişimine açık Şerit temelli etken maddelerdir. Hem sonbahar( 8 hafta) hemde ilkbaharda (6hafta) kullanılabilirler. İlaçlar maksimum 6-8 hafta kovanda tutulup mutlaka işlem sonunda geri alınıp yok edilmelidir. 12 ⁰C çevre ısısının altında kimyasal ilaç uygulamanızın anlamı yoktur. İlaç kullanımını takiben çevre ısı ortalaması en az 6 hafta 12 ⁰C ‘nin üzerinde olmalıdır. İLAÇLARI ELDİVEN İLE UYGULAYINIZ.

RUHSATSIZ VE MERDİVEN ALTI, NE OLDUĞU BELLİ OLMAYAN ÜRÜNLER ARICILARIMIZIN, ARILARIMIZIN VE TÜKETİCİLERİMİZİN DÜŞMANIDIR.

EĞER KİMYASAL İLAÇ KULLANILACAK İSE ;
UZUN SÜRE SALINIMLI ARI İÇİN RUHSATLI ŞERİT İLAÇLAR ÖNERİLİR. Ballıklar indikten hemen sonra uygulayın GEÇ SONBAHARI BEKLEMEYİN !!!!!
KİMYASAL ŞERİT İLAÇLARIN AVANTAJLARI
- GÜN İÇİNDE UYGULANABİLİR
- 6-8 HAFTA KALDIĞI İÇİN KAPALI YAVRU GÖZÜ AÇILACAĞINDAN SÜREKLİ OLARAK VARROAYI ETKİLER
- KULLANIMI KOLAYDIR
- KALINTI ORANI DÜŞÜK VE BİYOGÜVENLİĞE UYGUNDUR
- ARILARDA STRES ORANI VE BAL TÜKETİMİ DÜŞÜKTÜR.

2-ORGANİK İLAÇLARDA

a-FORMİK ASİT
%60-80 2-10 ⁰C (2 uygulama 1 hafta ara ile)
%50 11-15 ⁰C (2 uygulama 1 hafta ara ile)
%40-45 16-20 ⁰C (2 uygulama 1 hafta ara ile)
% 25-30 21-23 ⁰C (3-4 uygulama 1 hafta ara ile)

FORMİK ASİT KULLANIMINA DİKKAT EDİLMELİDİR. ODA ISISINDA BİLE BUHARLAŞIP AKCİĞER VE MUKOZALARA (GÖZ DÂHİL) ZARAR VEREBİLİR. BİLİNÇLİ ÜRETİCİLER TARAFINDAN KULLANILMALIDIR.

b-OKSALİK ASİT (BİYOGÜVENLİK AÇISINDAN DAHA İYİ)
• %3.5-4 2-11 0C (2 uygulama 1 hafta ara ile)
• %2.5-3 12-16 0C (2 uygulama 1 hafta ara ile)
• % 2 17-20 0C (3 uygulama 1 hafta ara ile kovana alttan)
• %1.5 21-24 0C (3 uygulama 1 hafta ara ile kovana alttan)

Ağır gaz oldukları için SOĞUK HAVALARDA Kovana üstten uygulanır. Çevre ısısı önemlidir GÜNLÜK ORTALAMA ISIYA GÖRE UYGULAMA YAPILIR. YÜKSEK ÇEVRE ISILARINDA DOZ BÖLÜNEREK VE ALTTAN UYGULANIR. Ortalama ısı 24 0C ve üzerinde hiçbir ilaçlama yapılmaz.

c-ESANSİYEL YAĞ HAZIR TİCARİ PREPARATLAR İÇİN (TİMOL VE BENZERİ)
• Tam doz 2-10 0C (2 uygulama 1 hafta ara ile)
• Yarım doz 11-15 0C (4 uygulama 1 hafta ara ile)
• Çeyrek doz 16-20 0C (4-6 uygulama 1 hafta ara ile)
• 21 0C ve üzerinde uygulamayın

• Isı yükseldikçe organik (asit ya da bitkisel yağ) ilaçlarda doz (kovan terk ve kraliçenin yumurtlamasını durdurmaması için ) bölünerek verilir.

TOPLU MÜCADELENİN AVANTAJLARI

• Varroa’yı Bölge veya yöre genelinde minimuma indirgeme
• Kamu- özel sektör ve üretici ortaklığını başlatma, tüketicinin biyogüvenliğinin sağlanması
• İlaç ve zamandan kesinlikle tasarruf
• Birim alanda daha gerçekçi ve az ilaç kullanımı
• Arıcıların ilaca daha az para harcamaları ve daha az ihtiyaç duymaları
• Muhtemelen bahar ilaçlamasının kaldırılması ve bunun sonucu bal kalıntı sorununun görülmemesi.
• Başta Varroa olmak üzere genel arı hastalıkları kovan takip sisteminin kalıcı bir şekilde oluşması
• Diğer arı hastalıklarında kesinlikle bir azalma
• Arıcılar arası bilgi alışverişinin artması
• İhracat potansiyelinin artması ile ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır.

DİKKAT- ÖNEMLİ 
ZİRAİ, ÇEVRE, DİĞER MEMELİ HAYVAN İLAÇLARININ HAZIRLANIP UYGULANMASI KANSEROJEN, BALDA KALINTI, VARROA İLAÇ DİRENCİ VE ARILARA-ÇEVREYE CANLILARA EN BÜYÜK ZARARDIR.
(Ektoparaziter Dökme Tıbbı İlaçlar; Flumehtrin, Amitraz, Fenveralat, Coumaphos, Cypermehtrin ve Fluvalinat etken madde içeren ZİRAİ, ÇEVRE, MEMELİ HAYVAN İLAÇLARININ büyük baş, küçükbaş, pet grubu hayvanlarda, çevre ve bitki zararlılarına, bit, pire, kene kovucu ve öldürücü olarak hayvanların üzerine dökme yada banyo uygulamaları yapılarak kullanılır. Pour-on (dökme) ürün içerisinde kullanılan propilen glikol, transcutol ve yağ bazlı emülgatörler ve petrol ürünler, etkenin deriye yapışmasını ve deri altına emilimini sağlamakta ve ürünü deri ve deri altı bağ dokuda en uç noktaya kadar taşımayı hedeflemektedir. Yani ana amaç etkenin deriye yapıştırılması vücuda emilmesi ve deri altı bağ dokuda tüm vücuda yayılmasıdır. Amitraz içeren banyo ürünlerinde ise benzer petrol türevleri ile etken çözülüp yine benzer taşıyıcılarla deride belli bir süre tutunma sağlanmasıdır. Burada fark deriden emilim yoktur. Kullanılan yardımcının kalitesi deride kısa bir süre etkenin tutulmasını sağlar ve yine temas etkilidir. Bu taşıyıcıda yapıştırıcı ve bulaştırıcı özelliğinden dolayı ARI şerit ürünler için tercih edilemez. Bu gibi ürünler ile hazırlanan kaçak ürünler ya da arıcıların hazırladığı ürünler konsantrasyon ayarlayamama daha da önemlisi bulaşma ve yapışma nedeni ile arı ölümlerinden kalıntı oranına kadar geniş bir yelpazede HEM ARIYA HEMDE ÜRÜNE CİDDİ ZARAR VERİR. Aynı zamanda (DOZ EKSİK/ FAZLA ) varroa’da direnç oluşumuna sebep olur.

Varroa tedavisinde kullanılan veteriner tıbbi arı ürünleri;
Coumaphos, Amitraz, Taufluvalinat, Flumethrin etkenli kimyasal ürünlerde, etkenler çözücülerde çözdürülüp, duman, solüsyon, tablet ve/veya şeritlere emdirilip ( Poylpropilen, ahşap, PVC) solventler uçurularak arılarda varroa’nın temas etki ile çalışması sağlanmaktadır. Burada kritik nokta ürünün dolayısı ile etkenin arıya temas (kontak) kurması ancak yapışma ve bulaşma olmaması amaçlanmaktadır.

Sonuç olarak; Hastalık mücadelesinde amaç çok ilaç kullanmak değil, organize ve bilinçli ilaç kullanmaktır. İyi bir arıcı arılarının kayıtlarını tutan, en az ilaç kullanımına ihtiyaç duyan ve arılarını koruyan arıcıdır. İyi bakım, iyi besleme, iyi koloni yönetimi, kaliteli ırk seçimive bilinçli ilaç kullanımı, güçlü kolonilere sahip olmak demektir. Güçlü koloniler ise kaliteli ve maksimum verim anlamına gelir. Arıcılıkta esas olan sonbaharda koloninin eksiklerini tamamlayıp kışa sağlıklı ve güçlü arılarla girip ilkbahara girişte işlerimizi kolaylaştırmak ve bu mevsimin gereklerini tam olarak yerine getirmektir.

TÜRKİYE'DE GÖRÜLEN İKLİMİ ÇEŞİTLERİ VE MÜCADELE ZAMANLAMASI

Türkiye’de genel olarak üç ana iklim tipi görülür. Bunlar; Karadeniz İklimi, Akdeniz İklimi ve Karasal iklimdir.

1) KARADENİZ İKLİMİ

Bu iklim asıl olarak Kuzey Anadolu Dağlarının Karadeniz’e bakan yamaçlarında görülür. 
Genel özellikleri şunlardır: 
Her mevsim yağışlıdır.Doğu Karadeniz Bölümünde maksimum yağış sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda düşer. Yıllık yağış miktarı 2000-2500 mm’dir.Batı Karadeniz Bölümünde maksimum yağış sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda düşer. Yıllık yağış miktarı 1000-1500 mm’dir.Orta Karadeniz Bölümünde ise maksimum yağış kışın, minimum yağış yazın düşer. Yıllık yağış miktarı 700-1000 mm’dir.
Karadeniz ikliminin görüldüğü alanlarda kar yağışlı günlerin ortalaması 18 gündür.
Yıllık ortalama sıcaklık 13-15°C’dir.
Ocak ayı ortalama sıcaklığı 6-7°C’dir.
Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 21-23°C’dir.
Yıllık sıcaklık farkı 13-15°C’dir.


2) AKDENİZ İKLİMİ

Bu iklim tipi ülkemizde en belirgin olarak Akdeniz kıyılarında görülmekle birlikte, Ege ve Marmara Bölgelerinde de etkili olmaktadır.

Genel özellikleri şunlardır:
Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Maksimum yağış kışın, minimum yağış yazın düşer. Yaz ve kış yağışları arasındaki fark oldukça fazladır.
Yıllık yağış ortalaması, 600-1000 mm arasındadır.
Yıllık sıcaklık ortalaması 18-20°C’dir.
Ocak ayı ortalaması 8-10°C’dir.
Temmuz ayı ortalaması 28-30°C’dir.
Yıllık sıcaklık farkı 15-18°C’dir.
Ege Bölgesinde dağların kıyıya dik uzanması, Akdeniz İkliminin iç kesimlere ulaşmasına olanak sağlamıştır.
Marmara Bölgesinde görülen Akdeniz İkliminde, yazlar Akdeniz kıyılarına göre daha serin, kışlar ise daha soğuk ve karlıdır. Akdeniz İkliminin karakteristik bitki örtüsü zeytin, defne, mersin, kekik gibi bitkilerden oluşan makilerdir.


3) KARASAL İKLİM

Ülkemizde Karasal İklim, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile İç Batı Anadolu Bölümünde görülür.

Genel özellikleri şunlardır:
Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır. İç Anadolu Bölgesinde maksimum yağış ilkbaharda, minimum yağış yazın düşer. İç Anadolu da ortalama yağış 300-400 mm’dir.
İç Anadolu’nun kış sıcaklık ortalaması, 1-2°C, yaz sıcaklık ortalaması, 22-23°C, yıllık sıcaklık ortalaması ise, 10-12°C’dir.
Ege Bölgesinin İç batı Anadolu Bölümünde de yağışlar kıyı kesimine göre azdır. Doğu Anadolu Bölgesinin kuzeydoğu kesiminde yıllık sıcaklık ortalaması, 4-6°C’dir. Kuzeydoğu Anadolu’da kış sıcaklık ortalaması, -7, -10°C, yaz sıcaklık ortalaması, 17-19°C’dir. Yıllık yağış miktarı, 500-600 mm’dir. 
Güneydoğu Anadolu’da ise ortalama yağış, 400-700 mm’dir. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kış mevsimi pek donlu geçmemekle beraber, yaz mevsiminde şiddetli kuru sıcaklar egemendir.Güneydoğu Anadolu’da yıllık ortalama sıcaklık, 15-16°C, kış sıcaklığı, 3-4°C, yaz sıcaklığı ise, 30-35°C’dir.

 

 

İLAÇLAMA PROSEDÜRÜ

SONBAHAR İLAÇLAMASI

EGE MARMARA, AKDENİZ, GÜNEY DOĞU ANADOLU, KARADENİZ SAHİL; 15 EYLÜLDEN İTİBAREN

İÇ VE DOĞU ANADOLU 1000 rakım üzeri YAYLALAR; 25AĞUSTOSTAN İTİBAREN

KIŞ İLAÇLAMASI

0-10°C ORGANİK İLAÇLAR OKSALİK ASİT, FORMİKASİT VEYAESANSİYEL YAĞLAR

ERKEN İLKBAHAR

EGE MARMARA, AKDENİZ, GÜNEY DOGU ANADOLU KARADENİZ SAHİL; 15 ŞUBAT’DAN İTİBAREN

İÇ VE DOĞU ANADOLU 1000 rakım üzeri YAYLALAR; 25 MART’DAN İTİBAREN İLAÇLANMALIDIR.

PROF. DR.LEVENT AYDIN
BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ 
VETERİNER FAKÜLTESİ
PARAZİTOLOJİ ANABİLİM DALI BAŞKANI



https://www.facebook.com/sivasaricilarbirligi/posts/2235520256711018?__tn__=K-R

Simecs Group
BEVETA
Arıcılık Gazetesi Reklam Verin
Arıcılık Kongreleri
Arıcılık Fuarları
Tarım Fuarları
Arıcılık Festivali
Arıcılık Çalıştayı
Dünya Arı Günü
Arıcılık Konferansı
Arıcılık Semineri
Arıcılık Eğitimi